Skandal, Mersin’de meydana gelen sahtekarlık olayı ile ortaya çıktı. Emniyet Genel Müdürlüğü kayıtlarına da giren skandala konu olan ilde nüfus müdürlüğünde görevli bir personelin, hazırladığı nüfus kağıdına rahatlıkla TC Kimlik Numarası girebildiği ve bunu resmileştirebildiği fark edildi.
ÖRTBAS EDİLDİ
Yaşanan kimlik sahteciliğinin üstü bir anda kapatılırken, bir kişinin kayıtlarının nasıl bu kadar rahat düzenlenebildiği Emniyet Genel Müdürlüğü’nce soruldu. Sözlü yapılan görüşmede, bu kayıtların merkezdeki bilgisayarla eş zamanlı olarak güncellenebildiğini ifade eden Nüfus Genel Müdürlüğü yetkilileri, “kötü niyetli memurların girdiği kayıtlar, otomatik olarak tüm Türkiye’de güncellenmiş” dediler.
Ancak skandalın büyüklüğü Sağlık Bakanlığı’nda yaşanan terfi ve atamalarda açığa çıktı. Geçtiğimiz ay yapılan düzenlemede personelin verdiği TC Kimlik Numaraları ile internet üzerinden çıkan kayıtları karşılaştıran bakanlık yetkilileri, hataları görerek Nüfus Genel Müdürlüğü’nden yardım istediler.
ÖZEL BÜRO KURDULAR
Nüfus Genel Müdürlüğü’nde yaşanan MERNİS skandalının en önemli yönü ise kayıtlardan hangilerinin hatalı olduğunun tam olarak belirlenememesinden kaynaklanıyor. Konuyla ilgili başvuruların 2004 yılından itibaren hızla artması üzerine harekete geçen İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri’nin yaptığı inceleme de felaketin boyutlarını resmen ortaya koydu.
Müfettişlerin 2004 Ekim’inde hazırladığı raporda, yapılan incelemede aynı TC kimlik numarasına sahip 77 bin 756 kişi tespit ederek, “bunlardan 58 bin 558 tanesi halen yaşayan kişilerdir” denildi. Aynı T.C kimlik numarası almış kişilerin yarısının aslında aynı kişiler olduğunu ve bunların kadın olduğunu belirleyen müfettişler, “boşanma ve vatandaşlık işlemleri sırasında ortaya çıkan kayıtların işlenmesinde hatalar yapılmıştır” dediler.
Müfettişler, 28 Ekim 2000’de ilk kez vatandaşlara TC kimlik numarası verilirken, merkez ile taşra arasındaki data bağlantılarında zaman zaman yaşanan sıkıntıların tüm sisteme yansıdığının da altını çizdi. Raporda, “Programın T.C Kimlik Numarası üzerkinde güncelleme yapılabilmesine olanak sağlamasının en önemli sorun olduğu görülmüştür” denildi.
MALİYETİ 30 MİLYON DOLARI AŞTI
Dünya Bankası’nın MERNİS Projesi Özelleştirme ve Sosyal Güvenlik Ağı (PİAL) kapsamında açtığı 5.5 milyon dolarlık kredinin, 3.5 milyon dolarlık kısmının kullanıyla başlatılan projede, kağıt üzerinde bulunan 122 milyon 145 bin 860 nüfus hareketi elektronik ortama taşınmış, ardından da 2000 yılının sonunda, bu kayıtlara TC Kimlik Numarası verilmeye başlanmıştı. 1984 yılından günümüze Nüfus Vakfı ve devletin aktardığı paralarla 30 milyon doların üzerinde para yiyen sistemde, Dünya Bankasından alınan kredinin 1 milyon 100 bin doları alt yapı, 400 bini ise MERNİS’in çalıştıran yazılım için kullanıldı.
HATA, HATAYI DOĞURDU
İçişleri Bakanlığı’nın sır gibi sakladığı skandala, Nüfus Genel Müdürlüğü’ndeki merkezi sisteme online giriş yapabilen 943 ilçe nüfus müdürlüklerinin neden olduğu düşünülürken, aynı TC Kimlik numarasına sahip birden fazla kişi ve birden fazla TC Kimlik Numarası’na sahip pekçok kişinin bulunduğu müfettişlerce tespit edildi.
70 milyonu yaşayan, 5 milyonu yurtdışında, 24 milyonu ölü, 23 milyonu ise evlenme, boşanma ve vatandaşlığa geçme gibi kayıtlardan oluşan toplam 130 milyonu aşkın TC kimlik numarası kayıtlarındaki hataları gidermek için kolları sıvayan Nüfus Genel Müdürlüğü, ilk olarak hatalı çıkan kayıtları ilçelerden istedi.
Bu kayıtların 2005 yılında düzeltilmesinin ardından, beklenenin aksine sistem kendi kendine yaşanan her nüfus hareketinde hata üretmeye devam etti. Bugün gelinen noktada hatalı TC Kimlik Numarası oranının yüzde 25’i aştığını farkeden İçişleri Bakanlığı yetkilileri, olaya müdahale ederek sistemin 2007 yılından itibaren Maliye ve Çalışma Bakanlığı ile ortak çalışacağını hatırlatarak, “kesin çözüm neyse tespit edin ve hemen gerçekleştirin” emrini Nüfus Genel Müdürlüğü’ne verdi.
ÖDÜLLÜ PROJE
Başbakan Erdoğan’ın Eylül 2006’da Bürokratik İşlem ve Süreçlerin Azaltılarak Vatandaşlarla İlgili İşlemleri Basitleştirdiği” gerekçesiyle ödüllendirdiği Nüfus Genel Müdürlüğü, skandalı ortadan kaldırabilmek için, gizlice yürütülen bir çalışmayla, bu konuda uzman olan Koç-Meteksan grubunun MERNİS’i incelemesi istendi. Ancak, sistemi inceleyen şirket yetkilileri hataların onarılmasının mümkün olmadığını belirterek, “Programın yeniden yapılması ve yeni yazılımla işletilmesi” gerektiğini, bunun da devlete 8.5 milyon dolara mal olacağını ifade etti.
İHALEYE ÇIKILAMADI
Tüm hatanın data hatlarının zaman zaman kesintiye uğraması ve 943 ilçedeki bilgisayarların kayıt güncelleme yetkisiyle, merkez bilgisayar kayıtlarında hatalara neden olmasından kaynaklandığını ifade eden uzmanların önerisini kabul eden bakanlık, olayın duyulmaması için yapılacak işin bir “geliştirme-işin devamı” gibi gösterilmesine karar verdi.
Böylece 400 bin dolara mal olan MERNİS’in yazılımının düzeltilmesi işi, 6 yıl sonra 8.5 milyon dolara ihalesiz şekilde iki firmaya verildi. Sır gibi saklanan şartnamede firma yetkilileri, tüm işlemlerin merkezden yapılacağı bir sistem oluşturacağını kayda alırken, nüfus müdürlüklerindeki bilgisayarların güncelle yetkisini aldı. Çalışmaları 3 aydır devam eden yeni sistemin 2007’de MERNİS’e entegrasyonunun sağlanacağı öğrenilirken, bu işlem yapılırken mecburen tüm Türkiye’deki nüfus işlemlerinin de zaman zaman kesintiye uğrayacağının altını çizdiler.
Milliyet
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...