Deutsche Bank tehdit etti 

Gezi Parkı olayları ve ABD Merkez Bankası Fed’in “faiz artırımı” açıklamalarıyla son bir aydır adeta diken üstünde duran Türkiye piyasalarına yönelik yabancı yatırımcılardan gelen “telkin” açıklamaları “tehdit” boyutuna ulaştı. Daha önce Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) kısa vadeli faizleri artırması gerektiğine yönelik raporlar çıkaran uluslararası yatırım bankaları, bu kez, “Faiz artırıncaya kadar TL’deki değer kaybı bitmez” tarzında değerlendirmeler yayımlamaya başladı. Yüksek faiz isteğini “telkin”den tehdide dönüştüren ilk banka ise 2001 ve 2008 krizlerinin tetiklenmesine önemli rol oynayan Alman Deutsche Bank oldu. Banka dün yayımladığı raporda, “TCMB pes edene ve faiz artırana kadar Türk Lirası’nın baskı altında kalmaya devam edeceğini öngörüyoruz” dedi.

Döviz rekor kırdı

Deutsche Bank’ın raporunun ardından döviz kurları dün rekor seviyeye yükselirken, gün içinde dolar 1.9654, avro ise 2.5651 lirayı gördü. Yarım dolar ve yarım avrodan oluşan döviz sepeti ise 2.2662 ile tarihin en yüksek seviyesine çıktı. Deutsche Bank’ın Türkiye piyasalarına yönelik raporunun Hazine’nin kritik borçlanma ihaleleri öncesinde gelmesi ise dikkat çekti. Çarşamba günü 1.1 milyar lirası piyasaya olmak üzere 9.6 milyar lira ödemesi bulunan Hazine, salı ve çarşamba günleri toplam 4 tahvil ihalesi düzenleyecek.

2001 ve 2008’i tetikledi

2000 yılının sonbaharında “Türkiye’de kısa vadeli faizler yükselecek, piyasadan çıkın” raporu yayımlayarak, Demirbank’ın batmasına ve ardından Türkiye tarihinin en büyük ekonomik krizinin yaşanmasına neden olan, 2008’de “Türkiye 120 milyar dolar bulamazsa batar” diyerek çalkantıların büyümesine neden olan Alman devi Deutsche Bank, bu kez de Merkez Bankası’nın faiz artırmaması durumunda TL’deki değer kaybının durmayacağını iddia etti.

Banka, dün uluslararası yatırımcılara gönderdiği raporda, Türkiye’yle ilgili spekülatif değerlemelere yer verdi. Raporda, “Türk Lirası, Merkez Bankası’nın izlediği imkansız üçleme politikasının kurbanı. TCMB’nin izlediği istikrarlı büyüme, istikrarlı enflasyon ve istikrarlı cari açık politikasının aynı anda sağlanması ‘imkansız üçleme’dir. Haziran ayı TÜFE rakamları bu hedeflerin imkansızlığına olan inancı güçlendirdi. Mayıs ayı cari işlemler rakamları da TCMB’ye yardımcı olmadı. TCMB’nin kurdaki değer kaybının önüne geçmek için döviz rezervlerini kullanması sürdürülebilir bir strateji değil. Deutsche Bank olarak TCMB pes edene ve faiz artırana kadar Türk Lirası’nın baskı altında kalmaya devam edeceğini öngörüyoruz” denildi.

ZOR TERCİH KAPIDA

MERKEZ BANKASI yabancı yatırımcılardan gelen baskıya karşın düşük faiz ısrarını sürdürürken, dövizdeki yükseliş başta enflasyon olmak üzere makroekonomik dengeleri tehdit ediyor. Banka, hükümetin seçim öncesi ekonomik büyümeyi düşürmemesi için ısrar ettiği düşük faiz politikası ile finans kesiminden gelen tehditlerin ikilemini yakından hissediyor. Ancak Merkez, faizleri düşük tutma ısrarını sürdürse de bono faizlerinin yeniden çift hanelere dayanması, piyasanın faiz artırımını fiili olarak yaptığını gösteriyor.

“Yabancı zararına bakmadan çıkar gider”

MERKEZ BANKASI’na, “Faiz artırmazsan TL düşer” baskısını dayatan tek banka Deutsche olmadı. Reuters’in haberine göre ABD’li finans devi Citi’nin Orta, Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika (CEEMEA) döviz ve tahvil piyasası bölümü Başkanı Luis Costa, “Türkiye şu anda oldukça tehlikeli bir durumda. Muazzam tutarlarda para çıkışları şu ana kadar görmedik. Ancak bu durum ağırlaşabilir de... Şunu unutmamak lazım, her ay 5 milyar dolarlık bir cari açığın finanse edilmesi gerekiyor” diye konuştu. İsviçreli yatırım şirketi GAM’ın direktörü Paul McNamara da “Reuters Insider”a yaptığı açıklamada, “Türk Lirası’nın son dönemdeki değer kaybı kayda değer bir faiz artışı ile telafi edilmezse yüzde 5 ile 15 arasında zararda olan yabancı yatırımcı zararlarını kabullenip, daha fazla zarar etmemek adına pozisyonlarını kapatıp, çıkış yapmayı tercih edebilir” dedi.

taraf