Yeni anayasa sadece medya ve yargı üzerinde baskı kurmakla kalmıyor, sokakta yatan evsizleri de hapse gönderiyor. Merkez sağ parti FIDESZ ve yıllardır onunla birlikte seçimlere katılan müttefik Hristiyan Demokrat partinin hazırladığı yeni Macar anayasası AB ve ABD tarafından sert şekilde eleştirilmesine rağmen yeni yılla birlikte Macar halkının hayatını düzenlemeye başladı bile.
Macarların yeni anayasası 2010’da seçimleri kazanarak göreve gelen Başbakan Viktor Orban’ın milliyetçi politikalarını öne çıkararak hazırlandığı için ülkedeki muhalefet tarafından "Orban Sistemi" olarak anılıyor. Siyasi analistler, 2004 yılından bu yana Avrupa Birliği üyesi olan Macaristan'ın yeni anayasasıyla adeta AB bünyesinde bir diktatörlük rejimi oluşturduğunu savunuyor.
ÜLKENİN İSMİ DEĞİŞTİRİLDİ
Peki başta Avrupa Birliği olmak üzere ABD'yi de kızdıran Macar anayasasında neler var. Kısaca bir göz atalım:
•Her şeyden önce ülkenin adı değişti: Şimdiye kadar "Macar Cumhuriyeti" olan ülke adı bundan böyle "Magyarország" yani "Macaristan" oldu.
•Parlamentoda milletvekili sayısı düşürülürken, seçimler de tek tura indirildi.
•Yurt dışında yaşayan Macar asıllılara seçme hakkı verildi, bu gelecekte Romanya ve Çek Cumhuriyeti gibi komşu ülkelerle sorunlar yaşanmasına neden olabilir.
•Hükümet değişikliklerinden etkilenmemeleri için bürokratların görev süreleri 12 yıla yükseltildi.
•Anayasa’da ilk defa dine atıfta bulunuldu. Haber ajansları, televizyonlar ve radyoları kontrol eden bir kurum oluşturuldu. Başbakan Orban ise kurumun başındaki isimleri seçmekle yükümlü.
•Ülkenin tek muhalif radyosu yayın frekanslarını kullanamıyor.
•Embriyo, insan olarak kabul ediliyor.
•Evliliklerin sadece kadınlar ve erkekler arasında yapılmasına izin veriliyor.
•Kürtaj ve eşcinsel evlilikleri yasaklıyor.
•Sokakta yatan evsizleri hapise gönderiyor.
•İktidar, muhalif sesleri kısmaktan da çekinmiyor. Örneğin ülkenin tek muhalif radyosu yayın frekanslarını kulanamıyor.
MUHALEFETİ YOK ETME YASASI
Macaristan'da muhalefet sert biçimde eleştirdiği değişikliklerden biri de "yeni seçim yasası." Yasa iki önemli değişiklik içeriyor. Daha fazla oy alan partiye, parlamentoda çok büyük çoğunluk imkanı veriliyor. Yeni yasa, şimdiye kadar uygulanan seçim bölgelerini değiştiriyor. Muhalefetin güçlü olduğu bölgeleri dağıtmakla kalmıyor, ayrıca güçlü olduğu bölgelerle birleştirerek, muhaliflerin seçim kazanma şansını sıfıra indirgiyor.
SAVCILARA AŞIRI YETKİ
Yargıyı düzenleyen yeni yasa savcılara önemli yetkiler veriyor. Yeni yasaya göre savcılar suç duyurularını istedikleri mahkemelerde, istedikleri hakimler önünde yapma hakkına sahip olacaklar. Zanlılar ilk 48 saat yanlarında avukatları olmadan sorgulanabilecek.
ANAYASA MAHKEMESİ'NE KISKAÇ
Yeni anayasa, bir hukuk devletinin bağımsız organları olması gereken kurumlarda hükümetin denetimini arttıracak önlemler de içeriyor. Yeni yasayla birlikte Anayasa Mahkemesi'nin hak ve yetkileri kısıtlanırken, Danıştay'ın başına atanacak kişinin seçimi ve başsavcıların atanma koşulları da değiştirildi.
Anayasa Mahkemesi bundan böyle hükümetin mali tasarruflarıyla ilgili hükümlerin yasaya uygun olup olmadığı konularıyla ilgilenmeyecek. Bu durum hükümete özel sigorta tasarruf fonlarına el koyma yetkisi sağlıyor.
EKONOMİK ALAN DENETİME ALINDI
Başbakan Orban hükümetinin hazırladığı anayasa sadece sosyal yaşam ve özgürlüklerle ilgili alanları düzenlemekle kalmadı. Aynı zamanda ekonomik alana da müdahalede bulundu.
•Gelirler üzerinden alınan vergi yüzde 16’ya sabitlendi.
•Hükümet değişikliği yaşansa bile bütçe değişiklikleri çok sınırlı kalacak. Bütçe bir komisyon tarafından denetlenecek, başbakan bu kurumun üç üyesini seçme hakkına sahip.
•Başbakan bütçeyi veto etme hakkına sahip olduğu gibi meclisi de feshedebilecek.
•Merkez bankasının özerkliği sona erdirildi. Bu Avrupa Birliğini çok kızdırdı. Euro Bölgesi'ne girmek için merkez bankası gibi kurumların özgürlükleri temel şartlardan biri.
•Yeni anayasaya göre merkez bankası başkanı artık yardımcılarını seçme yetkisine sahip değil. Bu hak başbakana verildi. Merkez Bankası Mali Konseyi’ni oluşturan 9 üyenin 6'sını parlamento seçecek.
ANAYASAYI DEĞİŞTİRMEK ÇOK ZOR
Macaristan'daki yeni anayasanın en dramatik yanlarından biri de yasaları değiştirmenin zorluğu. Hükümetin değişiklik yapabilmesi için parlamentoda üçte ikilik bir çoğunluğu elinde bulundurması gerekiyor. Ülkedeki muhalefetin böyle bir çoğunluğu elde etmesi gelecekte de imkansız olarak görülüyor.
100 BİN KİŞİ ANAYASAYA KARŞI YÜRÜDÜ
Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de dün akşam saatlerinde toplanan 100 bin kişi hükümet karşıtı gösteri düzenledi. Budapeşte'deki opera binası ve ünlü Andrassy caddesinde emniyet müdürlüğünden alınan izinle yasal bir şekilde düzenlenen hükümet karşıtı ''Demokrasi'' gösterisine, ana muhalefet partisi Macaristan Sosyalist Partisi (MSZP), muhalefet partisi Politika Başka Türlü de Olur Partisi (LMP), sendikalar ve onlarca sivil toplum örgütü katıldı.
Macar polisinin yoğun önlem aldığı gösterilerde, opera binası önüne kurulan platformda Başbakan Viktor Orban ve partisinin istifa etmesi istendi.
'ORBAN DEFOL' SLOGANLARI
Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın Macaristan'ı diktatörlükle yönetme çabalarına boyun eğmeyeceklerini söyleyen göstericiler, 2010 yılının haziran ayından bu yana tek başlarına hükümeti oluşturan Genç Demokratlar Partisi'nin (Fidesz) çıkardığı demokrasi karşıtı yasaları kabul etmeyeceklerini belirterek, ''Orban defol'' sloganları attı. (ntvmsnbc)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...