Galatasaray Kulübünün eski başkanlarından Adnan Polat, başkan adayı olma düşüncesinin bulunmadığını söyledi.
Sarı-kırmızılı kulübün 2011 yılı Mart ayındaki mali genel kurulunda üyeler tarafından idari yönden ibra edilmeyen ve sonrasında olağanüstü genel kurulda başkanlığa aday olmayan Adnan Polat, Piyalepaşa İstanbul'da bir basın toplantısı düzenleyerek uzun bir aradan sonra basın mensuplarıyla bir araya geldi.
"Başkan olma düşüncem yok"
En son 4 yıl önce Galatasaray ile ilgili bir basın toplantısı yaptığını aktaran Polat, mayıs ayında gerçekleştirilecek olağanüstü genel kurul öncesi kendisine medyadan çok sayıda görüşme isteği geldiğini vurgulayarak, "Benim bu dönemde başkan adayı olma düşüncem yok. Şu andaki durumum, başkan adayı olmama çok müsait değil. Çünkü Galatasaray başkanlığı 24 saat çalışma gerektiriyor. Başka türlü bu dönem geçilmez. Biz 2006-2011 döneminde bunu yaptık. Bu kriz döneminde taraftarın muhteşem desteği olmasa, ayakta kalınamazdı. Onlara teşekkür ediyorum. En azından camiaya örnek oluyorlar. Galatasaray'ın ruhu taraftarıdır. Onlar olmazsa, ruhumuzu kaybederiz. Şimdi sıra Galatasaray'ın aklına geldi. Birlik ve beraberlik içinde çalışılması lazım." diye konuştu.
"Büyük projeler var"
Kendisine başkan adayı olması yönünde istekler geldiğini belirten Polat, "Değişik kesimlerden, Galatasaraylılardan, abilerimizden, ablalarımızdan, kardeşlerimizden, taraftarlarımızdan çok yoğun mesajlar alıyorum. Ama ben şu anda 24 saat mesai verecek durumda değilim. Yapmam gereken büyük projeler var. Bana güvenerek yola çıkan arkadaşlarım var. Onları bırakmam mümkün değil. Geçmişin üzerine sünger çektik ve göreve gelecek başkan kim olursa olsun bilgi ve birikimimizi paylaşmaya, her türlü desteği vermeye hazırız. Galatasaray'ı tekrar ayağa kaldırmak için mücadelenin içinde olacağız. Ama adaylığım söz konusu değil." ifadelerini kullandı.
"Nasip olmadı"
Kendisinin de bulunduğu Alp Yalman yönetimin, 1996 yılında görevi bırakırken sıfır borç ve kasada 2-3 milyon dolar para devrettiğini, 2006 yılında tekrar geldiklerinde ise 10 yıllık süreçte 228 milyon dolar borçla karşılaştıklarını aktaran Polat, yaptıkları tüm çalışmalara karşın 2011 yılında idari yönden ibra edilmemelerine çok üzüldüğünü anlattı.
O süreçte Türk Telekom Stadı'nın inşasını bitirdiklerini, Galatasaray Sportif AŞ ile Galatasaray Futbol AŞ şirketlerinin birleşmesini tamamladıklarını, 100'e yakın icra dosyasını kapattıklarını, UEFA'daki ihtilaf dosyalarını da bitirdiklerini vurgulayan Polat, "Tüm beklentimiz, 2011 yılında 150 milyon dolar gelir elde etmek ve 2 sene içinde banka borçlarını kapatmaktı. Mart ayındaki olaylardan sonra seçim kararı aldık ve ayrıldık. Yaptıklarımızı kullanmak bize nasip olmadı. Halka açık şirketin değeri birleşmenin ardından 100 milyon dolardan 750 milyon dolara çıktı. Bizden sonraki yönetim ayrıldığında 150 milyon dolara inmişti ve 600 milyon dolar buhar oldu. Bir kişi de hesabını sormadı." şeklinde konuştu.
Yönetim olarak o dönemde Galatasaray için gece gündüz çalıştıklarını kaydeden Polat, şunları söyledi:
"Geri adım atmadım"
"O kadar büyük çalışma ve özveriden sonra mali genel kurulda, 'Ya seçime gidersin ya da ibra etmeyiz.' dediler, 'Usulsüzlük, hırsızlık, yolsuzluk yaptınız.' diyemediler. 'Kimse kusura bakmasın, şantajlarla geri adım atmam.' dedim ve atmadım da. 2011 yılı mali genel kurulunda, Galatasaray tarihinde olmayan bir nezaketsizlik yaşandı. Sonraki başkanlar da bu ibrasızlığın kaldırılması için bir gayret görürüm diye ümit ettim. Ünal Aysal, Duygun Yarsuvat, Dursun Öbek, buna cesaret edemediler. O yürekleri yoktu demek ki. Son başkan Mustafa Cengiz, mali genel kurulda çok güzel bir konuşma yaptı. Orada bir reaksiyon gördük ve herkes ayağa kalkıp alkışladı. Bu nezaketten dolayı Mustafa Cengiz'e teşekkür ediyordum. Kongre üyelerine de bu hareketlerinden ötürü teşekkür ediyorum. Galatasaray'ın bugünkü ortamı, son 5-6 senede yaşadıkları, örf ve adetleri, köklü geçmişi olmasaydı, ayakta kalamazdı. Artık herkesin meselesini bırakması lazım. Biz hakikaten çok kırılmıştık. 'Hançer yarası geçer de gönül yarası geçmez.' denir. Gönül yarası hakikaten geçmiyor. Yedi senedir hiçbir faaliyet içinde bulunmamıştım. Sadece ben değil, o kadar çok kişi kulüple ilişkisini kesti ki 70 civarı loca boş bekliyormuş. Bizim zamanımızda loca için sıra beklenirdi."
Şaibe konuları
Taraftarların, yönetimleri sportif faaliyetlere göre değerlendirmesini normal karşıladığını, ancak genel kurulun sadece bu yönden değerlendirme hakkı olmadığını ifade eden Polat, "Alınan kararların duygusal olmaması, akla ve mantığa sığması lazım. Ben günü kurtarma peşinde değildim. Geleceği kurtarmak istiyordum. O gelecek de 2011-2012 sezonunda başlayacaktı. Gelir kaynaklarımız olmuştu, yeni bir takım kuracaktık, Maalesef bunu yapamadık. Ben yönetici olarak 4 şampiyonluk gördüm. Bana hep en gurur duyduğum şampiyonluğu sorarlar, ben ise 2010-2011 yılındaki 8.'liğimizi gösteririm. Birçok kulüp şikeye bulaşmışken biz hiçbir şaibeye karışmadık. Genel kurul üyeleri bunu takdir bile etmedi. Neticede tarih her şeyi yazıyor. Herkes kendi ayıbıyla yaşıyor." şeklinde görüş belirtti.
"Devrime ihtiyacı var"
Adnan Polat, Galatasaray'ın içinde bulunduğu durumdan çıkabilmesi için bir devrime ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.
Sarı-kırmızılı kulübün eski değerlerinden uzaklaştığını savunan Polat, "Bugünkü duruma baktığımızda, Galatasaray'ın bence bir devrime ihtiyacı var. Reforma ihtiyacı var. Bir Galatasaray devrimi gerekli. Galatasaray Kulübünün tüzüğünün, 21. yüzyıla uygun hale getirilmesi lazım. En büyük sorun, insan kaynakları. Galatasaray Lisesi, hepimizin saygı duyduğu, kulübümüzün çıktığı kurum. Oranın örf, adetlerini çok iyi bilirim. Değişen sistemden dolayı artık 14-15 yaşında çocuklar geliyor ve kendi kulüplerini seçmiş oluyorlar. Önceden bir Galatasaray kültürü aşılanıyordu. Şimdi onu kaybettik." şeklinde konuştu.
"Galatasaray'a gönül vermişleri içeri almamız lazım"
Galatasaray Kulübü ve şirketlerinin bilgili insanlara ihtiyacı olduğuna dikkati çeken Polat, "Topluma açılmak lazım. Galatasaray'a gönül vermiş akademisyen, sanatçı, iş adamı, bürokrat, toplumun her kesiminden birikimli insanlar var. Onları içeri almamız lazım. Bugün başkan adayı çıkarmakta bile zorlanıyoruz. Bu işlerde aktif olmak isteyen insanlar var. Buna yönelik tüzüğü değiştirmemiz lazım." ifadelerini kullandı.
Galatasaray'da çalışacak profesyonellerin liyakat içinde seçilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Polat, "Çalışacak insan seçerken 'onun kardeşi, bu okuldan mezun' diye değil, erbabını getirip koymak lazım. Şöyle bir örnek vermek istiyorum. Benim işlerimin içinde otelcilik de var. Oranın genel müdürlüğüne, 20 senelik deneyimi olan, birçok kişi içinden seçim yapıyoruz. Siz 50 bin kişinin 3 saatlik süre içinde girip çıktığı Türk Telekom Stadı'nın başına, sırf size yakın diye herhangi birini koyamazsınız. Galatasaray'ın bu devrimini yapması şart." açıklamasında bulundu.
"Gelir ortadan kayboldu"
Yapılan hesaplara göre Galatasaray'ın 500 milyon dolar borcu bulunduğunu söyleyen Polat, 2011-2014 döneminde 1 milyar dolar harcama yapıldığını iddia ederek, "Borçlar temizlenebilirdi ama 1 milyar dolar gelir ortadan kayboldu. 'Birileri zenginleşirken Galatasaray fakirleşti.' deniyor ama hiçbir şey yapılmıyor. Yapacağız dediler, yapmadılar." diye konuştu.
Riva ve Florya arazilerinin kötü değerlendirildiğini ifade eden Polat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok zor bir dönem"
"Benim en iyi bildiğim iş gayrimenkul. Baktığımız vakit, Riva ve Florya arazisinden gelecek para 1 milyar lira civarı. Bugünkü kurdan 250 milyon dolara geliyor. Riva tek başına 250 milyon dolar arsa bedeliydi. Bunun 525 milyonunu zaten almışız. Kurların da böyle gittiğini düşünürseniz toplam 200 milyon doları ancak geçecek. Bu arazilerin gelirleri Galatasaray'ın borçlarının sadece faizini ödeyecek. Bunların hiçbirinin hesabı da sorulmayacak. Gönül kırgınlığını bıraktık, çözüm bulamıyorum. Çok zor bir dönem. Eskiden kulüple ilgili ve bilgili insanlar vardı. Şimdi onları da pek göremiyoruz. Bir kulüp düşünemiyorum ki arazilerini böyle versin ve adasını böyle yıktırsın. O adayı yapmak için biz çok uğraştık. Boğazın ortasında bir utanç abidesi olarak duruyor. Yıktıranlar şimdi ortada yok. Kıbrıs'ta 150 dönüm arazi almıştık, var mı yok mu belli değil. Büyükçekmece Gölü yamacında 150 dönüm arazi almıştık, sanırım o da elden gitti. Böyle bir kriz döneminde gerekli adımların camia olarak atılması lazım. Hep beraber kulübü nasıl ayağa kaldırırız, diye düşünmemiz lazım."
Galatasaray Sportif AŞ'nin yabancılara olası satışını gerçekleşebilir görmediğini aktaran Polat, kulüplerin mali sıkıntılardan kurtulabilmesi için federasyon ve devlet yetkililerinin devreye girmesiyle yeni bir yapılanma gerektiğini belirtti.
Arda ile Emre konusu
Adnan Polat, Galatasaray'ın Medipol Başakşehir ile yaptığı maçta tribünlerin ıslıkladığı eski futbolcuları Arda Turan ile Emre Belözoğlu'na destek verdi.
Kendi başkanlığı döneminden Arda Turan ve Emre Belözoğlu ile ilgili anekdotlar anlatan Polat, "Bu insanların kendi hayatlarını kazanmak için verdikleri emeğe saygı duymalı. Kötü duruma düşen oyunculara kim dönüp bakıyor şimdi. Taraftar, Arda'nın başka bir formayla gelip oynamasını içine sindiremiyor. Bu nedenden oluyor tepkiler de. Arda da Emre de adam gibi adamdır." şeklinde konuştu.
Mecidiyeköy'de inşası süren Galatasaray Oteli'nin faaliyete geçememesiyle ilgili soruya Adnan Polat, "Orası otel olmaz. Yemin ediyorum, oturduğum yerden serçe parmağımla 10 kez bitirmiştim şimdiye kadar. Orası bir iş merkezi olmalıydı." yanıtını verdi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...