Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, çeşitli temaslarda bulunmak için gittiği Almanya'da TRT Türk'ün gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bakan Çelik, Körber Vakfının düzenlediği toplantının ardından Almanya Dışişleri Bakanlığına bağlı AB konularından sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth ve Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz ile güncel gelişmeleri ele aldıklarını anlattı.
Avrupa'da, tutuklu milletvekilleriyle dayanışma gösterme çabasında olanlara da şahit olduğunu aktaran Çelik, "İnsanların hayatına kasteden, insanımızı öldüren PKK terör örgütünü destekleyen bazı isimlerin bu desteklerini sorgulayarak, bu sorgularına cevap alarak bu desteği verip vermemeye karar verselerdi. Unutmasınlar ki, bunların bazıları milletvekili sıfatı taşıdığı halde 'Biz PKK terör örgütüne sırtımızı dayıyoruz, biz DHKP-C terör örgütüne teşekkür ediyoruz' gibi açıklamalar yapıyorlar ve o terör örgütleri bizim insanımızın canını yakıyor." diye konuştu.
Bakan Çelik, Halep'te ateşkesin ihlal edilmesini ve son gelişmelere ilişkin soru üzerine, "20. yüzyılda kazanılmış ne varsa, Birinci Dünya Savaşı ve İkinci Dünya Savaşından sonra ders çıkarma anlamına gelen ne varsa her şeyin sıfırlandığı bir noktadayız Halep'e baktığımızda." ifadesini kullandı.
"Srebrenitsa'daki açık vahşetten sonra bir daha soykırım olmaz, bir halk dünyanın gözü önünde katledilmez" dendiğini ancak herkesin gözünün önünde, Halep'te insanlığın katledildiğini kaydeden Çelik, şunları söyledi:
"Önceleri denildi ki, 'Esad'a dönük kırmızı çizgilerimiz var' Nedir kırmızı çizgileriniz? 'Esad hava kuvvetlerini kullanırsa Esad'ı askeri olarak durdururuz' denildi. Askeri olarak durdurulamadı. Daha sonra 'kırmızı çizgimiz kimyasal silah kullanırsa yaparız' denildi. Esad kimyasal silah da kullandı, yine yapılamadı. Orada insanlığa ait bütün çizgiler aşındırıldı, insanlar orada bir soykırıma tabi tutuluyor."
Çelik, "İnsanlığa ait, bizim kazanılmış değer diyebileceğimiz, yüce değer diyeceğimiz ne varsa Halep'te sınava tabi tutuluyor. Ateşkes olmuştu, ateşkes yine bozuldu. Niçin bozuluyor? Oradan sivil halk çıkabilsin diye verilen süreye tahammül edemiyorlar, açılan koridora tahammül edemiyorlar. Böylesine bir şey olabilir mi, bu kadar ağır silahlarla, savunmasız bir halkın bu şekilde bir halkın bu şekilde katledilmesi söz konusu olabilir mi?" şeklinde konuştu.
Halep'teki duruma ilişkin dezenformasyon yapıldığını ancak haber ajanslarının fotoğrafların durumu net bir şekilde ortaya koyduğunu belirten Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
"Modern dünyanın, modern kurumların önünde bırakın bir halkın insan haklarının ihlal edilmesini, bir halk soykırıma tabi tutuluyor. Bu da insanlık için herhalde olabilecek utançların en büyüğü durumundadır. Çünkü artık iletişim çağındayız, dünya küresel bir köy oldu deniliyordu. Küresel bir köy olacak kadar birbirinden haberdar olan bir dünyada küresel bir katliam gösterisinin önüne geçilemiyor. Bu da büyük bir utançtır."
AA
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...