Merkezi Washington'da bulunan bağımsız Ulusal Güvenlik Arşivi'nin Nisan ayında yaptığı başvuru üzerine dün, Küba'da Fidel Castro yönetimin devrilmesi amacıyla 1961'de sürgün Kübalıların yaptığı CIA destekli başarısız işgal girişimiyle ilgili gizli belgelerin bir bölümü daha yayımlandı.
AP ajansının haberine göre, yeni açıklanan belgelerde, ABD ile sürgündeki Kübalıların saldırı için eğitildiği Guatemala arasındaki yakın işbirliğinin ayrıntıları yer alıyor.
Belgelere göre dönemin Guatemala Devlet Başkanı Başkanı Ydigoras Fuentes kendi askerlerinin de saldırıda yer almasını istedi ve Ydigoras'ın halkın desteğini alamayan ordu destekli hükümeti, Guatemalalı isyancıların bir dizi saldırısıyla karşı karşıya kalınca da ABD'den napalm bombaları istedi. Habere göre ABD, napalm bombası isteğine olumsuz yanıt verdi.
(Zaman)
1961’deki Domuzlar Körfezi Çıkarması ile ilgili CIA belgelerinin “kamuoyunun kafasını karıştırabilir” diye saklandığı ortaya çıktı.
Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı(CIA) geçen yıl Vaşington'da bulunan George Washington Üniversitesi’ne bağlı Ulusal Güvenlik Arşivi'nin açtığı dava nedeniyle Domuzlar Körfezi ile ilgili belgelerini açıklamak zorunda kalmıştı. Davanın kaybedilmesi ile CIA 5 ciltlik arşivin yalnızca 3 cildini açıklamaya razı olmuştu. Ancak CIA özellikle 5. cildin açıklanmaması konusunda ısrarcı davranmıştı.
Belgelerin 5. cildi, CIA tarihçisi Jack Pfeiffer tarafından yazılmıştı. Pfeiffer’in kendisi de 1987’de, gizli kalan bu ciltleri açıklaması için CIA’ye dava açmış, ancak davayı kaybetmişti. Pfeiffer, ABD’nin Domuzlar Körfezi’nde büyük yenilgiye uğramasında yetkililerin büyük payı olduğunu savunmuştu.
Açıklanan belgelerde ABD’nin ülkelerini savunan Kübalılara karşı napalm bombası kullandığı ve yanlışlıkla kendi saldırı uçaklarını vurduğu ortaya çıkmıştı.
“Taslak” bahane!
CIA, belgelerin 5. cildini neden kamuoyu ile paylaşmadığına dair açıklamasında, bu cildin henüz bitmemiş bir “taslak metin” olduğunu savundu. CIA, Bu tamamlanmamış metnin yayımlanmasının halka “yanlış ya da eksik bilgi” sunmak anlamına geleceğini savunarak, akademisyenlerin, gazetecilerin ve konuyla ilgilenen diğer kimselerin CIA’in olaydaki rolü ile ilgili yanlış bir yargıya varmasına sebep olabileceği ve “halkın kafasını karıştırabileceği” gerekçesi ile bu cildi yayınlamaktan geri durduğunu ifade etti. CIA, açıklamasını “kısacası yanlış bir tarihin kamuoyuna duyurulması hiç kimseye fayda getirmez” diye bitirdi.
Ancak belgenin “tamamlanmamış taslak” halinde olması kamuoyu ile paylaşılmasına engel değil. CIA daha önce bazı “taslak” metinleri arşivinden çıkarıp kamuoyuna sunmuştu. Örneğin Adalet Bakanlığı, 2010’da Nazi avı ile ilgili CIA arşivinin 4. cildini “tamamlanmamış taslak metin” olduğunu da belirterek açıklamıştı. Bu taslağı açıklarken akademisyenleri, gazetecileri ya da halkı yanlış yönlendirebileceğine dair bir kaygı taşımamıştı.
1959’daki devrimin ardından ülkeden kaçan ve CIA tarafından eğitilen karşıdevrimci Kübalıların 17 Nisan 1961’de başlattığı Domuzlar Körfezi Çıkarması, CIA’nın bilinen en büyük başarısızlıklarından biri olarak tarihe geçti. ABD-Küba ilişkilerine genel bir bakış için tıklayınız.
CIA yasalara uymuyor!
Yasalara göre belgelerin gizlenmesi ya da kamuoyu ile paylaşılması kararında belgenin güncelliği ve evrensel içeriği göz önünde bulunduruluyor. Örneğin ilgili yasa, devlet başkanlarına ait belgelerin başkanın görevi bırakmasının üstünden 12 yıl geçtikten sonra açıklanmasını öngörüyor.
Domuzlar Körfezi Çıkarması’nın üzerinden tam 51 yıl geçmiş olması, olayın gündemi ve ülkelerarası ilişkileri değiştirecek kadar güncel olmaması, belgelerin açıklanmasının önündeki engeli kaldırıyor.
Küba Eski Büyükelçisi ve Domuzlar Körfezi Savaşçısı Ernesto Gómez Abascal’ın çıkarma günlerini anlattığı yazısı için tıklayınız. Filipinler Komünist Partisi’nin ABD’nin Domuzlar Körfezi yenilgisinin yıldönümünde kalem aldığı yazı için tıklayınız.
Yasa gereği devlet bazı belgeleri kamuoyu işle paylaşmama hakkına da sahip. Ancak bu tip belgelerde bile, belgeye konu olan olayların adlarını, yerlerini, zamanlarını ve genel hatlarını açıklaması gerekiyor.
Obama’nın başkanlık seçimleri sırasında sunduğu vaatlerin başında şeffaf devlet anlayışının devletin tüm kurumlarınca benimsenmesi geliyordu. Başkanlığı döneminde bu doğrultuda birkaç düzenlemede bulunduysa da CIA hala, dava sonucu tersini gerektirse bile, istediği belgeyi gizlemenin yolunu buluyor. (sol.org)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...