TURKTIME / ANALİZ
ABD'de halkı 3 Kasım'da tarihi bir karar vermeye hazırlanıyor.
Korona salgınının gölgesinde yapılacak "Başkanlık Seçimleri"nde iki aday var…
ABD tarihinin gördüğü belki de en “aptal” başkan olduğu sıkça dillendirilen Cumhuriyetçi Donald Trump ve Obama’nın yardımcısı olarak tanıdığımız Demokrat aday Joe Biden.
TANINMAYAN GENEL BAŞKANLAR
Kendine has bir politik geleneği olan Amerika Birleşik Devletleri'ndeki iki büyük parti vardır: Muhafazakâr sağ siyaset izleyen Cumhuriyetçi Parti ve sosyal liberal ve ilerici siyaseti destekleyen Demokrat Parti.
Bu partilerin genel başkanları –istisnalar dışında- başkanlığa aday olmazlar.
ABD dışında pek tanıyanın da olmadığı bu parti liderleri, partililerin seçtiği adayın başkanlık kampanyasında da ön planda değillerdir.
Örneğin Cumhuriyetçi Parti Genel Başkanı Ronna McDaniel veya Demokrat Parti Genel Başkanı Tom Perez isimlerini duymamışsınızdır muhtemelen.
ABD’NİN SEÇİM SİSTEMİ
ABD'de “Delegeler Kurulu” (Electoral College) adı verilen bir seçim sistemi var.
Bu sistemde, her eyalete farklı ağırlıklarla dağıtılmış toplam 538 delege belirleniyor. Bu sayının yarıdan 1 fazlasına, yani 270 delegeye ulaşan aday başkan olmaya hak kazanıyor.
Burada toplamda daha fazla oy alan değil, daha fazla delegeye ulaşan kişinin başkan olması, eyaletler arasındaki dengenin gözetildiği Amerikan siyasal sisteminin dikkat çekici özelliklerinden biri olarak biliniyor.
TRUMP DÖNEMİNDE TÜRKİYE - ABD İLİŞKİSİ
Seçim tarihi yaklaşıyor… ABD’de başkan adaylarının kampanyaları son dönemece giriyor.
Dış politikadan ekonomiye birçok konuda politikalarını ve vaatlerini anlatarak seçmenleri etkilemeye çalışan adayların Türkiye ile ilgili politikaları ne peki?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile "çok iyi anlaştığını" söyleyen Trump’ın dört yıllık başkanlık döneminde Türkiye-ABD ilişkilerinde dönem dönem ciddi krizler yaşanmıştı.
Türkiye, Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi satın almasının ardından F-35 yeni nesil savaş uçağı projesinden çıkartılmıştı.
Ayrıca tutuklu bulunan ABD vatandaşları ve diplomatik misyon temsilciliklerinde çalışanlar nedeniyle ABD bir dönem Türkiye'ye yaptırım uygulamıştı.
Bir de Suriye konusu var elbette…
Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik Barış Pınarı Harekatı'nın ardından Trump, Erdoğan'a "Aptallık etme, gel anlaşalım" gibi ifadelerin bulunduğu bir mektup yazmıştı.
BIDEN’IN TÜRKİYE İLE İLGİLİ TAVRI
Diğer aday Biden da Türkiye'yi yakından tanıyan bir isim…
Gerek Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki görevleri, gerekse de 2008-16 yılları arasındaki Başkan Yardımcılığı döneminden olsun ülkemizi yakından tanıyor.
Biden'ın henüz başkan adaylığı kesinleşmeden New York Times gazetesine verdiği bir mülakatta Erdoğan'ı "otokrat" olarak nitelendirmesi Türkiye'de iktidar kanadının tepkisini toplamıştı hatırlarsanız...
Biden daha önce de yaptığı açıklamalarda, Suriye'de Kürt grupların desteklenmesi gerektiğini söylemişti.
Ayrıca ABD'deki Yunan lobisine yakınlığıyla bilinen Biden, Türkiye'nin Suriye'de uyguladığı politikaları eleştiriyor…
Doğu Akdeniz'de doğalgaz arama çalışmalarımıza tepki gösteriyor…
NATO füzelerinin bir kısmının Türkiye topraklarında tutulmasının gözden geçirilmesi gerektiğini savunuyor…
AMERİKA'NIN DOSTU DA DÜŞMANI DA OLMAZ!
Durum buyken, yani her iki aday da Türkiye’ye karşı bir cephe almış gibi görünürken Türk kamuoyu hangi adayın kazanmasından yana peki? Veya ABD’de yaşayan Türkler?
Bu konuda da bir cepheleşme var denilebilir. Ancak genel olarak AK Parti’ye sempati besleyenlerin Trump’ı, muhaliflerin ise Biden’ı desteklediğini söylemek çok da yanlış olmayacaktır.
Fakat unuttuğumuz bir şey var…
Amerika'nın dostu da düşmanı da olmaz! Sadece çıkarları olur.
Amerikan seçimlerini Türkiye eksenli düşünüp değerlendirmek doğru olmaz. Zira iç siyaset dengeleri neyi söylemeyi gerektiriyorsa adaylar onu söyler. Seçildikten sonra ise politika neyi gerektiriyorsa tavırları da buna göre şekillenir.
Bazen iyi, bazen gergin bir iklimde seyreder ilişkiler.
Sadece Türkiye için değil; başta Rusya, Çin ve Kuzey Kore olmak üzere dünyanın geri kalanında da geçerlidir bu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...