Tehlikeli ve masum saplantılar hakkında görüştüğümüz Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Hilmiz Yazıcı bu alışkanlıkların ne zaman bir sağlık sorunu haline geldiğini anlattı.
Saplantı denilince aklımıza nelerin gelmesi gerekiyor?
İstenmesine rağmen insanın alıkoyamadığı şekilde birtakım rahatsızlık verici düşüncelerinin olmasına saplantı denilir. Obsesyon dediğimiz insanı yoklayıcı, tekrarlayıcı ve aynı zamanda insanın olumsuz yönde etkilenmesi saplantıdır. Hastalık olarak ise Saplantı Zorlantı Bozukluğu dediğimiz bu yaşantının hayati işlevleri bozacak şekilde çoğalması, insanın sosyal ilişkilerini bozmasıdır. Ama herkes saplantı yaşayabilir
Ne zaman bu saplantı hastalık halini alır?
Tanı anlamında bu işin rahatsızlık olmasını nasıl anlıyoruz. Örneğin masa üzerindeki şeyler paralel durmazsa ben rahatsız oluyorsam bu bir saplantıdır. Ama ben bunu yaptıktan sonra hayatıma devam edebiliyorsam bu benim hoşluğumdur ama hastalık değildir. Normal olmayan ama sağlıksız da olmayan bir özelliğimdir. Ancak bu eşyalar paralel durmadığında karşımdakini dinleyemiyorsam, sinirlerim bozuluyorsa o zaman benim hayatım etkileneceği için buna bağlı psikolojik sorunlar yaşıyorsam o zaman bir rahatsızlıktır.
Obsesif Kişilik Bozukluğu nedir?
Bu aslında dünyada da tartışmalı bir konudur. Bir de kişilik bozukluğu vardır. İnsanın doğduğu andan itibaren devam eden kişilik bozuklukları olabilir. Obsesif kişilikte obsesif davranış biçimleri insanın huyuna, değerlerine etki eder. Yani obsesif adam kurallara çok uyar, prensipleri vardır. Duygular çok izoledir. Karakterleri mizah duyguları gelişkin değildir. Çok başarılı olabilirler. Her şeyi kontrol ederler.
En çok gördüğünüz saplantı nedir?
En çok gördüğümüz konu temizlikle ilgili emin olamamadır. Örneğin ellerini yıkar, yıkadıktan sonra bir daha yıkar, emin olamaz tekrar yıkar. Bazı insanlar bir şeye takılırlar ve aslında temizlik saplantısı olanlar çok temiz kişiler değillerdir. Çünkü bu kişiler bir şeyle çok uğraştıkları için en temel temizliği atlarlar. Örneğin marulları sabunlar, ıspanağı yıkamayı unutur. Bu kişiler tedaviye iyi yanıt verirler fakat çaba gerektiren bir hastalıktır. Bir de sadece düşünceyle giden obsesyonlar var. Bunlar din, batıl inançlar, cinsellikle ilgili olanlardır. Ağır düşünce bozukluğu yapar. Örneğin Allah var mı yok mu diye düşünüyor sonra da bu düşüncesinden korkuyor ya da ensest bir ilişki düşünüyor sonra da bu düşüncesinden korkuyor. Korku, utanç gibi şeylerle daha çok pekişir. Bazı insanlar bir bıçak görür ve ya bu bıçağı çocuğuma saplarsam diye düşünür ve bıçaklara bakamaz. Bunlar düşünceyle giden obsesyonlardır. Fakat tedavisi daha zordur. Biriktirme hastalığı da vardır. Örneğin bir şeyi atamazlar. Gazeteleri, gazoz kapaklarını atamazlar. İlk önce eğlenceli gelir fakat sonra saplantı haline gelebilir.
Domuz gribi ile toplumsal saplantı oluşabilir
Domuz gribi nedeniyle herkeste bir telaş var. Bu telaş toplumsal saplantıyı beraberinde getirir mi?
Toplumsal bir saplantı haline gelebilir. Çünkü mesajları doğru verebilmek gerekir. Sağlıklı kaygı ile abartılı kaygıyı ayırt etmek her zaman kolay değil. Örneğin elinizi yıkayın diyorlar. Bilgi karmaşasının olduğu ortamda bu bir saplantı olmasına neden olabilir.
Saplantısı olan birine karşı nasıl davranılmalı?
Saplantısı olan bir insan ilk önce kendine nasıl davranmalı onu bilmek lazım. Bir şeyi nasıl ne kadar düşünürseniz orada bir yol açılır beyinde. Obsesyonlarda kendini baskılamak, zorlama genelde daha da pekişmesine neden olabiliyor. Çevresindeki kişiler bunları gördüklerinde bu davranışlar saçma gelebilir. Aslında obsesyon hastaları da çoğu kez bunun farkında olurlar. Bu hastalık sinsi gelişir. Ama eğer bir insan birden uyanırsa ve böyle bir obsesyonu olduğunun farkına varırsa o zaman beyin tümöründen de şüphelenmek gerekir. Evdeki insanlar bazen bu davranışlara uyum gösterir kişiyi üzmemek için. Uzun zamanlı bu davranışlar hayatın bir parçası olabilir. Örneğin elinizi 30 defa yıkayarak bir süre hayatını yaşar ama bu bir süre sonra çok daha ağır hale gelir ve ailede buna uyum sağlar. Böyle bir durumda mutlaka bir uzmana başvurmak gerekir.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...