Başmüzakereci Bağış, Brüksel'e Baykal'la aynı uçakta geldiğinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
"Öncelikle Sayın Baykal'a kendisinin Brüksel'i bunca aradan sonra ziyaret etmesinin benim çalışmalarım için son derece önemli olduğunu, çünkü bu ziyaretin Türkiye'de Avrupa Birliği'ne tam üyelik hedefine gerek iktidarın, gerek muhalefetin sahip çıktığının vurgulanması adına önemli bir ziyaret olduğunu, ayrıca kendilerinin Brüksel'de ofis açmalarının da önemli bir gelişme olduğunu ve bunun hayırlı olması temennilerimi paylaştım."
Baykal'a müzakerelerle ilgili kısa bilgi vermeye çalıştığını ve kendisiyle burada verebileceği birtakım mesajlarla ilgili fikir alışverişinde bulunduğunu belirten Bağış, şöyle devam etti:
"Türkiye'de günlük birtakım siyasi konularda hemfikir olmadıklarımız çok olsa da Avrupa Birliği, daha önceki konuşmalarımda da hep söylediğim gibi Türkiye'de farklı kesimleri, farklı düşünce guruplarını, farklı etnik, dini grupları birleştirebilen ender projelerden bir tanesidir. Bu çerçevede Avrupa Birliği sürecini muhalefetimizin de sahiplenmesini, destek vereceğini söylemesini her açıdan anlamlı buluyorum."
Türkiye'de son dönemde AB süreci kapsamında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'le de bir araya geldiğini hatırlatan Bağış, onların da Türkiye'nin AB'ye tam üyelik hedefine destek verdiklerini, bunu bir devlet politikası olarak gördüklerini çok net bir şekilde dile getirdiklerini kaydetti.
Egemen Bağış, Ankara'ya geri dönüşünde de CHP Genel Başkanı Baykal'la aynı uçakta seyahat edeceğinin hatırlatılması üzerine, "(Gelirken) Uçaktaki sohbetimize son verirken 'dönüşte Ankara'da görüşürüz' diyen kendisiydi. Zannediyorum (Brüksel temaslarını) değerlendirmek için bir fırsat olur. Belki Ankara'yı beklemeyiz. Bu işi, daha evvel yaptığımız gibi yine Bulgaristan hava sahası içerisinde halledebiliriz artık" dedi.
Başmüzakereci Bağış, Deniz Baykal'ın dün yaptığı bir konuşmada "Bu hükümet Türkiye'yi Avrupa Birliği'ne götürmüyor. Bu kadar reform yapıyor, ama daha çok Hamas ve Hizbullah coğrafyasına doğru götürüyor" sözlerine tepkisinin sorulması üzerine şu görüşlere ver verdi:
"Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu'na ilk başvurusu rahmetli (Başbakan) Adnan Menderes tarafından 1959'da gerçekleştirilmiş. 50 yıllık tarihe bir baktığınız zaman hiçbir Türk siyasetçisi, hiçbir siyasi liderimiz, hiçbir başbakanımız veya hiçbir siyasi hareket Avrupa Birliği projesine bu kadar çok çaba, emek, vakit ayırmamış. Hiçbir lider bu kadar çok seyahat etmemiş, bu kadar çok toplantı gerçekleştirmemiş.
Bir de geleneksel olarak Türkiye'nin Batı'yla Doğu arasında bir köprü olduğu hep söylenir. ama bu Batı'yla Doğu arasında köprü olmamızla ilgili sözün biraz gerçekleşmesi gerekiyor. Yani köprünün bir ucu tam yol açık, sağlam, ama diğer tarafında ciddi bir tıkanıklık vardı. Türkiye'nin gerçek köprü olabilmesi için Batı'yla olduğu kadar Doğu'yla da ilişkilerini önemsemesi gerektiğini biz partimizi kurduğumuz zamandan bu yana söyleyegeldik."
Kıbrıs nedeniyle bu yıl sonunda Türkiye-AB ilişkilerinde "kırılma yaşanacağı" beklentilerine katılmadığını vurgulayan Bağış, "Türkiye için AB çok önemli, ama AB için de Türkiye aynı derecede önemli. Kendimize güvenelim. Ne aldatan olacağız, ne aldanan olacağız" diye konuştu.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...