Konyalı Saliha Gizem Tatlısert (25), 14 Eylül günü işyerinde Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) hitaben bir mektup yazmaya koyuldu. Altı yıl önce tehditle Zafer Tatlısert ile evlendiğini, evliliği boyunca dövüldüğünü, ayrılmaya karar verdiği son bir aydır hayatının zindana döndüğünü anlatacaktı. Ayrılmak istediği eşi Zafer tarafından kaçırıldığını, karakoldan çıkarken araçlarının kurşunlandığını, üçüncü saldırıda kardeşinin vurulduğunu yazacaktı. Eşinin uyuşturucu satıcılığı ve kendisini yaralama suçlarından aldığı cezaların Yargıtay’da onanmasını ve cezaevine konulmasını isteyecekti. Son üç saldırıdan sonra şikâyette bulunmuş, eşi için “eve yaklaşmama” cezası dışında işlem yapılmamıştı. Mektuba başlamıştı ki Zafer Tatlısert, bu kez kurye kılığında karşısına çıktı. Gizem Tatlısert’e dört el ateş etti. Ağır yaralanan Tatlısert’in vücudundaki 3 kurşun çıkarıldı, biri kaldı. Hürriyet’e konuşan Tatlısert şimdi, “Devlet beni korusaydı, Zafer’i tutuklasaydı, ben vurulmazdım” diyor. Vücudundaki kurşunla yaşayan genç kadın, vurulduğu gün yarım kalmış bu mektubu, tedavisi tamamlandıktan sonra BİMER’e gönderdi. Yine de Zafer’in bırakılmasından, çıkınca kendisini öldürmesinden korkuyor.
Saliha Gizem Tatlısert, Konya’da 1992’de doğdu. Liseyi bitirmek üzereyken, kendisinden iki yaş büyük olan Zafer, Gizem’i bir ilişkiye mecbur etmek için her yolu denedi. Üniversiteyi kazanıp Karaman’a giden Gizem, yine kurtulamadı. Zafer, 2011’de Gizem’i kaçırdı. Üniversiteyi okuyamaz hale gelen Gizem tehdide boyun eğerek, evlenmeyi kabul etti: “Sırf canımı yakmak için kardeşimi dövdü. (Ağlıyor) O gün karar verdim. ‘Olur, belki kurtulurum’ diye ümit ettim. Sadece bana değil, herkese zarar veriyordu. Korkmuştum. Ailem ve kardeşim için kabul ettim.”
Gizem, 2012’de evlenerek Zafer’in annesi ve kardeşiyle yaşadığı eve gelin gitti. Çalışmayan ve uyuşturucu sorunu olan Zafer’den sürekli dayak yedi. Evlerinde satışa hazır eroin bulunması sebebiyle Zafer tutuklanınca Gizem rahat nefes aldı. Boşanmak için dilekçe verdi. Zafer yedi ay sonra tahliye edildi. Gizem korkudan dilekçesini geri çekti. Gizem, “İlk duruşmada bırakıldı. Tutukluyken ceza verilse, ben boşanmıştım. Çıkacak diye korkudan davayı çektim” diyor.
Zafer tahliye olunca çift ayrı eve taşındı. Şiddete dayamayan Gizem baba evine dönünce Zafer tarafından silah zoruyla kaçırıldı. Gizem, “Mahkemede ‘Karımı seviyorum’ dedi, bırakıldı. Hep böyle oldu. Hep imzayla çıktı, hep para cezası aldı, hep cezası ertelendi” diye anlatıyor.
Bu arada Zafer, eşi Gizem’i yaralama, uyuşturucu ve hırsızlık suçundan ceza alınca tekrar tutuklandı. İki buçuk yıl cezaevinde kaldı. Gizem üniversiteyi bitirdi, yüksek lisansa ve mali müşavirlik sınavlarına hazırlandı. Ağustos 2016’da bir fabrikada muhasebeci olarak işe girdi. Hayatı düzeliyordu ki Zafer, Kasım 2016’da salıverildi.
Nihayet Gizem ayrılmaya karar verdi. Temmuz 2017’de kararını açıkladı. Zafer, 13 Ağustos’ta kafede oturan Gizem’i silah zoruyla kaçırdı. Yol ortasında eşini dövüp şikâyet etmesinden korktuğu için kaçtı. Gizem, ailesiyle birlikte Dutlıkır Polis Merkezi’nde şikâyette bulundu. Zafer’e bir ay süreyle “eve yaklaşmama” cezası verildi.
Ceza Zafer’i durdurmadı. 27 Ağustos’ta Gizem çarşıda annesi Nilgün ile arabaya binerken Zafer karşısına çıktı. Gizem’i kaçırmaya yeltendi, annesini yumruklayıp burnunu kırdı. Gizem ve ailesi, ertesi sabah polisle evden çıkıp polis merkezine gitti. Zafer’e bir ay daha yaklaşmama cezası verildi. Aile karakoldan çıkınca Zafer arkalarından çarpıp ateş etti.
Zafer saldırılarını sürdürdü. 2 Eylül’de kapı önünde tüfeğini aileye doğrulttu. Saçmalar Gizem’in kardeşi Çağatay Gözönü’nün koluna geldi. Bu halde Zafer’e üç ay eve yaklaşmama cezası verildi. Aile, Zafer’i takip ettirip polise ihbar etti. İlk ihbar dikkate alınmadı; ikincisinde Zafer, polisleri atlattı.
Gizem, 14 Eylül’de işe gidince BİMER için mektup kaleme aldı. Çok tedirgindi. Güvenlik görevlisine, Zafer’in fotoğrafını verip “Gelirse polisi ara. Bana haber ver, saklanayım” demişti. Gözü kapıdaydı. Elektroşok cihazıyla dolaşıyordu. Fakat Zafer’in kurye kılığında geleceğini hiç düşünmedi. Kurye kılığındaki eşi Gizem’in üstüne kurşun yağdırdı. Gizem üç gün yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu edildi. Kırılan kolu alçıya alınırken, ciğerine gelen bir kurşun çıkarılamadı. Yarım mektubunu tamamlayarak, devletten yardım istedi. Boşanma davası açan Gizem’e göre eşinin bırakılması halinde, ölümü an meselesi...
Gizem hayatından endişe ediyor: “Belki yine tahliye ederler. ‘Bu sefer öldüremedin, al bir daha şans veriyoruz’ der gibi... Tahliye edilirse beni öldürecek. Ya da ailemden kimi gözüne kestirdiyse onu öldürmeye çalışacak. Ben rahatça işe gitmek istiyorum. Eve girerken sağa sola bakıyordum. Şimdi babam işine, kardeşim okuluna rahat rahat gidiyor. O cezaevinde diye... Vurulduğum gün üç kadın ölmüş.... Korusunlar... Ömür boyu koruma altında olalım..”
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...