Şırnak'ın Silopi ilçesindeki Verimli Jandarma Karakolu'nda, basın mensuplarına terör örgütüyle ilgili itiraflarda bulunan teröristler, özellikle son günlerde sınır ötesi operasyon söylentileri üzerine örgüt mensuplarının korkuya kapıldığını belirttiler.
“KAMPLAR BOŞALTILDI”
Türkiye'de gündeme gelen sınır ötesi operasyon söylentilerinin, terör örgütünün Irak'ın kuzeyindeki kamplarında, özellikle örgüt üyeleri arasında paniğe yol açtığını ifade eden 1'i kadın 4 terörist şöyle konuştular:
“Biz terör örgütüne kandırılarak katıldık. Örgütte yaşananlar karşısında gerçekleri gördük. Bize, 'teslim olursanız Türkiye'de kötü muameleyle karşılaşırsınız' denildi. Ancak biz buna rağmen gelip güvenlik güçlerine teslim olduk. Bize söylenenlerin hiçbirinin doğru olmadığını gördük. Burada hiçbir kötü muameleye maruz kalmadık. Bizim gibi yüzlerce örgüt üyesi var. Eğer onlara bir güvence verilirse inanıyoruz ki hepsi gelip teslim olur. Son günlerde sınır ötesi operasyon söylentileri örgüt içinde korkuya neden oldu. Bütün kamplar boşaltıldı.”
“MAYINLAR KUZEY IRAK'TAN”
Örgüte inançları kalmadığı için Habur Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye gelip güvenlik güçlerine teslim olduklarını belirten teröristler, “Örgüt, son zamanlarda kullandığı uzaktan kumandalı mayınları Irak'ın kuzeyinden temin ediyor. Bunun yanı sıra Kandil Dağı'ndaki kampa 2 ABD zırhlı aracının silah getirdiğine şahit olduk. Biz bazen kendi aramızda konuştuğumuzda, kamp sorumlusu bize, 'Siz ajan mısınız?' diyordu. Kampta konuşmalar en az 4-5 kişi arasında yapılıyordu. 2 kişi birbiriyle konuşsa hemen, 'Bunlar ajan' deniliyordu. Bu baskılara dayanamadık. İyi ki teslim olmuşuz” dediler.
“BASKILAR NEDENİYLE BAZI ÖRGÜT ÜYELERİ İNTİHAR ETTİ”
Örgütün kamplarında çok zor şartlarda yaşadıklarını anlatan teröristler, şunları kaydettiler:
“Türkiye, İran, Irak ve Suriye'den genç kız ve erkekler kandırılarak dağa çıkarılıyorlar, Kandil Dağı'ndaki kampa getiriliyorlar. Burada kamp sorumlusu 'Kava' kod adlı örgüt üyesi, genç kızlara ilaç vererek onları uyuşturup sonra tecavüz ediyordu. Örgüt üyelerine her gün bulgur pilavı ve fasulye veriliyordu. Kaçma eğiliminde olanlar eğer fark edilirse hemen hapis cezasına çarptırılıyordu. Hapishane denilen yerde aç susuz bırakılıyorlardı. Bu baskılar nedeniyle bazı örgüt üyeleri intihar etti. Su olmadığı için ancak 3 ayda bir banyo yapma fırsatı buluyorduk. Ne seninle ilgilenen doktor var ne de ilaç.”
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...