Bakan Çağlayan Şaşırmamış: Rakamlar Benim İçin Sürpriz Olmadı

Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, sanayi üretimindeki düşüşün küresel krizden kaynaklandığını belirterek, ''Bu sıkıntıları yaşayacağız. En azından benim ve Bakanlığım açısından beklenen rakamlardı. Bir süre böyle gitmek zorunda kalacağız. Ümit ediyorum, yılın sonuna doğru dünyadaki taşlar yerine oturur. Bizim düzelmemiz biraz da dışarının düzelmesine bağlı'' dedi.

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak ve toplantılara katılmak üzere Bilecik'e gelen Bakan Çağlayan, önce Bozüyük ilçesine giderek burada Kaymakam Ahmet Katırcı'yı makamında ziyaret etti. Çağlayan, burada gazetecilerin, sanayi üretiminde yaşanan düşüşle ilgili sorularını yanıtladı.

Toplam 27 yıl sanayicilik, 12 yıl da Ankara Sanayi Odası Başkanlığı yaptığını anımsatan Çağlayan, kısa bir tahlilde bulunduktan sonra bu düşüşün nedeninin ortaya çıkacağını kaydetti.

Çağlayan, Türkiye'nin 6 yıl önce 230 milyar dolar Gayri Safi Milli Hasılası (GSMH) olduğunu anımsatarak, şöyle konuştu:

''Yani 79 yılda Türkiye'nin geldiği seviye buydu. Mart ayı itibariyle rakamlar açıklanacak. Yaklaşık 750 milyar dolarlık bir GSMH bekliyoruz. 6 yılda 520 milyar dolar koyduk. 6 yıl önce ihracat 36 milyar dolardı. Türkiye şu anda 132 milyar dolar ihracat yapıyor. Dünyanın 16, Avrupa'nın da 6'ıncı büyük ülkesiyiz. 200'e yakın ülkeye mal gönderiyoruz. 132 milyar dolar olan ihracatımızın yüzde 60'ını AB üyesi ülkelere yapıyoruz. Yine ihracatımızın yüzde 90'ı sanayi mamullerinden oluşuyor. Herhalde bu rakamlar ne demek istediğimi anlatıyor. Sonuçta 100 milyar dolarlık sanayi mamulü yapan bir Türkiye var. Bunun da yaklaşık 80 milyar dolarını sadece Avrupa'ya yapan bir Türkiye.''

-''AVRUPA'DA ADETA YAPRAK KIMILDAMIYOR''-

Küresel ekonomik krizin getirdiği çok ciddi bir küçülme olduğunu ifade eden Çağlayan, ''Almanya'nın İkinci Dünya Savaşından sonra yaşadığı en büyük küçülme eksi bir. Şu anda AB üyesi ülkelerin ekonomileri yüzde 2,8 ya da 3 küçülecek. İhracat yaptığımız, ürün sattığımız pazarların hepsinde çok ciddi daralmalar var. Avrupa'da şu anda adeta yaprak kımıldamıyor'' dedi.

Bakan Çağlayan, bankaların battığı Avrupa'da mevduata yüzde 100 güvence verilmek zorunda kalındığını anımsatarak, şöyle devam etti:

''Biz de bu düzenlemeyi yaptık. Bakanlar Kurulu'ndan yetkiyi aldık, ancak hiç kullanmadık. Bu dışardaki daralmaya bağlı olarak, küresel bir güç olan ve ihracatının yüzde 90'ı sanayi mamullerden oluşan Türkiye, dış pazar daralmasından etkilenecek. İthal etmek zorunda kaldığımız adeta kuş gribi gibi bir şey bu. Küresel krizin etkileri bunlar. Bu sıkıntıları yaşayacağız. Benim için sürpriz değil bunlar. Neden? Geçmiş tecrübelerimden. Üç kriz gördüm, dördüncü krizi yaşıyorum. En azından benim ve Bakanlığım açısından beklenen rakamlardı. Bir süre böyle gitmek zorunda kalacağız. Ümit ediyorum, yılın sonuna doğru dünyadaki taşlar yerine oturur. Bizim düzelmemiz biraz da dışarının düzelmesine bağlı. Tekrar söylüyorum küresel bir ekonomik kriz.''

-KURDAKİ ARTIŞ-

Bakan Çağlayan, kurdaki artışın devam edip etmeyeceği yönündeki bir soruyu da şöyle yanıtladı:

''Kurdaki yükselişin devam edip etmeyeceğini bilemiyorum. Benim falcılığım yok. Hayatımda ne fal açtım ne de açtırdım. Kehanet de bilmiyorum ama şunu söyleyebilirim; Merkez Bankası şu anda dalgalı kur sistemi uyguluyor. Buna göre kur bazen yükselebilir, bazen düşebilir. Döviz neden yükseliyor sorusunun sebebini görmek lazım. Bunlar hep neden, sonuç ilişkisi. Kurdaki yükselme de bir sonuç. Tamamıyla küresel bir gelişme. Türkiye'nin küresel oyuncu olmasının ortaya çıkardığı bir gelişme. Özellikle GM'nin geçen hafta almış olduğu iflas kararıyla ilgili bir durum. Bizde bir para kaçışı yok. Yani insanların dövize hücum etmesi söz konusu değil. Bilakis dövizden çıkıp Türk Lirası mevduatına dönen çok ciddi bir rakam var. Faizlerden dolayı da bir kaçış yok. Tamamıyla dışarıdan kaynaklanan bir durum. Dalgalı kurumuz var, yükselir tekrar düşer. Neticede kur gide gele kendini bir yerlerde bulur.''