Geçen sene olsa başka anlamlar atfedebileceğimiz Beşiktaş-Sivasspor maçı şimdinin lig-anlam paritesinde değerini tam olarak yitirmemişse bile hayli gerilerde kalmış durumda. Siyah-Beyazlılar mutlu son umutlarını ‘kazı’ kazanda kaybettiğine inanıp angarya gibi görülen üç karşılaşmayı tamamlamak isterken (Ne de olsa önlerinde bir de ‘Süper Transferler Yaz Ligi’ var) Yiğido düşme korkusunun sesinin uzaktan hoş geldiğine inanmak istiyordu. Lakin Kırmızı-Beyazlılar İstanbul’dan bir kez daha puan çıkaramasa bile önündeki maçlara bakabilecek konumdaydı.
İşte bu ahval ve şerait içerisinde dahi futbolseverleri umutlandıracak tek konu, baskısızlığın getirebileceği güzel futbol umuduydu. Her ne kadar Kartal ve Yiğido’nun şimdiye kadarki referansları fakirin ekmeğini elinden almaya yeltense de… Yine de bu düşüncelerle yürüdük İnönü’ye. Belli ki Beşiktaşlı taraftarlar da ‘hep destek, tam destek’ modunu açmıştı. ‘Sen şampiyon olmasan da kupaları almasan da’yla başladı, ‘Şampiyon’ haykırışıyla devam etti. Yani en kötü ihtimalle(stadı tam dolduramasalar da) tribünlere takılacaktı gözümüz.
Aslında keşke maç önüne kanmamış olsaydım dedim devre arasında. Destekle başlayan gecenin ilk periyotu Kapalı’nın İnönü’yü de ‘kapama’ çabasıyla devam etti. Ne oyun, ne takım, ilk 10 dakika hariç ne de hakem Dolmabahçe sakinlerini pek de ilgilendirmedi. Varsa yoksa Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım. Kapalıdan, açığa oradan localara kadar uzanan bir nefret gösterisiydi Boğaz’da sergilenen. Yakışmadı Mustafa Denizli akilliğindeki Beşiktaş’a, nahoş durdu desteğiyle ön plana çıkan ‘Çarşı’ya.
Maç mı? Taraftar rolü çalmıştı bir kere. Oyuncular da ses çıkarmadılar bu gidişe ya da çıkaramadılar. Beşiktaş, derbiden kalma karşı yarı alanda çoğalamama geleneğini sürdürürken, her iki takım da savunma arkasına sarkmayı düstur edinmiş. Zaten ilk 45’in en net pozisyonu da bu şekilde oluştu. 15’de Cihan, Yiğido adına Rüştü’nün karşısına dikildi ama penaltı beklentileri arasında Sivok, kaydı ve gole izin vermedi. Bunun dışında ev sahibi de hep Holosko’yu kaçırmaya çalıştı. Ama girişimler yardımcıya takılınca ilk yarı vaat ettiğinden bile azıyla tamamlandı.
İkinci yarı, tribünlerinin bir anlık sessizliğiyle başlayınca, önce Sivasspor, Ferrari’nin yerine oyuna giren İbrahim Kaş’ın hatasının Cihan’la değerlendirdi ve 54’de 1-0 öne geçti. Ardından da 59’da Tello’nun serbest vuruştan kestiği topu Bobo kafayla ağlara yolladı: 1-1.
Bu andan bir de taraftar sahaya kafa yormaya başlatınca Kartal, Holosko’yla Yiğido kalesine yüklenmeye başladı. Her ne kadar Slovak 56, 66 ve 76’daki müsait pozisyonları değerlendiremese de… Holosko’yla kalmadı Kartal. Necip’le Rıdvan’la da bastırdı. 74’de Bobo’nun düşürülmesine düdük çalmasa da gol emarelerini göstermişti. 81’de de kendisi teşrif etti. Bobo, Fink’in pasında defansı göbekten delip Holosko’ya bıraktı, o da ağlara: 2-1. İkini yarı boyunca rakip alana geçemeyen Sivas ise sonradan oyuna giren Kamanan’ın vuruşu Rüştü ve direğin asistörlüğünde kimsenin beklemediği zamanda yani 86’da çıkardı beraberliği: 2-2. Peki bu maçtan akıllarda ne kalacak? İkinci yarı daha çok Beşiktaş lehine oynanan tempolu futbol mu, ilk yarıdaki tribünler mi? Bence ikinci şık.
MAÇTAN NOTLAR
* Beşiktaşlı taraftarlar, geçen hafta oynanan olaylı Fenerbahçe derbisi nedeniyle Futbol Federasyonu, Başkan Mahmut Özgener, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım ve geçen haftaki derbi maçının hakemi Hüseyin Göçek’i, Sivasspor maçı öncesinde ve sırasında protesto etti. Özgener’i istifaya davet eden taraftarlar, Göçek ve Yıldırım’a küfürlü tezahüratlarda bulundu. Tribünlerde "İtalya’dan futbolcu değil, savcı istiyoruz" pankartı asıldı. Bu arada, hoparlörlerden sürekli anons yapılarak, taraftarlardan kötü tezahürat yapmamaları istendi.
* Taraftarlar, takımlarına destek verirken, en çok da Fenerbahçe derbisinde penaltı kaçıran Bobo’ya sevgi gösterisinde bulundu.
* Siyah-beyazlı kulüple sözleşmesini bir sezon daha uzatan Mustafa Denizli, kulüp başkanı Yıldırım Demirören dönemlerinde çalışan teknik adamlar içinde en fazla lig maçı heyecanı yaşamış çalıştırıcı unvanını aldı. Dünkü maça kadar Fransız Teknik Direktör Jean Tigana, Demirören döneminde 55 maçla en fazla lig heyecanı yaşayan teknik direktör olurken, Mustafa Denizli de Sivasspor mücadelesiyle 56 kez takımın başında olma fırsatını yakaladı ve Tigana’yı geçti.
* Beşiktaşlı taraftarlar, Teknik Direktör Mustafa Denizli’yi bağrına bastı. Beşiktaş’a geldiğinden bu yana ilk kez tüm tribünler tarafından hep bir ağızdan tribünlere çağrılan deneyimli teknik adam, sahaya girerek tribünlere selamladı. Denizli’nin bu sırada oldukça duygulandığı gözlendi.
* Beşiktaş Teknik Direktörü Mustafa Denizli, sezon başında Karşıyaka’dan transfer edilen genç futbolcu Rıdvan Şimşek’i ilk kez bir lig maçında ilk 11’de oynattı. Rıdvan, siyah-beyazlı formayla bu sezon sadece ilk yarıdaki Gençlerbirliği maçının son 45 dakikasında forma giyebilmişti.
* Maçtan önce yedek kulübesine doğru yürüyen Serdar Özkan'a siyah-beyazlı taraftarlar laf attı. Genç futbolcu karşılık verince gerginlik yaşandı. Diğer futbolcuların araya girmesiyle olay yatıştı.
* Beşiktaş Kulübü’nün Yavru Kartal Dergisi’ne abone çocuklar, karşılaşmayı özel olarak hazırlanan "Çocuk Tribünü’nde" izledi.
RADİKAL
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...