ABD ile tezkere görüşmelerini yürüten Bölükbaşı, partisinin 'şahin' görüntüsüne rağmen, Kuzey Irak meselesinde siyasi ve ekonomik yaptırımlara öncelik verilmesini istiyor. Sınır ötesi operasyona ise ihtiyatlı yaklaşıyor: "Irak'ı kontrol eden güç ABD'dir. Amerika ile anlaşmadan askerî harekât yapılması hatadır."
Deniz Bölükbaşı, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin en yakınındaki isimlerden biri. Dış politika başta olmak üzere parti politikalarının belirlenmesinde önemli roller üstleniyor. Türk siyasetine damgasını vuran Osman Bölükbaşı'nın oğlu olan Deniz Bölükbaşı, muhtemel Kuzey Irak operasyonuyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
MHP, operasyon konusunda 'şahin' bir görüntü veriyor. Bahçeli, 'Kandil Dağı'na Türk bayrağının asılması' gerektiğini savunuyor. Bölükbaşı ise siyasi ve ekonomik yaptırımlardan bir netice alınamaması halinde operasyonun düşünülmesi gerektiği görüşünde. Bu kapsamda, Habur Sınır Kapısı'nın kapatılması gerektiğini söylüyor. Böylece, Mesud Barzani'nin dize geleceğine inanıyor. Bölükbaşı, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Barzani'nin elektriği kesilmeli, Türk hava sahası üzerinden yapılan uçuşlar durdurulmalı. Birçok ihtiyacı Türkiye üzerinden görülüyor. Bu yollar kapatılınca Barzani yola gelecektir. Kriz yönetimi de budur." Tüm bunlar yapılmadığı için Türkiye'nin kırmızı çizgisi olan bağımsız Kürt devletinin temelinin Türkiye tarafından atıldığı iddiasında bulunuyor. "Bu bir garabettir. PKK'yı tehdit olarak kullanan Barzani'nin altından kalkamayacağı bir sonuca gideceği etkili bir şekilde anlatılmalıdır. Tüm bunlardan sonra ABD de bir tercih yapmalıdır. Ya müttefiki Türkiye'yi tercih edecek ya Barzani'yi. ABD ile konuşulduğunda operasyon için kolayca ikna edilebilir." ifadelerini kullanıyor. MHP kurmayı, K.Irak'a yapılacak bir operasyonun ABD'nin ikna edilerek yapılmasından yana. Bu konudaki tavrı net: "Irak'ı kontrol eden güç ABD'dir. ABD ile anlaşmadan askerî harekât yapılması hatadır. ABD ikna edilerek yapılmalı."
Görevde bulunduğu süre içinde, Başbakan Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile ilişkilerinin medeni bir şekilde sürdüğünü kaydeden Bölükbaşı, "Siyasî görüşlerim nedeniyle Başbakan ve Gül, bana en ufak bir imada bulunmadı. Gül ile ilişkilerim gayet medeniydi. Devlet işi ayrı, siyasî iş ayrı." diyor. Deniz Bölükbaşı, AB'nin Türkiye'nin önüne koyduğu yol haritasında 'azınlık yaratma hevesi' bulunduğunu da savunuyor. Partisinin AB ile ilişkilerin kopmasından yana olmadığını iddia eden Bölükbaşı, "Ancak, AB 'seni içime almıyorum' derse, yapacak bir şey yoktur. AB kendi yoluna gidecek, değerlendirmeyi tarih yapacaktır." diye konuşuyor. AB'nin bugüne kadar PKK'nın siyasî taleplerini Türkiye'deki sözcüsü gibi aktardığını savunan Bölükbaşı, Avrupa'nın iyi niyetli bir değerlendirme yaparak 'stratejik düşünme' dönemine geçmesini istiyor. "Türkiye AB üyesi olacaksa ikili ilişkileri devam edecektir, değilse kopacaktır." diyen Bölükbaşı, Batı dünyasından bir kopuşun ise söz konusu olmayacağını ileri sürüyor.
Bahçeli, şehit cenazelerine tahrik endişesiyle gitmiyor
Devlet Bahçeli, miting meydanlarında şehit cenazelerini öne çıkarırken hiçbir şehit cenazesine katılmadı. Bölükbaşı, bunun sebebini şöyle açıklıyor: "Başbakan, şehit cenazelerine sahip çıkılmasından rahatsızlık duyabilir. MHP cenazede siyaset yapıyormuş. İnsaf, siz Bahçeli'yi gördünüz mü cenazede? İslamî, insanî tarafı eksik olduğundan mı? Herhalde Bülent Arınç'tan daha duyarsız değildir. Tahrik unsuru sayılır endişesi ile katılmıyor."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...