ADT Yarın Perde Açıyor 

Oyunun rejisörü Aclan Büyüktürkoğlu, ''Seyirci, oyun kişileriyle empati kuracak. Onlarla beraber anı yaşayıp, onlarla beraber gülüp, ağlayıp, en sonunda haz almış ve doyuma ulaşmış olarak tiyatrodan ayrılacak'' dedi.

Nehir Erdoğan'ın oynadığı Türk-ABD ortak yapımı ''Meleğin Sırları'' filminin de yönetmeni olan Büyüktürkoğlu, Beth Henley'in eserini Türkçeye çevirdi ve ADT için sahneye koydu.

Dekor tasarımını Hakan Dündar'ın, kostüm tasarımını Esra Selah'ın, ışık düzenini Zeynel Işık'ın üstlendiği oyunda, İpek Çeken, Serpil Gül, Adnan Erbaş, Lale Başar, Berna Konur ve Eren Oray rol alıyor.

Büyüktürkoğlu, eserin Pulitzer Ödülü aldığını, filme çekildiğini ve Oscar Ödülü kazandığını söyledi.

''Tiyatro versiyonu bir çok ülkede yılda 50 kez oynanan'' eserin Türkiye'de daha önce sahnelenmediğini belirten Büyüktürkoğlu, ''Yazardan aldığımız hak da galiba eserin ilk kez çevrildiğine dair. Dolayısıyla, Türkiye'de daha önce oynandı, çevirisi yapıldı diye bir bilgi gelmedi'' dedi.

''YALNIZ, TERK EDİLMİŞ KADINLARIN SORUNU''

Büyüktüroğlu, eseri neden Türkçeye çevirdiği ve sahneye koyduğuyla ilgili de şunları kaydetti:

''Tiyatro benim ilk aşkım. Amerika'dayken, 'Yeni oyunlar nedir?' diye araştırma yaparken, hiç görmediğim, ödüller de kazanmış bu oyunu görünce merak ettim. Yazarla ilgili araştırma yaptım, yazarın bir çok oyunu var. Amerikan halkını ilgilendiren konular gibi görünüyordu ama bizim de değişen, gelişen değerlerimiz var. Bizi de ilgilendirmeye başladığını düşündüm ve o vesileyle 2004 yılında çevirdim.

Amerika'da ücra bir köşede, bizim Akdeniz halkını ilgilendirmeyen bir konu gibi düşünülmüş olduğu için daha önce çevrilmemiş olabilir. Ama, yalnız, terk edilmiş, dışlanmış, küçümsenmiş kadınların sorununu görüp, onu anlatabilme bu konuyu evrenselleştirir. O zaman Mississippi'de değil, ayda geçse konu, kadının sorunu, yalnızlığını anlatacaksa bizi ilgilendirmelidir.''

Büyüktürkoğlu, yazar Henley'nin üç eserini daha çevirmeye başladığını kaydetti.

''SEYİRCİNİN ÖZLEDİĞİ TÜRDEN BİR OYUN''

''Meleğin Sırları'' filminin çekimleriyle ilgilendiği için eseri hemen sahneye koyamadığını belirten Büyüktürkoğlu, ABD'den bu oyun için Türkiye'ye geri döndüğünü söyledi.

Hazırlıkları dört hafta süren oyunun, kalitesi açısından ilgi çekici olduğunu anlatan Büyüktürkoğlu, ''Oyun tiyatro gibi bir tiyatro. Hem seyircinin hem sanatçıların özlediği türden bir tiyatro oyunu. Yaşayan insanların olması gereken bir oyun. Oyuncuları zorlayan, izleyenleri düşündüren, güldüren, eğiten bir oyun. O anlamda sanırım Devlet Tiyatrolarının çizgisine yakışan bir oyun'' dedi.

Oyunun, ABD'de bir kasabada yaşayan üç kız kardeşin hikayesini anlattığını dile getiren Büyüktürkoğlu, şöyle devam etti:

''Hayatlarının çok genç bir döneminde yalnız kalmış ve büyükbabaları tarafından büyütülmüş, kendilerinden başka insanlar olmaları gerektiği öğretilmiş üç kız kardeş. Biri Hollywood'a gitmiş. Bunların hayata karşı takındıkları tavır ve başkalarını mutlu etmek için düştükleri bir takım komik tuzaklar oyun içerisinde yer alıyor.''

Oyunda seyircilerin oyuncularla empati kurabileceğini de belirten Büyüktürkoğlu, ''Bu bir epik oyun değil, yabancılaştırma ögesi yok. Seyirci, oyun kişileriyle empati kurup, onlarla beraber anı yaşayıp, onlarla beraber gülüp, ağlayıp, en sonunda da bir haz almış ve doyuma ulaşmış olarak tiyatrodan ayrılacak'' diye konuştu.

Büyüktürkoğlu, eserin daha önce filminin çekilmiş olmasının, sahneye koyarken yaratıcılığını etkileyip etkilemediğiyle ilgili olarak da, ''Film ayrı bir dünya, tiyatro tamamen ayrı bir dünya. Filmin senaryosu daha farklı. Ben oyun olarak daha değerli buluyorum aslında. Oyunun dili de üslubu da farklı. Filminin çekilmiş olması beni etkilemedi. Benim kafamda gördüğüm şeyle film benzemiyor. Öyle bir endişem olmadı'' diye konuştu.

Aclan Büyüktüroğlu, daha önce de ''Hayvan Çiftliği'' adlı oyunun rejisörlüğünü yapmıştı.