Mehtap Yılmaz'ın yazısından bir bölüm;
Gezi kalkışmasında, Tayyip Erdoğan’a darbeye kalkışan Soros beslemesi vandalları polis gözaltına alırken, sen sokağa saldın…
“Sonu Kaddafi gibi olacak” diye saldıranlara, sen “Demokrasi demek, sadece seçim demek değildir” diye dipten dipten gaz verdin.
Başbakan’ın merhum annesine hakaret yağdıranlara, “Mesaj alınmıştır” dedin…
De hele!
Gezi kalkışmasında yaptığın açıklamaları, Cumhurbaşkanlığı sitesinden niye sildirdin?
Twitter’in “darbe yandaşlığına” Erdoğan “yasakla” tepki verdi, sen yasağı deldin…
Referanduma Türkiye “evet” derken, sen ağzını açmayarak lisan-ı halle “hayır” dedin…
Son KHK’yı “muğlak” bulup trolleyen yine sendin…
Ha şimdi söyle, asıl saldıran kim?
Gezi kalkışmasında, Cumhurbaşkanlığı yetkilerini Soros beslemesi teröristler için kullanan kim?
“Demokrasi demek, sadece seçim demek değildir” diyerek milli iradeyi trolleyen kim?
Demek ki Bay Abdullah, yan çizen… Yamuk yapan… Arkadaşını zor zamanında yalnız bırakan… Her fırsatta üst akla el sallayan… Susması gereken yerde konuşup, konuşması gereken yerde susan ve bu nedenle milletin öfkesine hedef olan sensin!
Sahi Gezi vandalları için, “Demokrasi demek sadece seçim demek de değildir. Seçimlerin dışında da farklı görüşler, farklı durumlar, itirazlar varsa bunların da çeşitli yollarla dile getirilmesinden daha tabi de bir şey olamaz” diyen bizzat sen değil miydin?
E biz itirazlarımızı o “çeşitli yollar”dan biri ile “yazı diliyle” dile getirdik işte!
Bize karşı niye Gezi işgalcilerine olduğun gibi tahammüllü değilsin?
Gezi darbecileri gibi “Sonu Kaddafi gibi olacak” mı dedik?
“Yatakta basacak, şafakta asacağız” mı dedik?
Seni ve aileni linç etmek için evine mi hücum ettik?
Hâşâ annene mi küfrettik?
Sokaklarda terör mü estirdik?
Dükkânları mı yağmaladık?
Polise, jandarmaya demir bilyelerle mi saldırdık?
Kaldırım taşlarını söküp kafana mı attık?
Caddelere, sokaklara sana ağır hakaretler mi yazdık?
Sosyal medyadan örgütlenip halkı sana karşı kin ve düşmanlığa mı teşvik ettik?
Seni dünyaya “diktatör” diye mi şikâyet ettik?
Devletin malına mı zarar verdik?
İçindeki yolcularla birlikte belediye otobüslerini mi ateşe verdik?
Asker, polis mi şehit ettik?
TOMA’lara mı tırmandık?
Polis araçlarını mı molotofladık?
Ne hata ettik de Geziciler için “demokrasi demek sadece seçim demek de değildir. Seçimlerin dışında da farklı görüşler, farklı durumlar, itirazlar varsa bunların da çeşitli yollarla dile getirilmesinden daha tabi de bir şey olamaz” diyen Bay Muğlak, tutuklu Gezicileri sokağa salan Bay Gül bizi trol ve saldırgan ilan etti?
Mahalledeniz diye mi?
Yazıklar olsun sana Bay Gül! Bütün kalbimle söylüyorum ki yazıklar olsun!
Gezi vandallarına reva görmediğin dili bize kullandın ya! Sana yazıklar olsun!
Gezicilere “itiraz” hakkını “çeşitli yollarla dile getirme” hakkı var da bize neden yok?
Yazının tamamına ulaşmak için tıklayınız.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...