Özen, “Beklentimiz bir an önce hareket edilmesi ve netice alınması” dedi. AK Partili Türkeş de “ihtiyatlıyız” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Moskova ziyaretinin ardından dönüş yolunda gazetecilerin sorularını yanıtlarken, bir kez daha Suriye’nin kuzeyinde kurulması planlanan güvenli bölge konusuna dikkat çekti. “Bir oyalamaya müsaade etmeyiz” vurgusu yapan Erdoğan’ın, “Güvenli bölge çerçevesinde ortak harekat merkezi kuruldu ve ortak devriyeler yakında başlayacak. Burada iki hususun altını çizmek isterim; birincisi Menbiç’tekine benzer bir oyalamaya asla müsaade edemeyiz. Süreç hızlı ilerlemelidir. İkincisi Fırat’ın doğusunun PKK-YPG-PYD için korunaklı bir bölge haline gelmesine izin vermeyiz. ABD, DEAŞ ile mücadele gerekçesiyle PYD-YPG ile kurduğu ilişkisine son vermeli” sözleri dikkat çekti.
Türkiye ile ABD arasındaki mutabakat, Türkiye’nin güvenlik endişelerini giderecek tedbirlerin bir an önce uygulanmasını içerirken, “güvenli bölge bir oyalamaya dönüşebilir mi” sorusu da gündemde.
Sputnik’e konuşan TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanvekili, AK Parti Bursa Milletvekili Refik Özen, ABD ile geçmişte talihsiz tecrübeler yaşandığını ve bu nedenle güvenli bölge konusunda Türkiye’nin artık bir oyalanmaya, vakit kaybetmeye tahammülü olmadığını baştan dile getirdiğini belirtti. Türkiye’nin terörle mücadelede ortaya koyduğu iradede kararlı olduğunu ifade eden Özen, şöyle devam etti:
“TALİHSİZ TECRÜBELERDEN KAYNAKLI HASSASİYET VAR”
“Ancak geçen süreç içerisinde ABD ile maalesef müttefiklik hukukuna uymayan hadiseler de yaşandı. Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’nin terör örgütü olarak nitelendirdiği yapılara hem silah hem de farklı desteklerle, istemediğimiz oluşumlara çanak tutacak davranışlara şahit olundu. Şimdi ABD yetkilileri ile yapılan görüşmeler sonucunda Müşterek Harekat Merkezi kurulması noktasında bir mutabakat sağlandı. Burada özellikle geçmiş döneme ait yaşanan o talihsiz tecrübelerden dolayı, başta Cumhurbaşkanımız, Milli Savunma Bakanımız kurulan harekat merkezinin işleyişi noktasındaki hassasiyetleri ve beklentileri Türkiye adına dile getirdiler. Nedir bu; burada bir oyalanmaya, vakit kaybetmeye tahammülümüzün olmadığını baştan dile getiriyorlar. Güvensizlik tabirini çok kullanmak istemesek bile yaşanan tecrübelerden kaynaklı hassasiyetin dile getirilmesi olarak değerlendirilebilir.
“BEKLENTİMİZ İVEDİ HAREKET EDİLMESİ VE NETİCE ALINMASI”
Bizim beklentimiz, ABD ile Suriye’nin kuzeyinde mutabık kalınan hususlarla alakalı ivedi hareket edilmesidir ve netice alınmasıdır. Bu çerçevede karşı tarafla ilgili burada yaşanacak bir zafiyet ve hatta oyalama gibi bir durum söz konusu olursa Türkiye olarak kendi başımıza gerekli müdahalelerin yapılacağıyla ilgili açıklamalar dile getirildi. Biz arzu ediyoruz ki burada birlikte bir barış koridoru oluşturulsun ve güvenli bölge ile birlikte Suriyeli vatandaşların da kendi ülkelerinde rahat yaşayabileceği, Türkiye olarak da terör noktasında hassasiyetimizin kontrol altına alınabileceği bir bölge haline gelsin.”
“NATO’DAKİ MÜTTEFİKİMİZE GÜVENMEK İSTİYORUZ AMA BU O KADAR KOLAY DEĞİL”
AK Parti Ankara Milletvekili Yıldırım Tuğrul Türkeş de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “kaygılarının” çok açık ve net olduğunu ifade ederken, “Cumhurbaşkanının kaygıları Türkiye’nin kaygılarıdır, onlar da gayet net. Biz stratejik ortağımıza, NATO’daki müttefikimize bu konuda güvenmek istiyoruz, inanmak istiyoruz” dedi.
Türkeş’e göre bugüne kadar sahadan gelen bilgiler bunun o kadar kolay olmadığını da gösteriyor. PKK, YPG ve PYD’ye işaret eden Türkeş, “Aynı adamlar, aynı sahada, teröristler, maalesef silahlandırıldı. Bu nedenle zor bir süreç ama Türkiye bir güvenli bölge oluşturmaya çalışıyor. Bu sadece Türkiye açısından gerekli değil, Suriyeli vatandaşlar açısından da çatışmasızlığın olduğu bir bölge herkesin menfaatine. Türkiye elinden geleni yapacaktır. Bir müşterek harekat merkezi de tesis edildi, deneyelim, görelim ancak ABD sahadaki oluşumlara ne kadar söz geçirebilir, ne kadar disipline edebilir, bekleyip göreceğiz” diye konuştu. Türkeş, bu noktada “ihtiyatlıyız” derken, “Çünkü daha önce kötü tecrübelerimiz var” ifadelerini kullandı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...