Duayen Rahmi Turan yazdı! 

Cehenneme kadar yolu var!

Gitsin ve biz Türk toplumu olarak bir daha böylesine berbat bir yıl yaşamayalım…

Peki, 2018 iyi bir yıl mı olacak?

İyi olmasını ben şahsen mümkün görmüyorum ama sanırım 2017’den daha kötü olamaz…
                                         
                                                        ***

2017 yılında vatandaş hep “Kazığa mahkûm köle gibi” yaşadı!
   
Kazıkların boyu büyüdü!
    
2018’de kim bilir daha ne kazıklar gelecek!
   
Klasik tabiriyle iğneden ipliğe her şeye zam! Ay sonunu bile zor getiren veya getiremeyen vatandaşlar inleyecek ama iktidar buna kulak verecek mi, biraz olsun dinleyecek mi?

Dinleyecek olsalar zamları yaparlar mıydı?

2018’de yürürlüğe girecek olan vergilerle zamlar, orta ve dar gelirliler için hayatı daha da zorlaştıracak.

Bundan 110 yıl önce de o günün Osmanlı hükümeti iğneden ipliğe zamlar yapmış, halkın büyük tepkisine sebep olmuştu.


O dönemin ünlü bilgesi Şair Eşref (1847-1912) halkın ar zamlar altında ezilmesi üzerine şu taşlamayı yazmıştı:
   
     “Her biri kendince zulüm etmekte,
      İnsan bir memur görünce eşkıya sanıyor,
      Ey zavallı, boş yere yakınma, bağırıp çağırma,
      Çünkü ezilen halkın ahını işiten iktidar,
      Bunu musiki sanıyor!”

Osmanlı’ya özenen bugünün iktidarı da atalarının yolunda!

Halkın ıstırabı ve feryadı onlara musiki gibi geliyor!

Seçim zamanı vatandaştan nasıl oy isteyecekler, onu merak ediyorum!
                                           
                                           ***

Bu nasıl “coşmuş ekonomi”?

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi “Coşmuş bir ekonomimiz var!” diyordu. Helâl olsun! Bu ne coşmak böyle?

Ekonomi değil ama enflasyon coştu!

Çizilen pembe tablolara rağmen Ekim ayında enflasyon yüzde 11,9’a fırlayarak son 9 yılın zirvesine tırmandı. Bu, ciddi bir uyarıdır, alarmdır!

Her geçen gün biraz daha yoksullaşıyoruz!

Üstelik bunun üstü örtülmüş, kılıflanmış, makyajlı enflasyon olduğu düşünülürse durumun daha da ürkütücü olduğu anlaşılır.

                                               ***
      
Ekonomi emir-komuta ile, “Faizleri düşürün!” talimatı ile yürümez. Ekonomide emir demiri kesmez! Ekonomi “Arz ve talep” kanunu ile yürür.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’e göre enflasyonun roketlenmesinin nedeni döviz kurunun yükselmesi, gıda ve akaryakıt fiyatlarının artması oldu.

İyi de, devleti kim idare ediyor? Siz necisiniz?

Başbakan Binali Yıldırım da “Bu enflasyonu beklemiyorduk!” sözleriyle şaşkınlığını belirterek alınacak önlemler alınacağını söylüyor.

Önlemler ha? Nasıl önlemler? Tabii ki halka dayatılacak yeni kazıklar zinciri!

Başbakan’ın sözlerinden bunu anlamak gerekiyor!

                                              ***

Bir de “Ekonomimiz yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 11,1 büyüdü” demezler mi?

Bu nasıl büyümek Allah aşkına?

Nedense halk göremiyor bir türlü! 

Ülkede mutlaka birileri büyüyor ama bu büyümeden sıradan vatandaşın cebine bir kuruş girmediği kesin!

​Kaymağı kimler yiyor acaba?