Haftayı tepki alımlarından dolayı 1200'den kapatsa da, altına dair "güvenli liman" algılamasının tamamen kaybolduğu ortada.
Önce geçmişe bakalım
Altının bu seviyelere geleceğine ilişkin tahminimizi taa iki yıl önce dile getirdiğimizde dudak büken bazı dostlarımız, bugünlerde "Altında bundan sonra ne olur" sorusuna cevap vermemizi istiyor.
Olur veririz.
Müsaadenizle, süreci biraz geriden alıp bugüne gelelim ve yarına dair tahminlerimizi dile getirelim...
Bizi geriye götüren soru şu:
Yatırımcısını uzunca bir zaman sevindiren altın, ne oldu da son 9 ayda daimi bir iniş sürecine girdi?..
Süreci kriz etkiledi
Burada ilk bahsedilmesi gereken 2008 krizinin yol açtığı algılama.
Kriz patlak verince, altın haliyle güvenli liman olarak algılandı.
ABD'den başlayan ve Avrupa'yı epeyce kavuran krizin küresel mahiyet arz etmesi birçok ülkenin para musluklarını açmasına sebep oldu.
Musluklar açılınca reel faiz oranları düşüş rekorları kırdı.
Para arzının artması yatırımcıda "enflasyona karşı korunma" çabasını artırdı.
"Korunma" arayışındaki yatırımcı da güvenli liman "zannettiği" altına yöneldi.
FED’in adımları...
Böyle olunca da Ekim 2008'de 682 dolar olan altının ons fiyatı, 6 Ekim 2011'de 1.921 dolar ile tarihi zirveyi gördü.
Ekim 2012'ye kadar 1.520 doların altına düşmeden dalgalı seyir izleyen altın, ABD ekonomisinin düzelmekte olduğuna işaret eden makroekonomik veriler ve parasal genişlemeden dolayı düşüşe geçti.
Düşüşü hızlandıran da FED kaynaklı gelişmeler oldu.
FED parasal genişlemenin sonuna gelindiğini ve yıl sonu itibariyle tahvil alımlarının azaltılacağını bildirince altına bel bağlayanların umutları büyük bir yara aldı.
Evet, süreci şöyle bir toparladıktan sonra gelelim esas meseleye...
Altının yakın geleceği ne olur, nasıl olur?..
Rota üç aşağı beş yukarı belli:
İlk durak 1.150-1.100 dolar, sonrasında beklenen 1.000 dolar seviyesi...
Geçtiğimiz hafta içinde yaşanan geri çekilme ile önce 1.260 dolar desteğinin kırılması, sonrasında da 1.200 doların altına inilmesi, altındaki düşüş eğiliminin devam edeceğine işaret ediyor.
Maliyetlere dikkat
Sert çekilmelere şahit olacağımız, tepki alımlarından dolayı da volatilitesi yüksek seyredecek bir süreç bizi bekliyor.
Bu kapsamda, 1.200 doların altında 1.180, 1.150 ve 1.100 destekleri gündeme geleceği gibi 1.100'ün kırılması ile hedef bölge olan 1.000 dolar seviyesine doğru aşağı yönlü hareketin hızlanacağı görülüyor.
Tabii bu noktada maden çıkartma maliyetlerini de gözden uzak tutmamak lazım.
Altın madenini çıkartmanın maliyeti ortalama 600-700 dolar seviyelerinde olsa da bu rakam bölgeden bölgeye değişiyor.
Öyle ki, bazı bölgelerde çıkarma maliyeti 300-400 dolara kadar düşerken, bazı bölgelerde ise 1.100-1.200 dolar seviyelerine kadar çıkabiliyor.
Altın fiyatlarındaki düşüşler, kârlılık seviyeleri azalan altın madeni işletmelerinin faaliyetlerini durdurmasına neden olabilir.
Bu da altın arzının azalmasına ve fiyatların "uzun" vadede bir miktar yükselmesine sebep olabilir...
O noktalara gelmeden, altının 1000 dolar seviyesine inmesini piyasaların nasıl karşılayacağına bir bakmak lazım...
Şimdilik diyeceğimiz şu ki, ufukta 1000 dolar görünmüş durumda!..
PROF.DR. ÜNSAL BAN YAZDI/Bugün
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...