COP26 gerçekten bir fark yaratabilir mi? 

TUKRTIME / 2021 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı yada diğer adıyla COP26, İskoçya'nın Glasgow şehrinde 31 Ekim - 12 Kasım 2021 tarihleri arasında 197 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilecek.

Hükümetler, iklim değişikliği konusunda harekete geçmek için yaklaşık otuz yıldır ve neredeyse her sene bir araya gelerek, bu sorunu tartıştılar. 2015 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması olarak kayıtlara geçen toplantıda, ülkeler, yüzyılın sonuna kadar küresel sıcaklık artışını 2ºC ile sınırlamayı kabul ettiler ve hatta 1.5ºC'de sınırlandırmak için her türlü çabayı göstermeyi tahüt ettiler

Paris İklim Anlaşması, emisyonları azaltmak için NDC'ler olarak bilinen ulusal eylem planlarının oluşturulmasına neden oldu. Bununla birlikte, Birleşmiş Milletler (BM) tahminlerine göre, mevcut NDC'lerle küresel ısınma sadece 2,7ºC ile sınırlı olacak. Dolayısıyla ülkeler, anlaşmanın kendilerine düşen kısmını yerine getirseler bile (ki pek çoğu şu anda bunu yapmıyor) Paris İklim Anlaşması'nda kabul edilen hedefe ulaşılamıyor.

Bu nedenle, bu yılki COP'un ana hedeflerinden biri çıtayı daha üst seviyeye çıkarmak olacak. 100'den fazla ülke COP zirvesi öncesi NDC'lerini şimdiden daha üst seviyeye taşımış durumda. Yine de tüm dünyadaki emisyonların yüzde 27'sinden sorumlu olan Çin, NDC'sini daha yeni güncelledi.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) tarafından Ağustos ayında yayınlanan rapor, dünyanın hala 1.5ºC eşiğinde kalma şansı olduğunu ortaya koymuştu. Ancak bu hedefe varmak için, yüzyılın ortasına kadar karbondioksit ve diğer tehlikeli sera gazlarının salınımını neredeyse tamamını durdurmak için ortak mücadele gerektirecektir.  

COP26'ya evsahipliği yapan Birleşik Krallık, üç an başlığa odaklanıyor: iklim finansmanı, kömürün aşamalı olarak kaldırılması ve doğaya dayalı çözümler. Bunun nedeni, COP başkanının ülkelerin odaklanması gereken öncelikli konuları seçme yetkisine sahip olmasıdır. 

İKLİM FİNANSMANI

İklim finansmanı, esas olarak, az gelişmiş ülkelere, emisyonlarını azaltmalarına ve aşırı hava koşullarının etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için kamu ve özel kaynaklardan sağlanan parayı ifade eder. Gelişmiş ülkeler, Kopenhag'daki COP15'te azgelişmiş ülkelere 2020'den itibaren her yıl 100 milyar dolar aktaracaklarını tahüt etmişlerdi. 

KÖMÜRÜN KALDIRILMASI

Kömürün aşamalı olarak kaldırılması da COP26'da ana konulardan biri olması bekleniyor. Hükümetler, küresel ısınmaya karşı temiz enerji kaynaklarına geçmeleri gerektiğini biliyor ve bazı gelişmiş ülkeler bu yönde ciddi adımlar atmış durumda. Dünyanın başlıca kömür tüketicisi olan Çin, bu yılın başlarında diğer ülkelerdeki yeni kömür yakıtlı santrallere finansman sağlamayı durduracağını açıklamıştı. Bu ve benzeri önemli adımlar atılsa da, bu konuda yapılması gereken daha çok şey var.

DOĞAYA DAYALI ÇÖZÜMLER

Zirveye katılan ülkeler, doğaya dayalı çözümlerde ilerleme görmek istiyor. Halihazırda bir milyar ağaç dikmek gibi büyük projeler olsa da, uzmanlar, bunun tek başına iklim krizini çözmeyeceğini ve fosil yakıtlara olan bağımlılığında sona ermesi gerektiğini söylüyor.

Bu yılki COP zirvesi, muhtemelen Paris'teki zirveden sonra en önemli zirve olacak. İklim krizi hepimizi etkiliyor, bunun daha da kötüye gitmesine izin verip vermememiz, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerdeki hükümetlerin bu zirvede alacağı kararlara bağlı olacak.