MHP lideri Bahçeli, grup toplantısında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
"Ülke olarak zor bir gündemle karşı karşıyayız. Dağlık Karabağ'da Ermeni mezalimi devam etmektedir. Akdeniz'de deniz yetki alanı tartışması ve KKTC'deki Cumhurbaşkanlığı seçimi devam etmektedir. Suriye'deki hain saldırı ve sabotajlar devam etmektedir. Covid-19 salgının neden olduğu sıkıntı ve belirsizliklerin dalga boyu artmaktadır.
Türkiye ile Yunanistan, Türkiye ile Fransa arasındaki kırılgan ilişkiler, irtifa kaybı yaşamaktadır. Türk mallarına yönelik ambargolar uygulanmaktadır. Bunlar yetmiyormuş gibi, ülkemizin siyasi tansiyonu yükseltilmektedir. Seçim beklentileri dillendirilirken, ekonomiyle ilgili iftiralar propaganda malzemesi olarak kullanılmaktadır.
ORMAN YANGINLARI
İhanet ateşiyle yanan vicdanlar yeşili göremez, görse de tanıyamaz. Orman demek sadece ağaçlardan, sadece canlılardan demek değildir, orman berekettir, havadır, hayattır, yurttur, yuvadır. Ormanı topraktan ayrı düşünmek mümkün değildir. Ormana kast eden vatana kast etmiştir. Hatay'da çıkartılan yangın rüzgarın da etkisiyle yayılmıştır. Evleri yanan ve riskli bölgelerde oturan 542 vatandaşımız tahliye edilmiştir. Hatay'da 9'u ormanlık, 6'sı kırsal alanda 15 yangın vakası tespit edilmiştir. Çok şükür yangınlar kontrol altına alınmıştır. Hatay ve Kahramanmaraş'ta insanlarımızı evsiz bırakan, ağaçları yakıp yıkan yangın son zamanların en trajik olayları arasındadır.
'İBLİSİN ÇOCUKLARI İHANETİN ÇAKALLARI'
Yangınların nasıl çıktığı ile ilgili araştırmalar devam etmektedir. Ağacımıza, doğamıza, insanımıza kimler sabotaj yaptıysa cezalandırılmaları kaçınılmazdır. Bölücü terör örgütü, 2019 yılında "Ateşin çocukları" örgütünün kurulduğunu duyurmuştu. İlk eylemleri 11 Temmuz 2019'daki Fethiye'de görülmüştü. Bunlar iblisin çocukları, ihanetin çakallarıdır. Kimin çocukları meçhul olan bu şerefsizlerin yaktıkları kadar yakılmaları, hesaba çekilmeleri en acil hukuk ihtiyacıdır.
ERMENİSTAN'IN SALDIRILARI
Türk milletini hedef alan tehditlerin dozajında hiçbir zaman hafifleme olmadı. Bugün maruz kaldığımız sorunların tarihi kökleri olduğuna dair kuşkumuz yoktur. Yurt tuttuğumuz bu topraklar üzerinde tereddüt edenlerin sözünü keserler. Ecdadımız ne dediyse, hangi zorluklarla muhatap kaldıysa bugünlerde de aynısını yaşıyoruz. Akdeniz'deki gergin atmosfere bakın, Dağlık Karabağ sorununa odaklanın, Ermenistan emperyalizmin kurduğu devlettir. Büyümek için, büyümek sadece ve sadece kanser hücresinin özelliğidir. Ermenistan kanser hücresidir. Masumları öldüren Ermenistan, işgalci ülke Ermenistan. İki ülke arasındaki ateşkes çağrıları, masa kurma önerileri Dağlık Karabağ davasını kilitlemekten başka manaya gelmemektedir. Neyin ateşkesi, neyin görüşmesi. Konu bağımsızlık onurudur. Terörist Ermenistan, Dağlık Karabağ'dan çekilmeden silahları indirmek, ateşi dindirmek cinayetlerin meşrulaştırılmasıdır. Dağlık Karabağ Türk'tür. Zoru gören Ermenistan sivilleri vurarak insanlık suçu işlemiştir. Sonuçsuz görüşme turlarından oluşan uzun ve yorucu yıllar başlamış olacaktır. Dağlık Karabağ 1,5 asra dayanan bir sancıdır. Sovyetler döneminde Karabağ bölgesinin nüfusuyla oynanmış, Ermeniler lehine değişimler gözlemlenmiştir. BM Güvenlik Konseyi 1993 yılında 4 karar almıştır. Bu kararlarda Ermenistan'ın işgal ettiği toprakların boşaltılması kararı alınmıştır. Ermenistan bu karara uymamıştır. Azerbaycan'ın edilgen ve pasif bir şekilde tutularak çözümsüzlüğe boyun eğmesi zorlanmaktadır. Ermenilerin diplomasiyle, diyalogla, temasla Dağlık Karabağ'dan çekilmeleri boş bir hayaldir. Güç kullanarak vatan toprakları alınacaktır.
DAĞLIK KARABAĞ SAHADA ALINMALIDIR
Ermenistan sevdalısı Fransa, ABD ve Rusya arabulucu olarak öne çıkmıştır. Kuzu canavara teslim edilmiştir. Moskova'da kurulan masada çözümsüzlük hali ortaya çıkmıştır. Dağlık Karabağ'daki 72 saatlik ateşkeste mutabakata varılmıştır. Bu bizim için tavizdir. Ateşkesi ihlal eden Ermenistan olmuştur. Katille pazarlık kurşun olarak fatura edilmiştir. Azerbaycan'ın ateşkes kararına uyulduğunu açıklaması Ermenistan'ı cesaretlendirmektedir. Dağlık Karabağ masada değil, sahada Ermenistan'ın kafasına vura vura alınmalıdır.
Bahçeli, "CHP Genel Başkaın'nın seçim istediği sipariştir, hezeyandır. Kaçış sendromu yaşayan Kılıçdaroğlu erken seçime karşı olduğunu söylüyordu. Kim aklına girdi, kimin dolduruşuna girdi." dedi.
KİM AKLINA GİRDİ, KİMLER NE VAADETTİ?
CHP Genel Başkaın'nın seçim istediği sipariştir, hezeyandır. Kaçış sendromu yaşayan Kılıçdaroğlu erken seçime karşı olduğunu söylüyordu. Kim aklına girdi, kimin dolduruşuna girdi. Sayın Kılıçdaroğlu, ülkemi ve milletimi canımdan aziz biliyorum. Senden ve zihniyetinden hiç hazzetmiyorum. seçime gidip ne yapacaksın, nereye ulaşacaksın, kimler ne vaadetti. Osman Kavala'ya duyduğun sempatinin altında Sorosçuların desteğini mi almak. Biz sahibinin sesini merak ediyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu sen kim Kapalı Maraş'a yabancısın, sana bakıp bakıp üzülüyorum. Hep çalışmadığın yerden sorularla karşılaşıyorsun. Söz gümüşse sükut altındır, sus da kazan. Her şeyin vakti var, beklemesini bil. Davetsiz gelen döşeksiz oturur. Seçim derdine düşme. Bizim görüşümüz açıktır, değişmemiştir. MHP, seçimlerin zamanında yapılmasından, 2023 yılı Haziran ayında yapılmasında kararldır. Erken seçim boşuna nefes israfıdır. 2023'te adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır.
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Kılıçdaroğlu, “Ülke yönetilmiyor. Bu ülkenin kurtuluşu bir an önce seçime gitmektir. Bunu kime söylüyorum? Sayın Bahçeli’ye söylüyorum. Bu ülkeyi seviyorsan, çık kardeşim yarın sabah, de ki ‘Yeter artık’. Türkiye’yi seçime götür” dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...