Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki en yüksek karar organı olan Ortaklık Konseyi’nin yarın Lüksemburg'da yapılacak 52. oturumunda Birlik kanadının bir yandan Türkiye ile ilişkilerin önemine atıf yaparken diğer yandan da son dönemde atılan bazı adımlardan duyduğu rahatsızlıkları dile getirmesi öngörülüyor.
Son dakika değişikliği olmaması halinde Türkiye’yi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu’nun birlikte temsil edeceği toplantıya ilişkin AB’nin taslak tutum belgesinde, “Türkiye, dinamik ekonomisiyle Avrupa kıtasının refahına değerli katkı sağlayan bir aday ülke ve AB’nin önemli bir ortağıdır” ifadesi kullanıldı.
Anadolu Ajansı’nın ulaştığı taslak belgede, aktif ve inanılır katılım müzakerelerinin önemine vurgu yapılarak Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu faslının açılmasıyla yakalanan ivmenin korunmasının her iki tarafın yararına olduğu belirtildi.
Belgede, "AB, özellikle hukukun üstünlüğüyle temel haklar ve özgürlükler alanlarındakiler olmak üzere Türkiye’deki reformlar açısından çapa olmayı sürdürmeli” ifadesi yer aldı.
Türkiye’nin müzakerelerin hızını, açılış kriterlerini yerine getirerek ve ilgili belgelerdeki kurallara uyarak artırabileceği vurgulanan taslakta, “AB, Türkiye’yi 5 numaralı Kamu Alımları, 8 numaralı Rekabet ve 19 numaralı Sosyal Politika ve İstihdam fasıllarının açılış kriterlerini karşılama yönünde adım atmaya davet eder” denildi.
AB’nin başka başlıklarda ilerlemeyi dört gözle beklediği de belgedeki vurgular arasında yer aldı.
Türkiye’nin bölgesel rolünün öneminin hatırlatıldığı belgede, “AB’nin enerji güvenliği de dahil olmak üzere Türkiye’nin stratejik konumunun altı çizilir” ifadesi kullanıldı.
Başta şiddetten kaçan Suriyelilere sağlanan insani destek olmak üzere, AB'nin Türkiye’nin Suriye’deki rolünün farkında olduğu belirtilen taslakta, Irak’ta kaçırılan Türkler konusunda Türkiye’yle dayanışma içinde olunduğuna dikkati çekildi.
Terörle mücadele memnuniyeti
Türkiye ile AB arasında terörle mücadele alanında yürütülen aktif diyalogdan duyulan memnuniyetin dile getirildiği belgede, bu diyaloğun özellikle yabancı savaşçılar alanında daha fazla güçlendirilmesi gereği üzerinde duruldu.
PKK’nın AB’nin terörist örgütler listesinde yer aldığını hatırlatan AB, Kürt sorununun çözümüne yönelik görüşmelere tam destek vererek tüm taraflara süreci ilerletmek için daha fazla angajmana girme çağrısında bulundu.
Reform teşviği
Son yasal düzenlemelerden ciddi endişe duyulduğu vurgulanan taslak belgede, bunların yargının bağımsızlığı, güçler ayrılığı ve ifade özgürlüğü üzerinde ters etki yaratabileceği belirtildi.
Son aylarda çok sayıda polis, yargı mensubu ve memurun görev yerinin değiştirilmesi ve görevden alınması da AB tarafından ciddi endişe kaynağı olarak değerlendirildi.
Belgede, “AB, Türkiye’yi özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygıyı tam olarak garanti altına alan uygun kontrol ve dengeleri sağlayacak reformlar üzerinde çalışması konusunda teşvik etmeyi sürdürüyor” denildi.
Göstericilere yönelik aşırı güç kullanımının sürdüğüne dikkati çekilen taslakta, AB’nin toplanma özgürlüğüne yönelik genel yaklaşımdan duyduğu endişeye de yer verildi.
Bağımsız, tarafsız ve etkili bir yargının Türkiye’nin AB katılım süreci açısından önemine atıf yapılan belgede, son yasal düzenlemenin geçen yıllarda sağlanan ilerlemenin altını kazma riskine işaret edildi.
Sivil-asker dengesi değişti
Son darbeye yönelik soruşturmanın ve yasal düzenlemeye getirilen değişikliklerin sivil-asker ilişkilerindeki dengede sivil yetkililer lehinde değişiklik yarattığını belirten AB, güvenlik birimleri üzerindeki sivil gözetimin sağlamlaştırılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Basın özgürlüğünün temel bir değer olduğuna işaret edilen taslakta, uygulamada medyaya getirilen kısıtlamaların, açılan davaların, sık ve orantısız internet yasaklarının ve terör yasasının geniş yorumlanmasının endişeye neden olduğuna da belgede yer verildi. Sosyal medyayı yasaklamaya yönelik inisiyatiflerinin büyük endişe yarattığı, Anayasa Mahkemesi’nin erişimi güvence altına alan kararlarından duyulan memnuniyet de AB’nin altını çizdiği unsurlar arasında yer aldı.
Kıbrıs çağrısı
Tüm çağrılara karşın Türkiye’nin Ek Protokol’ü tam ve ayrımcılık yapmaksızın uygulamadığının not edildiğinin belirtildiği taslakta, bu adımın atılmasının müzakere sürecinde belirgin bir canlanmaya neden olabileceği kaydedildi.
Türkiye’nin Güney Kıbrıs Rum yönetimiyle ilişkilerini normalleştirme konusunda ilerleme kaydetmemesinin üzücü olduğu ifade edilen belgede, “Artık daha fazla gecikme olmaksızın ilerleme bekleniyor” denildi.
Belgede, Türkiye'nin Kıbrıs sorununa çözüm bulunmasına yönelik müzakerelerin devamına ilişkin desteğinden duyulan memnuniyet de dile getirildi.
aa
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...