Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın HDP'nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'a yönelik sözlerini değerlendiren Kılıçdaroğlu, teröristlerin seçimde aday olamayacağını ifade ederek, "Demirtaş, teröristse nasıl Cumhurbaşkanlığına aday oluyor? Bir ülkenin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir kişi, yasal olarak Cumhurbaşkanlığı seçimine katılma hakkı olan bir kişiyi nasıl terörist olarak damgalar? Bunun ahlaki yönü var mı? Adalet yönü var mı? Ben kalkıp da Erdoğan'a 'teröristtir' desem hoşuna gider mi? Hemen dava açar değil mi? Peki sen niye Demirtaş'a terörist diyorsun?" diye sordu.
'SEN YARGIÇ MISIN?'
Kişilerin suçlu olup olmadığına mahkemelerin karar verdiğini, Demirtaş aleyhine "suçludur" şeklinde bir kararın olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Sen yargıç mısın? Kimsin sen? Benim suçlu veya suçsuz olduğuma sen nasıl karar verirsin? Hakimin yerine geçiyorsan istifa et, git de ki ben Anayasa Mahkemesi üyesi olacağım.' Eğer olabilirsen. İnsanları suçlamak doğru da ahlaki de değildir. Demirtaş'ı sevmeyebilirsin. Siyasi görüşüne katılmayabilirsiniz. Meral Akşener'i sevmeyebilirsiniz, siyasi görüşüne katılmayabilirsiniz. Beni de sevmeyebilir, zaten hiç sevmiyor, kızabilirsiniz, zaten kızıyor, sabah akşam 'Ey Kılıçdaroğlu' diye nakaratlar söylüyor. Bunların hiçbir önemi yok ama siz beni terörist diye suçlayamazsınız. O mahkeme kararı kesinleşir, evet ben teröristim, hapse girerim mesele biter" diye konuştu.
CHP'nin el altından HDP'ye barajı aştırmaya çalıştığı yönündeki iddiaların sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, kendilerinin ayrı, HDP'nin ayrı parti olduğunu vurgulayarak, "Biz niye başka bir partiye destek verelim. Demokrasiyi savunmak ayrı, her partinin çoğunluğu sağlamak için mücadele etmesi ayrıdır" dedi.
'MİT MÜSTEŞARI AK PARTİ'DEN SEÇİME GİRMEK İSTEDİ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin Diyarbakır mitingine ilişkin sözlerinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Katılanların tamamı HDP'li diyor. Allah akıl fikir versin. Bir sürü CHP milletvekili var orada. Akıl var mantık var. Sende akıl da mı yok? Mantık da mı yok? Bir şey daha söylemiş, 'Türk bayrağı yok.' demiş. Fotoğraflara da mı bakmadın? Bir fotoğraflara bak. Nereden bilgi almış? İstihbarattan almış. Türkiye Cumhuriyeti devleti istihbarat devleti mi? Demokratik devlet. Asıl vahim olanı Erdoğan'ın bu açıklamayı kamuoyuna yapmış olmasıdır. 'İstihbarattan aldığım bilgiye göre…' Bütün dünya şunu düşünecek? Ülkede demokrasi yok. Yani demokrasi olmadığı söylemini perçinlemiş oluyor. Bizim ülkemizde demokrasi yok, ben istihbarattan alıyorum. Hangi istihbarat? MİT'ten mi alıyor? MİT'in müsteşarı ne oldu? İstifa etti, geldi, AK Parti'den seçime girmek istedi, listeye konmayınca tekrar görevine geri döndü. Biz oraya güvenmiyoruz ki. Ben o müsteşara güvenmiyorum ki. O müsteşar saraya çalışıyor, gayet net anlaşılıyor. Erdoğan da söylüyor 'İstihbarattan aldığım bilgiye göre.' İstihbaratın orada başka bir görevi vardır, terör var mıdır, terörist var mıdır, bunu araştırır. Meşru organları araştırmak, meşru organlar hakkında soruşturma yapmak ne zamandan beri istihbaratın görevi oldu. Saraya çalışanlar Türkiye'nin çıkarlarını değil, sarayın çıkarlarını düşünürler. Halkın çıkarlarını değil, bir kişinin çıkarlarını düşünürler."
'BİZİM İLKELERİMİZİ DESTEKLEYENE HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERİRİZ'
"İkinci tura kalırsa Meral Akşener'i destekler misiniz?" şeklindeki soruya ise Kılıçdaroğlu, "Herkesi destekleriz. Kim demokrasiden yanaysa, güçlendirilmiş parlamenter sistemden yanaysa… Bizim ittifakımız ilkeler ittifakı. Biz bunu yazılı olarak deklare ettik. Bizim o ilkelerimizi kim desteklerse her türlü desteği veririz." dedi.
'ZORAKİ BİR İTTİFAK'
Seçim sonrasında ilkeler bağlamında Millet İttifakı'nın devam edebileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Cumhur İttifakı devam eder mi?" şeklindeki soruya ise şöyle cevap verdi:
"O ittifak zoraki evlilik. Bir kişinin bir başka partinin gölgesine sığınması olarak tanımlamak mümkün onu. Benim o süreçte en çok üzüldüğüm gerçekten ülkücüler. Ülkücü ne demektir biliyor musunuz? Ülkücü bayrağını seven kişi demektir, vatanını seven kişi demektir. Ülkücü idealleri olan birisi demektir. Ülkücü, ülkesinin çıkarı için her türlü fedakarlığı, canını göze alan kişi demektir. Ülkücü kendi partisini bir başka partinin vesayeti altına sokmayı hazmedemeyen kişi demektir. Ben en çok onlara üzülüyorum."
'AMERİKA SOMUT KANIT İSTİYOR'
Muharem İnce'nin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in ABD'den iadesine ilişkin iddialarının ardından başlayan tartışmalarda CHP'lilerin dosya üzerindeki incelemelerine ilişkin "Baktınız mı dosyaya?" şeklindeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Birincisi şu, 7 dosya var. 7 ayrı mahkeme Fetullah Gülen'in iadesiyle ilgili karar almış. Bunların bir kısmı daha önceden geliyor, 15 Temmuz darbesinden önce ve aylarca bekletiliyor. Adalet Bakanlığı, Fetullah Gülen'in iadesini isteyecek dosyaları Amerika'ya göndermiyor. Birinci soru şu, niye beklediniz? Niye istemediniz? 15 Temmuz darbesinden sonra birkaç dosya daha geliyor, bu sefer tamamını Amerika'ya gönderiyorlar, 'Bize iade edin.' diye. İadede bazı usul hataları var ama çok ciddi değil. Amerika, somut veri istiyor. Fetullah Gülen'in bu darbeye iştiraki var mı diye? Dosyaları inceleyemedim ama Amerika'nın taleplerinde bu ifadenin yer aldığını arkadaşlar aktardı."
'NİYE AÇIKLANMIYOR BU BANTLAR?'
Darbe öncesinde Adil Öksüz, Kemal Batmaz dahil 5 kişinin bir villada toplantı yaptığını, MİT'in de bu toplantıyı bildiğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Oraya gidip bu villada bunlar toplantı diye karar alıyorsa, görüyorsa, izliyorsa herhalde bunları dinlemiştir. Niye açıklanmıyor bu bantlar? Biz açıklanmasını istiyoruz. Somut bilgi işte. Adil Öksüz'ü izleyemeyen, Adil Öksüz'ü serbest bırakan istihbarat Muharrem İnce'nin Diyarbakır mitingini izliyor. Şu garipliğe bakın Allah aşkına." dedi.
Man adası iddialarına ilişkin tazminat ödemeye mahkum edildiğinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Beni korkutmak istiyorlar. Onların feriştahı gelse ben korkmam. Sonuna kadar mücadele edeceğim bu ülkede yetimin hakkını korumak için" ifadelerini kullandı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...