E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Anne Mutsuz ise Çocuklar da Mutsuz 

Çocuklarını iyi yetiştirme kaygısı taşıyan bütün kadınların ortak bir kanaati vardır: Anne olmak çok zor. Peki neden? Pedagog Adem Güneş bu soruya, "Çünkü anneler omuzlarındaki birçok başka yükten dolayı annelik sorumluluğunu hakkıyla yerine getiremiyor, hatta anneliğin tatlı duygularını yaşayamıyor." diye cevap veriyor.

18.11.2009 - 12:03
Anne Mutsuz ise Çocuklar da Mutsuz

Nesil Yayınları'ndan çıkan 'Annelik Sanatı' adlı kitabına "Anneler neden annelik yapamaz?" sorusuyla başlayan Fatih Üniversitesi Öğretim Görevlisi Adem Güneş, bu sorunun cevabını 28 farklı soruyla arıyor. Örneğin, annenin yaşama sevinci var mı, anneye annelik statüsü verilmiş mi, anne ilk dört yaşında annesinden uzun süre ayrı kalmış mı, eşini seviyor mu, benimsemiş mi, eşi tarafından seviliyor mu, empati yeteneği var mı, cinsel yaşantısı normal mi, çocuk terbiyesinde bilinçli mi? Buna benzer soruların üzerinde düşünen annelerin kendilerine verecekleri puanlarla omuzlarındaki yükü hesaplamaları mümkün. Bu yöntemle annelerin kendilerini tanımalarını sağlamayı amaçlayan Güneş, annelerin kendilerinden kaynaklanmayan veya geçmişte yaşadıkları sorunlarla ortaya çıkan sıkıntılarının annelik kabiliyetlerini azalttığını ifade ediyor.
Adem Güneş'e göre, çocuğuna bakamayan, beceriksiz gibi görünen çoğu annenin arkasında baskıcı bir eş çıkıyor. Veya aile içinde kadına annelik statüsü verilmemiş olabiliyor. Çocuğunu istediği gibi terbiye etme özgürlüğü olmuyor. Bazı kayınvalideler çocuğunun bezini değiştirmesine bile müdahale ediyor. Eşinden sevgi alamayan kadın hırçınlaşıyor, sonra bunu çocuğuna yansıtıyor. Kitaptaki 28 maddenin aynı zamanda babaların da anneye karşı sorumluluklarını gösterdiğini ifade eden Güneş, "Bir anne düşünün kendi çocukluğu ve genç kızlığı babasından dayak yiyerek geçmiş. Böyle bir kişi geçmişte yaşadığı şeyleri çocuğuna yansıtıyor. Buna benzer faktörler annenin üstünde yük oluşturuyor. Bu yüklerle annelik yapmaya çalışıyor. Eşinden çocuğunu iyi yetiştirmesini bekleyen erkeklerin de annenin omuzlarındaki bu yükleri bilmesi, kendine bakması ve 'ben ne yapıyorum eşime' diyebilmesi lazım. Babalar unutmasın ki, anne mutsuz ise o annenin elindeki çocuk da mutsuz olacaktır." diye konuşuyor. Güneş, kendini tanıyan ve içinde bulunduğu halin farkında olan annelere, 'Neden daha iyi bir anne değilim?' diye kendilerini suçlamaktan vazgeçmelerini, bir taraftan da tespit ettikleri sorunları kökten çözmeye çalışmalarını tavsiye ediyor.

İlk dört yaşta duygu dengeleri oluşur

İlk dört yaşı birlikte geçirmenin çocuk ve anne için çok önemli bir kazanım olduğunu ifade eden Adem Güneş, çocuğun bu süre içinde duygu dengelerinin oluştuğunu vurguluyor. Bunların en önemlisi de güven duygusu. Erken yaşta annesinden uzun süre ayrılan çocuklarda hırçınlık, mutsuzluk, agresiflik, güvensizlik gibi ortak sorunların görüldüğü tespitini yapan Güneş şöyle konuşuyor: "2,5 yaşında çocuğu olan bir aile 'Hacca gidip geleceğiz bir aylığına, sorun olur mu?' diye soruyor, evet olur, diyorum. Çünkü bu ayrılık çocukta anneye karşı güvensizlik oluşturuyor. Çalışan annelerin uzun süre mesai yapması sorununu modern toplumun çözmesi gerekiyor. Batı'da mesai tanzimi tartışılıyor. İşyerindeki yöneticilerin anne olan çalışanının bu topluma bir fert yetiştirdiğini görmesi, ona herkesle aynı muameleyi yapmaması lazım."

Günün tamamını evde annesiyle geçiren çocukların duygusal ihtiyaçlarının karşılanması da annenin bilincine ve kabiliyetlerine bağlı. Güneş'e göre, evde olmak iyi çocuk yetiştiriyor olmak anlamına gelmiyor. Hatta, sürekli evde bulunan bir annenin çocuğuyla duygu bütünlemesini sağlayamaması dışarıda çalışıyor olmasından çok daha tehlikeli. Çünkü çocuk çalışan anneden en azından akşamları ihtiyacı olan duyguları alır. Ama sürekli beraber olduğu annesi yetersizse çocuk duygu dünyasını geliştiremiyor. Böyle bir çocuk 18 yaşından sonra annesine önyargıyla bakıyor. Çalışan ama çocuğuyla kaliteli zaman geçiren anneye karşı güven eksikliği olsa da 'Annem beni sevemez, beni anlamaz' gibi bir önyargı oluşmuyor.

Çocuklarınızı sevmekten korkmayın

İyi çocuk yetiştirmenin ilk şartını 'empatik olabilmek' şeklinde açıklayan Adem Güneş, annelere doğal olmalarını ve çocuklarını sevmekten korkmamalarını tavsiye ediyor:

"Empatik olmak, çocuğun yerine kendini koyabilmek değil, çocuk gibi hissedebilmektir. Mesela çocuk tavandan aşağı sarkan lambadan korkuyor, belki onu ayaklarından tavana bağlanmış gözünden ışık saçan bir yaratığa benzetiyor. Korktuğunu söyleyen çocuğa 'ne var işte lamba' derseniz duygu bütünlüğünü sağlayamazsınız. Annelik bir kız çocuğunun doğduktan sonra ruhunda adım adım gelişen bir şeydir. Hiç kimse çocuğu kendi annesi gibi sevemez. Anneler, yakınlık gösterirse, kucağına alırsa çocuğun kendisine bağımlı olacağını sanıyor. Oysa ilk 4 yıl içinde anne ilgi ve sevgisine doyan çocuk, ondan sonra rahatlıkla ayrılır annesinden. Ama anne çocuğu terk etmişse, yalnız yatıracağım diye ağlatarak uyutmuşsa, çocuğu bir yerlere bırakmış güvensizlik oluşturmuşsa, çocuğun nazarında her an bırakıp gidebilecek bir güvensizlik duygusu oluşturmuşsa, o zaman anneye bağımlı oluyor."

YORUMLAR
Toplam 9 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.
Karşıyakalı Sedat 14 Kasım 2009 Cumartesi 00:21

Ben de İzmir'de 15 senedir hava kirliği kalmadı diyordum, nedeni belliymiş...

Yorumu oyla      18      10  
teyze 13 Kasım 2009 Cuma 17:12

Kerim, ben özne, yüklem anlamam adını yanlış hatırlıyor olabilirim yazınca TAVŞAN olduğunu hatırlatayım dedim:))

Yorumu oyla      18      10  
faik 13 Kasım 2009 Cuma 16:50

vah vah çok üzüldüm erdal şafak ın izmiri sevmemesine.Kendisi çok da gerekli birisi sanki.Ne de olsa damadın gazetesinde yazıyor.iktidara yaranması gerekiyor.İzmirde satılan fabrikalardan bahsederken,İktidar eliyle türkiyenin nesi var,nesi yok satıldığından bahsetmiyor.Zavallı.salyangoz çıktığı kabuğu beğenmazmiş.

Yorumu oyla      18      10  
motem 13 Kasım 2009 Cuma 16:27

başbakanın enerji ihalesini vereceği bizim çalıka ait gazetede yazan yazarların alayının maaşını biz vergilerimizle veriyoruz.başbakan emeklilere yetimlere şehitlere öğrencilere vermediği parayı kamu bankasından bizim çalığın gazetesine kredi olarak vermiştir.bu gazetenin yazarlarıda yandaş yazıları ile bizim vergilerimizle ödediğimiz tutarları maaş olarak almakta bu yetmediği gibi devlet tv lerindede yalakalığa devam etmektedirler.

Yorumu oyla      18      10  
Kerim Bostanlı 13 Kasım 2009 Cuma 16:27

teyze hayvanatın adı önemli mi? Konumuzun öznesi zaten belli.

Yorumu oyla      18      10  
teyze 13 Kasım 2009 Cuma 16:21

Yorumcu Kerim Bostanlı fare değil o tavşan

Yorumu oyla      18      10  
Kerim Bostanlı 13 Kasım 2009 Cuma 16:14

Fare dağa küsmüş dağın haberi olmamış. Hayvanın adını yanlış hatırlıyor olabilirim.

Yorumu oyla      18      10  
hulya 13 Kasım 2009 Cuma 15:03

Mehmet Öz ABD de yaşıyorum diye memleketinden hiç nefret etmiyor.Kabuğunu beğenmeyen erkek CİVCİV :)))

Yorumu oyla      18      10  
izmir 13 Kasım 2009 Cuma 14:34

tek kelime ile akla ziyan laflar.kolay değil tabi dört ayaklıları özel şöförlü araba ile seyahat ettirmek,çocuğu dolar kiralı saray komşusu evde oturtabilmek..çokkkk çalışmakkkkkkk lazımmmmm çokkkkkk.vah bize?????????mi acaba

Yorumu oyla      18      10  
KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Gribini Atlattıkları İçin Kızım ve Oğluma Aşı Yaptırmadım
Domuz gribinden (Pandemik A/H1N1) ölenlerin sayısı 73'e ulaşırken, koruyucu aşı uygulaması sürüyor.
Aktarlardan Domuz Gribine Özel Çay
Türkiye genelinde salgın haline gelen domuz gribine karşı aktarlar harekete geçti.
Dünya Diyabete Doğru Gidiyor
Dünyada 246 milyon diyabet hastası var. Önlem alınmazsa 2025 yılında dünyada ...
 
Yan Etkileri Diğer Grip Aşılarıyla Aynı
Sağlık Bakanlığı Pandemi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, domuz gribi ...
Cilt Bakımında Yapılması Gerekenler
Kışa girmemize çok az bir zaman kala cildinizin bakımını yaptınız mı? ...
Yeni Trend Evde Manikür
Tırnak bakımı yaptırmak için kuaförde harcadığınız zananı bir düşünün... ...
 
Kendini Aşırı Beğenme Hastalık Belirtisi
Kendini aşırı derecede sevme ve beğenme olarak bilinen narsizm, ileride sağlığınızı tehdit edebilir.
Ekmekteki Tuz Oranı Düşürülsün
Uzmanların sessiz katil diye tanımladıkları tuzun kalp yetersizliği, böbrek ...
Temizlik Hastalığına Dikkat
Ellerinizi yıkamadan duramıyor ya da sevdiğiniz kişiyi görmeden yapamıyorsanız ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
eyfel kulesi
Beycan ÜÇKARDEŞ
kardemir karabükspor
bugün
türkiye
Sırrı Süreyya Önder
Galaxy A3
müebbet hapis
Aleksis Çipras