Spor spikeri olan Antalyalı Dilay Kemer, uzun süredir tedavi gördüğü kansere 2 gün önce yenik düştü.
Kemer'in cenazesi Konyaaltı ilçesi Uncalı Kent Mezarlığı'na getirildi. Dilay Kemer'in tabutunun üzerine FB atkısı ve eşarp koyuldu. Mezarlık duvarına bir grup taraftar tarafından, "Seni ve mücadeleni asla unutmayacağız' yazını pankart asıldı.
ANNESİ TABUTU BIRAKMADI
Emekli bankacı anne Serap Sevin ve babaanne Zeynep Kemer, tabutun önünde gelip gözyaşları döktü. Kılının cenaze namazının ardından anne Zeynep Kemer yeninin kızının tabutun konulduğu musalla taşına çıkıp ellerini vurarak," Hayır götürmeyin. O bensiz duramaz nereye götürüyorsunuz. Kimse ellemesin, bensiz yapamaz o. Bırakın. Herkes çekilsin, çekilin, uzaklaşın. Ben vardım 2.5 senedir onun yanında. O benden başka kimseyi istemez ve bensiz yapamaz. Çekin elinizi canım annem kimse dokunmasın ona. O benim hayatım. O benim meleğim. Bir tek beni ister" diyerek ağladı. Uzun süre tabut başında kalan anne Sevin'i yakınları güçlükle kızının cenazesinden ayırabildi. Omuzlara alınan Kemer'in cenazesi aynı yerleşke içindeki aile mezarlığında toprağa verildi. Cenaze törenine Kemer'in ailesi ve yakınları, çalışma arkadaşları, FB ve Antalyaspor Adanaspor taraftarları çok sayıda basın mensubu katıldı.
SİYASET VE SPOR DÜNYASINDA İSİMLER KATILDI
Törene, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TFF Başkanı Nihat Özdemir, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, Fenerbahçe Kulübü, FB'li eski futbolcu Volkan Demirel ve eşi Zeynep Demirel, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen de çelenk gönderdi.
DİLAY KEMER KİMDİR?
Dilay Kemer, 1988 yılında Antalya'da dünyaya geldi. Üniversite eğitimi için İstanbul'a gelen Dilay Kemer, Yeditepe Üniversitesi Fransızca Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden mezun oldu. Daha sonra spikerlik-sunuculuk eğitimine başlayan Dilay Kemer, Fenerbahçe TV'de hem ana haberi hem de çeşitli programların sunuculuğunu üstlendi.
"ANTALYA'YA YERLEŞMEK İSTİYORDU"
Turizmci baba Hasan Kemer, kızının huzurlu gittiğini belirterek, " 'Ben hastayım' falan demedi. 'Ben güçlüyüm' dedi. Son dakikaya kadar bunu söyledi. Ben yanına çok gitmek istedim, 'baba ben oraya geleceğim' dedi. Ama kısmet olmadı. Ben en sonunda gittim bilinci yerinde değil uyutuluyordu. Bütün arzusu hastalığı yenip, Antalya'ya yerleşmekti. Ailesiyle birlikte büyükleriyle birlikte olmak istiyordu hedefi buydu. 'İstanbul'da kalmaktansa Antalya'da yaşamak daha güzelmiş' dedi. Antalya'da yaşamayı hayal ediyordu. Son 13 Eylül'e kadar bunu söylüyordu. O vakitten sonra yoğun bakıma girdi bir daha kendisiyle iletişime geçemedik" dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...