Gidiyorlar, hem de sıra sıra dizi dizi gidiyorlar. Ağaçların yerinden sökülmesi , rüzgarın tersinden esmesi, dünyanın tersine dönmesi kadar büyük bir haber bu, aniden doğan bir güneşle gidiyorlar.
İlk geldiklerinde nasıl şaşkındık değil mi? Yorganımızın yarısı, bardağımızın teki, kaşığımızın öbürü, salonun halısı derken taşıya taşıya evler kurmaya çalışmıştık sevgili muhacirlerimize…
Tencerede pişen yemeği, çocuğumuza verilen harçlığı, giydiğimiz ikinci ayakkabımızı bölüşme zamanıydı onların gelişleri, her şeyimizi bölüşmeye başladık hiç tereddütsüz, sevgiyle, heyecanla sonsuz empatiyle.
Onlarda eli boş gelmemişti hani.
Binlercesi sırtındaki yaralarını getirdi, binlercesi gözlerindeki korkuyu, binlercesi yeni günlere olan umudu, binlercesi koynunda sakladığı altınını,
Çaresizdiler!
Yalnızdılar ve elbette güçlüydüler. Savaştan sağ çıkan her şey güçlüdür.
Önce sevdik sevdalandık, derken onlar rahata erdikçe ve yerimiz daralmaya başlayınca rüya bitmeye başladı, merhametin yerini öfke, sevginin yerini kin aldı. Zaman geçtikçe iç savaş kaygısı da eklenince gitsinler istedik haliyle.
Gitsinlerdi ya..
Korkularımız başlamıştı, her doğurdukları bebek bir endişe ekiyordu içimize, ne dilimizi öğreniyorlardı, ne yanımıza yanaşıyorlardı, ticarete girince ise iyice aldılar saflarını, öyle ki Türklere satış yapmayanı bile oluyordu. Bizde sormaya başladık haliyle noluyoruz diye…
EKMEK VE BATTANİYE YETİŞTİRDİĞİMİZ HALKTAN, GİZLİ BİR CUMHURİYET YARATMIŞTIK.
Ee tabii biz de o kadar masum değildik!
Baktık mecburlar ucuz ucuz çalıştırdık, pahalı pahalı ev kiraladık, eee biraz da aşağıladık!
Oysa ki hepimiz insandık!
Gidiyorlar,
Bayrakları ellerinde, zafer çığlıkları ata ata, halaylar çeke çeke...
Sanki burada kalırken ruhları orada kanaya kanaya şehit olmuş gibi, gururla gidiyorlar,
Bize hediyeler de bıraktılar elbette di mi?
Neredeyse yarım asır öncesinde bıraktığımız hastalıklarımız geri döndü mesela, bize aşıların bile önleyemediği bulaşıcı hastalıklar bıraktılar.
Eee uyanık yurttaşlar yüzünden pahalıya verildi evler ve arttı kiralarımız, sadece kira mı, ekmeğe, suya da arttı muhtaçlarımız.
Ekonomimiz sarsıldı nice depremlerle bize ekonomik bir enkaz bıraktılar.
Gitsinler, gitsinler güle güle
Uçun kuşlar uçun, doğdunuz yere…
Bizde artık size verilecek bir vefa yok,
Uçun kuşlar uçun doğduğunuz yere….
Burada artık eski Türkiye yok!