CAR denetçileri üç yıl boyunca bölgede 40 binden fazla cephane parçası ve silahı belgeleyerek, bu malzemenin nereden geldiğini ortaya çıkarmaya çalıştı. Hazırlanan "IŞİD'in Silahları" (Weapons of the Islamic State) adlı rapora göre, Irak ve Suriye'de kullanılan silahların büyük bir bölümü Avrupa Birliği ülkelerinde üretildi. Denetçilerin çalışmalarına aylar boyu eşlik eden Kuzey Alman Radyo ve Televizyon Kurumu (NDR) ve Batı Alman Radyo ve Televizyon Kurumu (WDR) muhabirlerinin tagesschau.de'de yayınlanan haberine göre, bölgede faal onlarca milis grubu da Avrupa yapımı silah kullanıyor.
Suriye ve Irak'ta özellikle kısa bir süre önce Romanya ve Bulgaristan'da üretilmiş silahlara çok sık rastlandığı haber veriliyor. ABD ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin AB hukukunu kısmen çiğneyerek bu ülkelerden milyarlarca dolarlık silah satın aldığı ve kısmen gizli operasyonlarla Özgür Suriye Ordusu gibi milislere aktardığı da, Alman kamu yayın kuruluşlarının haberlerinde dikkat çekilen noktalardan. Silahların resmi belgelere göre, ABD ve Suudi Arabistan silahlı güçlerinde kalması gerekirken, iç savaştaki muhaliflere gönderildiği bildiriliyor.
IŞİD silahları ele geçirdi
Suriye'de daha sonra IŞİD militanlarının satın alarak ya da sahiplerinin elinden alarak, Avrupa yapımı silahları kullanmaya başladığı kaydediliyor. CAR raporu, IŞİD'in bu silahları daha sonra nasıl Irak güvenlik güçleri gibi Amerikan müttefiklerine karşı kullandığını belgeliyor. Raporda, iç savaş koşullarında silahların bir günde nasıl el değiştirdiğinin takip edilebileceği vurgulanıyor.
Türkiye'nin de ismi geçiyor
Raporda IŞİD'in eline geçen silahların geldiği muhtemel ülkeler arasında Türkiye'nin de ismi geçiyor. Özellikle ABD ve Suudi Arabistan tarafından satın alınan silahların Suriyeli muhaliflere ulaştırılırken Türkiye ve Lübnan rotasının sıkça kullanıldığına dikkat çekiliyor.
CAR, Ürdün ve Türkiye'deki sınır bölgelerinden geçiş yapmanın mümkün olması ve Suriye'de faaliyet gösteren grupların sıkça taraf değiştirmesi göz önünde bulundurulduğunda IŞİD'in bu silah ve muhimmatı doğrudan temin etmiş olabileceği seçeneğinin gözardı edilemeyeceğini aktarıyor.
Raporda ayrıca 22 Mayıs 2017'de Musul'un batısında bir evde Bosna Hersek menşeli ve Türkiye'ye ihraç edilmiş iki kasa mühimmat ele geçirildiği kaydedildi. Sözü geçen mühimmatın 1997 ve 1998 yıllarında Bosna Hersek'te üretilmiş olup, ele geçirilen iki kasanın Türkiye'ye gönderilen 5 milyon şarjörlük sevkiyatın bir parçası olduğu tahmin ediliyor.
Bosnalı yetkililer o yıllarda Türkiye İçişleri Bakanlığı'nın talebiyle böyle bir sevkiyatın yapıldığını doğrularken, rapora göre CAR'ın Türkiye'den yaptığı resmi açıklama talebine henüz bir yanıt verilmedi.
CAR, bu mühimmatın ayrıca Türkiye'de silah pazarında erişilebilir olmadığına ve Musul yakınlarında ele geçirildiği sırada bölgede bu mühimmata sahip başka silahlı grupların bulunmadığına dikkat çekiyor.
Bulgaristan ve Romanya hükümetleri konudan haberdar
Bulgaristan ve Romanya'daki silah şirketlerinin, ürettikleri silahların IŞİD gibi örgütlerin eline geçtiğinden 2014 yılında haberdar oldukları, ayrıca hükümetlerin de CAR'ın Birleşmiş Milletler üzerinden yaptıkları araştırmalar nedeniyle durumu öğrendiği belirtiliyor. Ancak silah satışları devam ediyor. ABD ve Suudi Arabistan, Bulgaristan ve Romanya'daki silah endüstrisinin en büyük müşterileri arasında yer alıyor.
Öte yandan rapor sonuçları Brüksel'de tepki çekti. Avrupa Parlamentosu Yeşiller Milletvekili ve savunma uzmanı Bodil Valero NDR ve WDR'e verdiği demeçte, AB kriterlerine uymayan ülkelere yaptırım mekanizmaları geliştirilmesi gerektiğini, zira insan haklarının ihlal edildiği ülkelere silah satışının yasak olması konusunda üye ülkeler arasında varılmış bir uzlaşmanın bulunduğunu söyledi.
(DW Türkçe)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...