2000 yılında, CD’lerle büyük şehirlerimizin pazarlarına, meydanlarındaki seyyar satıcıların tezgahlarına saçılan çocuk pornografisi, şimdi internette patlama yaşıyor. Interpol’ün birbiri ardına gönderdiği dosyalarla Türkiye’deki çocuk pornocularının peşine düşen Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı’na bağlı iki birim, İnsan Ticareti ve Cinsel Suçlarla Mücadele Büro Amirliği, Bilişim Suçları Kısım Amirliği bir yandan operasyon düzenliyor, diğer yandan internette takip yapıyor. Geliri yüksek, takibi zor olduğu için Türkiye’de internetten hızla yayılan çocuk pornografisine karşı polisin, yargının etkin ve hızlı çalışmasını sağlayacak Bilişim Suçları Kanunu Tasarısı hálá Adalet Bakanlığı’nda bekliyor. 1 Temmuz 2004’te yürürlüğe giren Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi’ni henüz imzalamadık. Bu nedenle internete servis sağlayan 120 firmaya yaptırım uygulanamıyor. Failler hakkında sadece TCK’nın 226. Maddesi’ne göre işlem yapılabiliyor. Buna karşın mücadele sürüyor. Önümüzdeki günlerde çocuk pornografisi vakalarını daha çok konuşacağız. Çünkü polisin operasyon listesinde, Interpol’ün bilgisayar protokol numaralarını (IP) ilettiği 100 çocuk pornocusu daha var (Haberi hazırladğımız sırada polis, üç operasyon düzenledi ve faillerle birlikte delillere ulaştı). Çocuk pornografisinin Türkiye’deki tırmanışını, mücadele sürecini, yasal düzenlemeleri araştırdık.
BEŞ YILDA 100 ÇOCUK PORNOCUSU YAKALANDI, SON İKİ YILDA 11 İLDEN 50 İLE YAYILDI
İnternetle 1993 yılında tanışan Türkiye, 1998’de Emniyet Genel Müdürlüğü’nde Bilişim Suçları Komisyonu’nu kurdu. İnternet üzerinden çalışan bir çocuk pornocusu ise ilk kez, Interpol’den gelen bilgi doğrultusunda, 2000 yılında Konya’da yakalandı. Yasalar yetersizdi, 456 milyon lira kefaletle serbest bırakıldı. Türkiye’nin günlerce konuştuğu, çocuk pornografisi gerçeğinin saklanamayacak şekilde ortaya döküldüğü skandal ertesi yıl patladı. Interpol’ün 18 ülkede yürüttüğü operasyon sonucu, Bursa’daki rehber öğretmen Özgen İmamoğlu yakalandı. Yaşları 8-12 arasında değişen çok sayıda özürlü erkek çocuğa tecavüz ettiği, fotoğraf ve videolarını çekip internet üzerinden yayınladığı, 120 çocuk pornografisi sitesiyle bağlantısı olduğu ortaya çıkarıldı. 90 yıl hapis istemiyle yargılanan İmamoğlu, çocukların şikayeti olmadığı gerekçesiyle Bursa’da açılan davalardan beraat etti. Gaziantep’te açılan davada, kanıtlar arasından kaybolduğu iddia edilen İmamoğlu yapımı porno film internet üzerinden bulundu. Haber sitelerinde yayımlandı. Sanık 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış, çoktan Ortaasya’daki okulların yolunu tutmuştu. Son beş yılda internetteki Türk çocuk pornocuları katlanarak arttı.
Bugüne kadar 100 kişi yakalandı. Polise göre son bir yılda yakalananlardaki artış rekor düzeyde. Bir başka vahim durum kişisel çocuk pornosu arşivlerindeki fotoğraf sayısı patlamasında: 3 Aralık’ta İstanbul’da yakalanan Hakan Y.’nin (26), çocuk pornosu yayınlayan 36 internet sitesi işlettiği, ayda 40 YTL kazandığı ortaya çıktı. 8 Aralık’ta da Konya’da Meram Tıp Fakültesi öğretim üyesi Dr. Nazif A.’nın evindeki bilgisayarda 14 bin pornografik çocuk fotografı ve 350 film bulundu. 2004’te polis 11 şehirde çocuk pornografisi operasyonu düzenlemişti. Operasyonlar ertesi yıl 20 şehre, 2006’da ise 50 şehre yayıldı.
ŞİFRELİ MERKEZDE 24 SAAT TAKİP
Emniyet Genel Müdürlüğü, çocuk pornografine karşı mücadelede Güneydoğu Avrupa Sınır Aşan Suçlarla Mücadele Merkezi (merkezi Bükreş), BM Suçla Mücadele Ofisi (Viyana), İnsan Ticareti ve Cinsel Suçlarla Mücadele Büro Amirliği (Londra), Kayıp Çocukları Bulma Merkezi (ABD), Interpol’le (Lyon) işbirliği yapıyor. Interpol üyesi 158 ülke altı yıldır internette çocuk pornosuna karşın eşgüdümlü operasyonlar, mücadele yöntemi geliştirmek için sempozyumlar yapıyor. Ankara’daki Asayiş Şube Müdürlüğü İnsan Ticareti ve Cinsel Suçlarla Mücadele Büro Amirliği ile Bilişim Suçları Kısım Amirliği’nde 20 uzman polis, günde 17 saat görev başında. Şifreli kapılardan girilen iletişim odasındaki dev monitörlerden, internetteki gelişmeleri izliyorlar. Çocuklara yönelik cinsel saldırı görüntülerini saatlerce izlemek zorunda kalmanın psikolojik travmasını yaşıyorlar: "İnsanlık ayıbı. Utanıyor, tiksiniyoruz. Birkaç çocuğun batağa düşmesini engellemek, tek tesellimiz."
Şu anda, Interpol’ün gönderdiği, Türkiye’de internet üzerinden porno ticareti yapan ya da çocuk pornosu sitelerine girenlere ait IP numaralarının yer aldığı 100 dosya üzerinde çalışıyorlar.
ATATÜRK’ÜN İSMİNİ BİLE KULLANIYORLAR
Peki polis, çocuk pornocularının yakalanmamak için geliştirdiği yöntemleri zamanında fark edebiliyor mu? "Onlar alternatif bulduğunda biz de alternatif yol buluyoruz. Genellikle sitelerde isim değişikliği yapıyorlar. Mesela sıcak patates, Boğaziçi Köprüsü, Atatürk gibi masum isimler kullanıyorlar."
INTERPOL’DEKİ 500 BİN GÖRÜNTÜDE TÜRK ÇOCUKLARINA RASTLAMADIK
Interpol’ün arşivinde, ele geçirilen çocuk pornosuna ait 500 bin fotoğraf ve film görüntüsü bulunuyor. Görüntüler özel bilgisayar programlarıyla incelenip, çocukların ulusları, suç mekanları tespit ediliyor. Bu arşivde bir ay çalışan Türk uzmanlar, Türk çocuklara ait görüntüye rastlamamış.
"Altı haftalık bebekle oral ilişki gibi bakmaya dayanamadığımız görüntüler bile vardı. Tesellimiz, Türkiye’de çekilmiş film ve fotoğraflara, Türk çocuklarının kullanıldığına ilişkin tek kareye bile rastlamamamızdı. Tabii bu durum, hiç olmadığı anlamına gelmiyor" diyorlar. Uzmanlara, göre Uzakdoğu’da üretilen filmler, Batı ülkelerinde üretilenlere oranla çok daha profesyonel. Türk sübyancıların tercihi, Almanya, ABD ve İngiltere’de kurulan sitelere girmek ya da bu iki ülke üzerinden site kurmak. Bu nedenle Türk polisi, en çok Alman ve İngiliz polisiyle ortak operasyon yapıyor. Emniyet, porno film sitelerinin merkezinin ABD olduğunu, bundan milyarlarca dolar kazanıldığını söylüyor.
ÇOCUK PORNOGRAFİSİ MERAKLISI TÜRKLERİN PROFİLİ
Büyük kentlerde yaşayan, iyi eğitimli erkekler. Yüzde 80’i bekar. Baskında polise direnmiyor, suçlarını itiraf ediyorlar. Hepsi "İnkar etmiyorum, pişmanım" diyor. Emniyet’e göre Türkiye’den bu tür sitelere girişteki yoğunluğun nedeni merak. Çoğu suç işlediğinin farkında değil. Sübyancılık eğilimi varsa, devamı geliyor. "İnternette her şey mübah" anlayışı o kadar yaygın ki, zanlıyı teslim eden polise bir savcının, "Ne var bunda? Benim de bu sitelere girdiğim oluyor. Bu, özel hayatın gizliliğine girer" dediği söyleniyor.
- İnternette çocuk pornosu sitelerine girdiği için Interpol kayıtlarına giren İstanbul’daki adrese giden polis şu manzarayla karşılaştı: Dindar, iki çocuklu bir aile. Evin büyük oğlunun, porno sitelerine girdiği bilgisayarı, oturma odasının ortasında. Anne babasının, kardeşinin yanı başında bu suçu işliyor. Aile gerçeği öğrenince şoke oldu.
- İstanbul’da, aynı adreste bulunan iki kişiyi yakalamak üzere baskın yapıldığında, aynı odayı paylaşan iki bekar erkeğin kendi bilgisaylarında aynı suçu birbirlerinden habersiz yaptıkları ortaya çıktı. İkisi de birbirine şaştı.
- Bursa’da, 40 yaşındaki bir erkek, messenger’da kendisini 13 yaşındaki kız çocuğuna yaşıtı olarak tanıttı. Webcam’den kayıt yapıldığını bilmeyen kız çocuğunu soyunmaya ikna etti. Çocuk pornocuları bazen kız çocuklarını hemcinsi olduğuna inandırıyor.
HACKER İSKORPİTX’DEN YARDIM ALIYORLAR
Emniyet Genel Müdürlüğü 10 merkezde, asayiş şubelerinden bilişim uzmanı eğitiyor, dijital iz takibinin püf noktalarını öğretiyor. Polis, sanal alemde kayıtsız hiçbir şey olmadığı, failin mutlaka dijital iz bıraktığı gerçeğinden yola çıkıyor. Eğitimde "beyaz" Türk bilgisayar korsanlarından da (hacker) yararlanıyor. 17 Mayıs’ta Ermeni Yasa Tasarısı’nı protesto amacıyla ABD’de 10 dakikada 43 bin siteyi kıran, küfürlü mesajlar bırakan İskorpitx bunlardan biri. "Top 10" hacker sıralamasında 7. olan İskorpitx, çocuk pornografisini takipteki başarısıyla İngilizler’in dikkatini çekmiş. İyi bir ücret karşılığında transfer edildiği belirtiyor.
Uzmanlar, poliste çocuk pornografisine karşı mücadele eden birimin, terörle mücadele ya da organize suçlar gibi branşlaşması gerektiğini savunuyor. Polislerin uzmanlık alanı dışında görevlendirilmesinin, internet suçlarıyla mücadeleyi olumsuz etkilemesinden yakınıyorlar. Bir başka sorun, Ankara’daki merkezden tespit edilen zanlıları illerde yakalayacak ekiplerin çok kısıtlı imkanlarla çalışması. "Teknik takipten sonra sokak polisliği yapıp, operasyon düzenlememiz gerekiyor. Zanlıları klavyenin tuşuna basıp getirmiyoruz ki" diyorlar.
Hürriyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...