Ak Parti hükümetinden önce 2000 krizlerinden sonra değiştirilen merkez bankasıKanunu başta Başkan Erdem Başçı olmak üzere bankayı bağımsız hale getirdi. Bu da ‘vadesi dolsa da’ hükümetin Başçı’yı görevden almasını engelliyor.
Merkez Bankası hisselerinin yüzde 55.12’si Hazine’ye ait olan bir anonim şirket. Başkanı ise Bakanlar Kurulu kararıyla beş yıllığına atanıyor. İşte tüm tartışmaların odağındaki Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı da 19 Nisan 2011’de Durmuş Yılmaz yerine atandı. Görev süresi 2016’da dolacak. Bu atama 5 yıl boyunca hükümetin elini kolunu bağlamak anlamına da geldi.
Zirvede büyük 'faiz' tartışması
Yasaya göre başkanın neleri yapamayacığı belirleniyor. Ancak bu yasak durumları gerçekleştirdiğinde başkanın görevden alınması söz konusu. Peki bu yasaklar ne? “Başkanlık görevi, özel bir kanuna dayanmadıkça Banka dışında teşrii, resmi veya özel herhangi bir görev ile birleşemez. Başkan ticaretle uğraşamayacağı gibi, bankalar ve şirketlerde de hissedar olamaz.” Olursa da görevden direkt alınabilir. Bildiğimiz kadarıyla Başkan Başçı’nın bu yasak maddeleri içeren bir durumu yok. Başbakan illa da Başçı’yı görevden almak isterse ne yapacak? Bu soruyu eski Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Fatih Özatay’a sorduk.
PPK İLE FAİZ KARARI
Özatay’a göre tek seçenek yasa değişikliği. Yasayı değiştirmeden kimse o koltuktan kaldırılmıyor. Özatay bize durumu şöyle anlatıyor: “Banka bağımsız. Başkan ve başkan yardımcıları dışında tüm atamalarını, tüm kararlarını kendisi veriyor. Ve hiç bir merciden onay alması gerekmiyor. Tartışma faiz. Faiz kararını başkan tek başına vermiyor. Para Politikası Kurulu ile beraber veriyor. O zaman hükümet ne yapmalı? Merkez Bankası kanununu değiştirerek Para Politikası Kurulu bileşenlerini değiştirebilir. Dünyada örnekleri var. Geniş bir para politikası kurulu olabilir, maliye, kalkınma, ekonomi, hazine temsilcileri kurulu oluşturup çoğunluğu hükümete verebilir. O zaman bu kuruldan farklı faiz kararı çıkabilir. İkinci olarak bankanın temel amacı değiştirilebilir. Fiyat istikrarının yanısa ‘tam istihdam’ hedefi’ eklenebilir. ABD Merkez Bankası’nda olduğu gibi. İstihdam işin içine girince iş değişebilir.”
Her şey Başbakan Erdoğan’ın ‘Faiz yüksek, inmeli’ demesiyle başladı. Ardından 22 Mayıs toplantısında yüzde 10 olan faizi yüzde 9.5’e düşüren Merkez Bankası’na ‘Dalga mı geçiyorsun’ diyen Başbakan devam etti ve son hamle önceki gün ‘Artık yetti’ sözleriyle geldi. Başbakan’ın sözleri ekonomi yönetiminde farklı karşılandı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Merkez Bankası’nın bağımsızlığına atıf yapan açıklamalarda bulunurken Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi Başbakan ile aynı görüşte olduğunu ‘Yüksek faiz maliyet getiriyor’ açıklamasıyla gösterdi. Ortalık ısındı... Şimdi gözler Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’da. Başçı 2 Haziran günü Bakanlar Kurulu’nun karşısına çıkıyor. Ancak o güne kadar açıklamalarla kafamız karışmaya devam edecek gibi görünüyor...
* Türkiye’de de büyük ilgi gören Game of Thrones (Taht oyunları) dizisi bu sayfa için esin kaynağı olmuştur.
Başbakan Tayyip Erdoğan:
Neymiş, bağımsızmış... Ama biz bu millete hesabını vereceğiz. Daha önce de kendilerine bunu söyledim. Farklı bir anlayış içindeler. Faizde genel bir havayla düşüş var. Ama bu onların yarım puan düşürmeleriyle sağlanmış bir şey değil. Yarım puanla bu milletle dalga geçmeyin. Alınacak karaların ciddi olması lazım. Merkez Bankamızla kendilerine de söylüyorum. Siz bugüne kadar açıkladığınız enflasyonlarda hiçbir zaman tutturabildiniz mi? Hep revize ettiniz. Faizi de aynı şekilde. Artık yetti.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek:
Merkez Bankası’nın bağımsız olması kurumsal reform anlamında son 10 yılın en büyük kazanımlarından. Ben Merkez Bankası’nın politikaları üzerine yorum yapmadım. Merkez’in ülkemizin menfaatini düşünerek en iyisini yaptığına ve yapacağına inanıyorum. Merkez’in kredibilitesi ve bağımsızlığı Türkiye ekonomisinin geleceği açısından çok önemli, çok kritik. Ben enflasyonla mücadelede Merke’in elinin güçlü olması gerektiğine inanıyorum. Elini daha da güçlendirmemiz lazım.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan:
Hükümet, TBMM olarak ortaya koyduğumuz dokümanlar uygulandığı sürece Türkiye’nin önü açık. Ama ana politikalardan taviz vermeye başlanırsa, söz verilen politikalardan farklı şeyler uygulanmaya başlarsa o zaman siz de korkun. Bu güven nasıl oluştu? Söz verildi, yapıldı. Hedef konuldu. Tutturuldu. Kurumlarımızın kendi görev alanlarında tanımlanan şekilde asla taviz vermeden, ana ilkelerinden, prensiplerinden vazgeçmeden uygulamalarına devam etmeleri gerekiyor.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci:
Türkiye’de yaşanan enflasyon maliyet enflasyonudur. Maliyet enflasyonuna katkı veren şu anda faizlerdir. Türkiye’de piyasalar faizi aşağı doğru çekiyor... Merkez Bankası’nın piyasayı arkadan takip etmek yerine, piyasanın bu aşağı doğru eğilimini önden takip ederek piyasayı yönlendirmesi gerektiğine inanıyoruz. Merkez yönetimini eleştirmek, bir ekonomi bakanı olarak ben öyle bir şey içinde olmayacağım. Ama başbakanımızın bu yöndeki feveranını, şikayetini haklı buluyorum.”
hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...