Tüfenkci, telekomünikasyon sektörünün adı kullanılarak son dönemde artan dolandırıcılık yöntemi konusunda değerlendirmelerde bulundu.
TARİFE DEĞİŞİKLİĞİNE İKNA
Son zamanlarda rastlanan uygulamada, '0850'li numaralar aracılığıyla arayan kişilerin, kendisini firma yetkilisi gibi tanıttığını ve tüketicilere mevcut internet paketinden daha uygun bir hizmet paketi seçeneği sunduğunu ifade eden Tüfenkci, arayan kişilerin, internet paketinin taahhüdünün dolmak üzere olduğunu belirterek, tüketicilerin tarife/paket değişikliğine ikna edilmeye çalışıldığını anlattı. Tüfenkci, bu yolla tüketicilerin kredi kartı ve kimlik bilgileri edinilirken, vatandaşa da mevcut paketine ilişkin taahhüt ihlal cezası çıktığını ifade etti.
'TEYİT ETMELİLER'
Tüketicilerin, internet hizmeti aldıkları firmaların müşteri hizmetleri numaraları haricinde başka numaralardan gelen aramalara itibar etmemesini isteyen Tüfenkci, "Kimlik ve kredi kartı bilgileri bu gibi aramalarda telefonda asla paylaşılmamalı. Eğer tüketiciler bu şekilde arandığında tereddüt yaşıyorsa herhangi bir onay vermeden mevcut internet hizmeti aldıkları firmayı arayarak sunulan teklifin doğru olup olmadığını ve taahhüt sürelerini teyit etsinler." diye konuştu.
İŞLEMDEN CAYMA HAKKI VAR
Tüfenkci, mağduriyet yaşamış olan tüketicilerin, tüketici hakem heyetlerine başvurmanın yanı sıra Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) veya e-Devlet aracılığıyla bakanlığa şikayette bulunabileceğini belirterek, "Ayrıca eğer ki tüketici mevcut internet hizmetinin devamı düşüncesiyle telefon görüşmesinin akabinde yeni bir sözleşme ilişkisi içine girmişse 14 gün içinde cayma hakkı bulunuyor. Reklam Kurulu, bu gibi başvurularda öncelikle tüketicinin arandığı telefon numarasından ilgili firmayı tespit ediyor ve firmadan konuya ilişkin savunması istiyor. Tüketiciyle yapılan görüşmeye ilişkin ses kaydı da firmadan talep ediliyor. Firmalara idari işlem tesis ediliyor" ifadesini kullandı.
'VATANDAŞA DA SORUMLULUK DÜŞÜYOR'
Uydu üzerinden yayın yapan kanallardaki tele alışveriş reklamları konusunda da uyarıda bulunan Tüfekci, söz konusu reklamlarda, tüketicilerin zaafları kullanılarak aldatıcı iddialar ve gerçek dışı vaatlerle agresif satış teknikleri uygulandığını, bu yolla ürün satışı gerçekleştirildiğini söyledi.
Tüfenkci, bu kanallarda yayımlanan bal reklamlarının kontrol altına alındığını, yıllık ortalama 100 civarında olan bal reklamı şikayetinin, 2017'de 8'e düştüğünü ifade ederek, "Bu kanallarda bal yanında, takviye edici gıdalar, muhtelif kozmetik ürünler, cep telefonları, cinsel sağlık ürünleri gibi çeşitli ürünlerin pazarlandığı biliniyor. Birçok hastalığı tedavi ettiği, iyileştirdiği veya önlediği şeklinde yanıltıcı sağlık beyanlarıyla tanıtımı yapılan takviye edici gıda veya kozmetik ürünlerin reklamları, diğer ilgili kuruluşlarla koordinasyon içerisinde denetleniyor" değerlendirmesinde bulundu.
Reklamlarda yaşanan sorunların bertaraf edilmesi hususunda idarenin yanı sıra vatandaşlara da büyük sorumluluk düştüğünü vurgulayan Tüfenkci, şunları kaydetti:
"Tüketicilerimiz özellikle yalnızca bir sipariş hattına yer verilen, reklam veren firma veya şahsa ilişkin hiçbir iletişim bilgisinin paylaşılmadığı, reklam verenin kimliğinin açıklanmadığı, gerçek olamayacak iddialarla ürün pazarlanan, 'her derde deva', 'mucize ilaç', 'kesin çözüm', 'yaşlanmayı engelleyici' gibi yanıltıcı sağlık beyanlarına yer verilen, tele alışveriş reklamlarına itibar etmemeli. Aykırı olduğunu düşündükleri reklamlar hakkında bakanlığımıza başvuruda bulunarak Reklam Kurulu tarafından inceleme başlatılması talep edilmeli. Uydu kanallarında yayınlanan gıda takviyesi reklamlarında yer verilen hastalıkları tedavi ettiği iddiaları gerçeği yansıtmıyor. Doktor kontrolünde tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlığın gıda takviyeleri ile tedavi edileceği beklenmemeli ve bu tür reklamlara tüketicilerimiz tarafından itibar edilmemeli. Kozmetik ürünler vücudun dışına uygulanırlar ve kozmetik ürünün eklemlere kadar etki ederek ağrıyı iyileştirmesi mümkün değil. Takviye edici gıdalarda olduğu gibi, doktor kontrolünde tedavi edilmesi gereken bir rahatsızlığın kozmetik ürünlerle tedavi edilmesi beklenmemeli."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...