Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyelik başvurularını değerlendirdi. Erdoğan'ın NATO üyeliği konusunda kısa bir süre önce Finlandiya Cumhurbaşkanına Finlandiya’nın üyeliğini destekleyeceklerini söylediğini hatırlatan Davutoğlu, Türkiye'nin kapılarını kapatmamasını ve NATO üyeliklerinin Türkiye’nin AB üyeliğini olumlu yönde etkilemesinin sağlanmasını belirtti.
KULLANILAN DİL DE, SÖYLEM VE YÖNTEM YANLIŞTIR
Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:
Kullanılan dil de, söylem de uygulanan yöntem de yanlıştır. Haklı olduğumuz bir konuda bizi açığa düşürmektedir. Ülkelerin dış politikadaki en büyük gücü işbirliğinde güvenilirliği, tehdit anında ise caydırıcılığıdır. Son yıllarda yurt içinde ve dışında yayınladığım bir çok çalışmamda da vurguladığım ve kavramsallaştırdığım gibi dünya hızla “çoklu güçler dengesi” sistemine gitmektedir. Birçok güç dengesinin aynı anda etki gösterdiği bu sistemde ülkelerin ellerindeki kozları artırmaları, farklı güç merkezleri ile dengeli ancak iyi önceliklendirilmiş ilişkilere girmeleri kendi çıkarlarınadır. Bu kural Türkiye gibi farklı jeopolitik çekim alanlarının merkezinde olan bir ülke için özellikle önemlidir.
RUSYA İLE GELİŞTİRİLEN İLİŞKİLER GÜÇLENİR
Türkiye’nin NATO’da artan etkinliği Rusya ile ilişkileri zaafa uğratmayacağı gibi bu ilişkideki gücünü ve değerini artırır; Rusya ile geliştirilen ve derinleştirilen ilişkiler de NATO bünyesindeki etkinliğini ve saygınlığını güçlendirir.
MADDE MADDE SIRALADI
Bu bağlamda yapılması gerekenleri kamuoyumuza tam bir sorumluluk duygusu ile arzetmeyi yapıcı muhalefet anlayışımızın bir gereği olarak telakki ediyorum:
Türkiye’nin NATO’nun açık kapı politikasına geçmişten bu yana hep destek verdiği, ancak terör ile ilgili haklı kaygılarının giderilmesini beklediği, esasen teröre karşı işbirliğinin NATO’nun bütün stratejik belgelerinde yer aldığı tam bir söylem bütünlüğü ve uyumu içerisinde ifade edilmelidir.
Önümüzdeki ay Madrit’te gerçekleşecek ve temel stratejik metnin de kabul edileceği NATO zirvesine bu konulara açıklık getirecek ve terörle mücadele konusunda taraflara sorumluluk yükleyecek bir diplomatik hazırlık ile gidilmelidir.
NATO-RUSYA KONSEYİ YENİDEN TOPLANMALI
Bu bağlamda geçmişte önemli işlevler gören NATO-Rusya Konseyinin yeniden toplanması için yapıcı ve uzlaştırıcı bir rol üstlenilmelidir.
En önemlisi de kurumsal akıldan kopuk kişisel reflekslere, çelişkili söylem ve uygulamalara dayalı dış politika anlayışı kökten değiştirilerek hızla değişen uluslararası stratejik ortama uygun, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik ihtiyaçlarına cevap veren yeni ve dinamik bir makrostratejik çerçeve oluşturulmalıdır.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
İsveç ve Finlandiya'nın olası NATO üyeliğine sıcak bakmadıklarını vurgulayan Erdoğan, şu açıklamayı yaptı:
Biz şu anda İsveç ve Finlandiya ile ilgili gelişmeleri takip ediyoruz ama olumlu bir düşünce içerisinde değiliz. Çünkü daha önce Yunanistan ile ilgili NATO konusunda bir yanlış yaptılar bizden önceki yönetimler ve Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı NATO'yu da arkasına alarak takındığı tavrı biliyorsunuz. Bu konuda ikinci bir yanlışı Türkiye olarak işlemek istemiyoruz. Kaldı ki İskandinav ülkeleri ne yazık ki terör örgütlerinin adeta misafirhanesi gibi. PKK'sı, DHKPC'si İsveç'te, Hollanda'da yuvalanmış durumdalar. Ve oraların hatta daha da ileri gidiyorum parlamentolarında da yer alıyorlar. Bu noktada bizim olumlu bakmamız mümkün değil.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...