Adnan Oktar Grubu'na yönelik 171'i tutuklu 226 sanıklı davada ifade veren Adnan Oktar, müşteki avukatlarının, "Örgüt üyelerinin mallarını kendi çıkarınız için tüketene kadar kullandınız mı?" sorusunu, "Mal biriktirmek İslamda haramdır. Peygamberimiz bütün mallarını harcadı. Müslümanlıkta zenginlik yok. Allah rızası için bütün mallarını dağıtır. Müslüman ahlakının gereği budur. Ben 65 yaşındayım tek bir malım, mülküm hiçbir şeyim yok" şeklinde konuştu.
Oktar, "Dragos olarak adlandırılan yerde kalanların maaşını nasıl ödüyorsunuz. Bu hizmeti gönüllü mü yapıyorlar" sorusu üzerine de, "Yok. Ben Allah rızası için yaşayan bir insanım. Allah rızası için yapıyorlar. Ben Allah rızası için yaşamayan bir insanla yaşayamam" şeklinde konuştu.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Ceza İnfaz Kurumları'nın karşısında bulunan duruşma salonunda yapılan davanın ilk duruşmasına Adnan Oktar, Oktar Babuna, Tarkan Yavaş, Ayşegül Hüma Babuna'nın da aralarında bulunduğu 161 tutuklu ve 29 tutuksuz sanık katıldı. Öğlen arasından sonra müşteki avukatları ve duruşma savcısı Adnan Oktar'a sorular sordular.
MEHDİ OLMAYACAĞI KONUSUNDA ALLAH'A YEMİN ETMİŞ
Bir müşteki avukatı, Adnan Oktar'a, Mehdi olup olmadığını, Mehdilik iddiası bulunup bulunmadığını sordu. Oktar, "Ben yaklaşık 150-200 kere mehdi olmadığımı söyledim. Böyle bir şey yapmış olan insan küfre girer, dinden çıkar. Olmadı, olmaz da. ve ömrüm boyunca böyle bir şey olmayacağını Allah'a yemin ettim" dedi.
Oktar, örgütten ayrılan ve bu davada müşteki olanlara yönelik bir soru üzerine de, "Benim ayrılan arkadaşlarımın hepsi gül gibi Müslüman. Müştekilerin hepsini çok çok seviyorum. Cennette de birlikte olacağız inşallah. Benim 30-40 yıllık arkadaşımı kışkırtmaya kalktılar. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Açılmış davalar hukuki bir şeydir. Devlet gidip intikam almayın diyor" dedi.
Adnan Oktar'dan mal varlığı sorusuna yanıt: Tek bir malım, mülküm hiçbir şeyim yok
Oktar, "Örgüt üyelerinin mallarını kendi çıkarınız için tüketene kadar kullandınız mı" sorusu üzerine de, "Mal biriktirmek İslam da haramdır. Peygamberimiz bütün mallarını harcadı. Müslümanlıkta zenginlik yok. Allah rızası için bütün mallarını dağıtır. Müslüman ahlakının gereği budur. Ben 65 yaşındayım tek bir malım, mülküm hiçbir şeyim yok" şeklinde konuştu.
Oktar, "50-100 kişi kaldığınız ev kime ait" şeklindeki soruyu da, "Tülin hanım ve eşine ait. Ev bana tahsis edilmiş bir ev değil. Can güvenliğim nedeniyle adres söylemiyorum" dedi.
Oktar, "Basılan insanlar o gün o evde yakalandılar. Evli insanların gecenin 3'ün 4'ünde kocalarının yanında olmayıp orada olmaları normal mi" sorusunu ise, "Arkadaşlarımız evliliklerini Allah rızası için yapıyorlar. Allah rızası için evlenen insanlar. Kur-an'ı yaymak, İslamı yaymak için evleniyorlar. Bana evli olan da geliyor, bekar olan da geliyor. Evli olmak ona ayrı bir hukuk getirmez. Evli arkadaşlara çocuk yapmayın, diye bir talimatım yok. Zaten ortalık çok korkunç. Çocukları kaçırıyorlar, ırzına geçiyorlar. Dehşet bir ortam" sözleri ile yanıtladı.
ERGENEKON VE BALYOZ SORUSU
Ergenekon ve Balyoz davalarında davalara müdahil olmak için yaptığı başvurular sorulan Oktar, "Benim haberim yok" diye yanıt verdi. Oktar, "Yaşadığınız lüks hayat ve televizyonun uydu kirası nasıl ödeniyordu" sorusu üzerine de, "Müslümanlar bir hayır işi olduğunda hep beraber ona yönelirler. Mesela kitap alıp dağıtacaksın. İnsan açtır gidip yemek alınır. Para biriktirme yoktur. Benim hiçbir malvarlığım yoktur" diye yanıtladı.
Oktar, örgüt içinde hiyerarşik yapı olup olmadığına ilişkin bir soruyu da, "Öyle bir şeye ihtiyaç yok" sözleri ile yanıtladı. Örgüt içinde, "Bacı", "Erkek" gibi tabirlerin kullanıldığının hatırlatılması üzerine Oktar, "Bacı nezaket ifadesi. Bacı, Anadolu'da kullanılan bir tabir. Benim de hoşuma giden saygı ifadesi" şeklinde konuştu.
Oktar, "Dragos olarak adlandırılan yerde kalanların maaşını nasıl ödüyorsunuz. Bu hizmeti gönüllü mü yapıyorlar" sorusu üzerine de, "Yok. Ben Allah rızası için yaşayan bir insanım. Allah rızası için yapıyorlar. Ben Allah rızası için yaşamayan bir insanla yaşayamam" şeklinde konuştu.
Duruşmaya, Ulviye Didem Üner'in savunması ile devam ediliyor.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...