Adıgüzel, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla, iktidarın sosyal medyaya ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifine yönelik değerlendirmelerde bulundu.
İktidarın söz konusu düzenlemeyi "Almanya'da var bizde neden olmasın?" diyerek savunduğunu belirten Adıgüzel, bu anlayışın sorunlu olduğunu ifade etti.
İktidarın işine geldiği zaman 'Avrupa standardı' derken, işine gelmediğinde bütün standartları yok saydığını ve 'Ben yaptım oldu' yöntemiyle bir düzenlemenin Meclis Başkanlığına sunulduğunu, bugün de komisyonda görüşülmeye başlanacağını hatırlatan Adıgüzel, incelediklerinde teklifin Türkiye'deki internet kullanıcılarına, sosyal medya kullanıcılarına ciddi bir sansür getirdiğini gördüklerini vurguladı.
Adıgüzel, şunları söyledi:
"Öncelikle bu temsilcilik meselesini açmak gerekiyor. Getirilen düzenlemede deniliyor ki '1 milyondan fazla kullanıcısı olan sosyal medya platformları zorunlu olarak Türkiye'de temsilcilik açacak. Ofis açmazlarsa sırasıyla artan miktarlarda idari para cezası, reklam vermeme ve internet bant genişliğini daraltma cezası ile karşı karşıya kalacaklar.' İnternet bant genişliğinin daraltılması, ilgili sosyal medya platformlarına erişimin bağlantı yokmuşçasına yavaşlatılması anlamına gelmektedir ki bu kabul edilebilir bir yaptırım değildir. Bu yaptırım tamamen sosyal medya kullanıcılarının kullanım haklarını ihlal etmek anlamına gelmektedir. Kaldı ki bu uygulama dünyada tartışılan ağ tarafsızlığı ilkesini ihlal etmenin ötesinde, Türkiye’de bir süredir siyasi iktidar tarafından 'bant genişliğini daraltma' yöntemiyle uygulanan sansüre de yasal zemin hazırlayacak, bu sansür ve yasaklama biçimini olağanlaştıracaktır. AKP bu düzenleme ile 'Ya benim fişlememe yardımcı ol ya da Türkiye'den çık' diyor."
Düzenleme ile 'içerik kaldırmanın' kolay hale geleceğini, bununla iktidarın toplumun kolektif hafızasını silmeyi amaçladığını savunan Adıgüzel, "İktidar bu düzenleme ile FETÖ ile olan geçmişini toplumsal hafızadan silmeyi amaçlıyor" görüşünü dile getirdi.
İktidarın özensizce hazırladığı bu teklifi, basitçe 'sadece bir temsilcilik oluşturuyoruz' şeklinde paylaştığına işaret eden Adıgüzel, şunları kaydetti:
"Bizlerle de bu şekilde paylaşmaya çalıştılar. Fakat Türkiye'de yargının aldığı kararları incelediğimizde, yandaşa yapılan en ufak eleştiride karar alan hakimler, kendilerinden olmayanlara edilen küfürleri görmezden geliyorlar. Yargının korkarak aldığı kararlar, bugün Türkiye'de ifade özgürlüğünün önünde çok önemli bir engel olmaya devam ediyor. İktidar, tek adam yönetimini eleştirmeyen, güvence altına alacak bir sosyal medya inşa etme çabasında. Bu tasarının amacı muhalefetin sesini keserken diğer taraftan iktidara içi boş övgü cümlelerinin edilebildiği bir alan yaratmak. Bu gayenin yegane sebebi, aslında yerel seçimlerde fragmanını izlediğimiz AKP'nin seçim hezimetinin sonucudur. Yerel seçimlerde gördüğümüz CHP'nin başarısı, AKP'yi ve Erdoğan'ı rahatsız ediyor. Erdoğan ve çevresindekiler öyle bir dipsiz kuyunun içindeler ki yasaklarla bu dipsiz kuyudan çıkacaklarını sanıyorlar."
'MUHALEFETİ SUSTURMA ÇABASIYLA HAZIRLANMIŞTIR'
Türkiye'nin sosyal medya yasaklarından çok daha önemli sorunları olduğuna dikkati çeken Adıgüzel, "Biz CHP olarak bu teklife hem komisyonda hem de Genel Kurul aşamasında sonuna kadar karşı olacağız. Elimizden geldiğince bu teklife karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. İtirazlarımızı her fırsatta dile getireceğiz. Türkiye'deki ifade özgürlüğünün önüne geçecek bu teklifin yasalaşmaması için elimizden geleni yapacağız. Bizim bu teklifi kabul etmemiz mümkün değil" diye konuştu.
Adıgüzel, 2017'de yasalaşan 5651 sayılı Kanun'un bugünkü düzenlemelerle vatandaşın üzerinde Demokles'in kılıcı gibi sallanan bir internet kanuna dönüştüğünü belirten Adıgüzel, bunun bütün aşamalarıyla da göz önüne serildiğini anlattı. Adıgüzel, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Eğer biz özgür bir internet ortamı yaratacaksak, Türkiye'yi yatırımı çeken bir ülke haline getireceksek böyle antidemokratik uygulamalarla, internet düzenlemeleriyle olmaz. Bizim bütün paydaşların katıldığı, muhalefetin, firmaların dinlendiği, akademisyenlerin dinlendiği bir düzenleme yapılmasıyla ilgili hiçbir çekincemiz yok. Tekrar ifade ediyorum, AKP'nin bu kanunu vatandaşın üzerinde sallanan bir kılıç haline gelmiştir. Muhalefeti susturma çabasıyla hazırlanmıştır. Biz CHP olarak bu kanunun yasalaşmaması için Mecliste sonuna kadar mücadele edeceğiz."
Açıklamalarının ardından soruları yanıtlayan Adıgüzel, bir gazetecinin "İktidar size ne tür öneri getirdi?" sorusuna, "Hiçbir önerileri olmadı, bu kanunu bütün maddeleriyle tekrarladılar. Sorduğumuz teknik sorulara cevap bile vermediler" yanıtını verdi.
Adıgüzel, "Eğer kanun yasalaşırsa Anayasa Mahkemesine gidecek misiniz?" sorusu üzerine "Milyonlarca kullanıcının mağdur edilmemesi için, elimizden gelen mücadeleyi her platformda sürdüreceğiz. Bunun içinde Anayasa Mahkemesi seçeneği de var" ifadelerini kullandı.
Bu arada daha önce katılacağı açıklanan Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan'ın, hafta sonu yapılacak CHP 37'nci Olağan Kurultay hazırlıkları nedeniyle toplantıda bulunamadığı belirtildi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...