ABD’deki Murdoch Çocuk Araştırma Enstitüsü ve Clinton Sağlık Erişimi girişimi ev sahipliğinde düzenlenen bir panelde, sağlık liderleri Covid-19 salgınının dünyadaki oksijen tedariğinde yılda bir milyon önlenebilir ölüme yol açan kritik bir boşluğu ortaya çıkardığını açıkladı.
ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü Direktörü Dr. Anthony Fauci ve iki Afrikalı sağlık liderinin katıldığı panelin moderatörlüğünü Eski ABD Başkanı Bill Clinton üstlendi.
CLINTON: SAĞLIK EŞİTSİZLİĞİ ÇOK BÜYÜK BOYUTLARDA
Clinton, “Nerede yaşarsa yaşasın ya da geliri ne olursa olsun hiç kimse oksijen yetersizliğinden ölmemeli. Bu kolayca teşhis edebileceğimiz, uygun fiyatla tedavi edebileceğimiz ve küresel olarak önleyebileceğimiz bir durum. Zengin bir ülkede yaşıyorsanız, kanınızda çok az oksijen olması doktorların tedavi edecek araçlara ve eğitime sahip olması nedeniyle önlenebilir, ama corona virüs nedneiyle artık bu durum oldukça sınırlı. Dünyanın diğer bölgelerinde, bunun sonucu hala ölüm. Bu nedenle elimizde şu anda Covid-19 nedeniyle açıkça ağırlaştırılmış olan oldukça büyük bir sağlık eşitliği krizi var " ifadelerini kullandı.
FAUCI: BU DURUM YÜZÜME DAHA ÖNCE HİÇ BÖYLE VURULMAMIŞTI
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) istatistiklerine atıfta bulunan Dr. Fauci ise, her yıl 500 bin yenidoğan ölümünün mevcut tıbbi oksijen eksikliğinden kaynaklandığını ve yetişkin ve çocuk zatürre ölümlerinin yüzde 40'ının oksijene daha iyi erişimle önlenebileceğini söyledi.
Fauci, "Ele alınması gereken olağanüstü bir sorunla karşı karşıyayız. 40 yıldır doktorluk yapıyorum ve oksijenin olmaması düşüncesi, ABD’deki kıtlığı gördüğümde birdenbire yüzüme çarpana kadar aklımdan hiç geçmedi. Bu durum daha önce böyle yüzüme hiç vurulmamıştı. ABD’de böyleyse düşük ve orta gelirli ülkelerde neler olup bittiğini bir düşünün" dedi.
SORUN OKSİJEN YETERSİZLİĞİNİN ÖTESİNE GEÇTİ
Diğer taraftan, Afrika Hastalık Kontrol Merkezi Direktörü Dr. Nkengasong, "Covid-19 salgını öncesinde, Afrika kıtasında, 1,2 milyar insanın yaşadığı 55 üye devletten oluşan bir kıtada sadece 68 oksijen üreten bitki vardı" diyerek, pandeminin ortasında bitki sayısının yüzde 40 arttığını ifade etti. Ancak Nkengasong, “Artış umut verici olsa da, kıtadaki bu oksijen tesislerini sürdürme ve onları desteklemek için sürekli ve öngörülebilir finansman sağlama gibi zorluklar devam ediyor" açıklamasını yaptı.
Diğer taraftan, Eski Botsvana Sağlık Bakanı ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kadın, Çocuk ve Ergen Sağlığı Bağımsız Sorumluluk Paneli Eş Başkanı Joy Phumaphi, sorunun oksijen eksikliğinin ötesine geçtiğini söyledi:
“En büyük zorluklardan biri de yanlış teşhis veya düşük kan oksijenine sahip hastaları gerçekten teşhis edememe. Kan oksijeni düşük olan hastaların yüzde 80'inin test olanaklarının sınırlı olması nedeniyle tespit edilemediğini düşünüyoruz. Oysa nabız oksimetreleri gibi aletler, oldukça basit araçlar. Ayrıca sağlık uzmanlarının teşhis koyma konusunda eğitilmesi ve nabız oksimetreleriyle donatılması gerekiyor.”
SORUN DEVAM EDECEK
Diğer taraftan, Murdoch Çocuk Araştırma Enstitüsü ve Clinton Sağlık Erişim Girişimi, bu nabız oksimetrelerini küresel olarak hipoksemi vakalarının yaklaşık üçte birini oluşturan beş Afrika ülkesine getirmeye ve bu bölgelerdeki hastanelerde yüksek kaliteli tıbbi oksijeni kullanıma sunmaya çalışıyor.
Grupların önerisine göre, halihazırda devam eden pilot projelerde, oksijen alan hipoksemik (solunum yetersizliğinden muzdarip) çocukların oranı Nijerya ve Etiyopya hastanesinde ikiye katlandı.
Öte yandan panelistler, çözmek için muazzam bir girişim gerektirmeyen sorunun, politika değişiklikleri, altyapı geliştirme ve finansman şeklinde ele alınmasına yönelik özel bir taahhüt olana kadar devam edeceğini söyledi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...