Murat Yetkin / Radikal
Erdoğan Ankara'da Gökçek'e mecbur mu?
Bu günlerde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Melih Gökçek konusunda yine kamuoyuna ‘verdik bir oyuncak, oynuyorlar’ diye bıyık altından gülüp gülmediğini merak ediyorum.
Dışarıdan baktığınızda, Erdoğan günlerdir Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’e adeta kabir azabı çektiriyor, gururunu ayaklar altına alıyor görüntüsü veriyor. İstanbul, Antalya, Konya, Kocaeli, Kayseri büyükşehir başkanlarını büyük törenlerle açıklarken, Ankara’da Gökçek’i açıklamaktan hâlâ emin olmadığını, daha büyük denek
sayılı anketlere ihtiyaç duyduğunu söylüyor.
Önceki gün Gökçek’in adını yarın Ankara’da Altındağ ilçesinde düzenlenecek törenle diğer 46 belediye başkan adayıyla birlikte açıklayabileceğini söyledi Erdoğan. Erdoğan’ın ‘oyuncak’ benzetmesini hatırlamam da zaten burada oldu. Adeta Erdoğan siyaset ve kalem erbabını ‘Daha önceki belediye başkanlarını konuk olduğu yerlerde açıkladı. Demek ki şimdi de Altındağ’ın AK Partili belediye başkanı Veysel Tiryaki’yi Gökçek yerine Büyükşehir’e açıklayacak’ tahlili yapmaya sevkediyor.
Diyelim ki bu doğrudur ve diyelim Erdoğan, Tiryaki’yi AK Parti’nin Ankara Büyükşehir
Belediye Başkan adayı olarak ilan edecek.
Erdoğan o zaman Gökçek’in sadık bir partili gibi var gücüyle Tiryaki’nin kazanması için çalışacağını mı düşünüyor?
Arada bizim bilemeyeceğimiz bir pazarlık olursa, diyelim Ankara’daki ilçe belediyelerinden birinde Melih Gökçek’in oğlu Osman aday gösterilirse, ya da Gökçek önemli bir başka
kamu görevine atanırsa, o başka.
Onun dışında Erdoğan aday göstermemesi durumunda Gökçek’i (eğer karşı saflarda olmayacaksa) en azından destekçiler arasında görmese daha gerçekçi olur.
Turgut Altınok etkenini hiç saymıyorum. Keçiören Belediye Başkanı Altınok, Büyükşehir’e aday gösterilmezse başka bir partiye gitmesi, Keçiören’den bağımsız aday olması imkân dahilinde, ama her halûkârda AK Parti için çalışmayacağı ortada.
Bir de MHP etkeni var. 2004 yerel seçimlerinde MHP adayı 4.6 oranında oy almış; İl Genel Meclisi oy oranı ise 10.1. Demek ki MHP adayının aldığı oydan daha fazlası, yüzde 6’ya yakını diğer partilere, muhtemelen eski ülkücü kartını oynayan Gökçek’e gitmiş. Bunu da bugünlerde ülkücü haber sitelerinde yer alan ‘Bir daha bizi Ankara’yı sola kaptırmayalım diye kandıramazsın’ mealindeki yayınlardan okuyabiliyoruz.
Gökçek 2004 seçimlerinde oyların yüzde 55’ini almış. Aynı seçimlerde AK Parti’nin Ankara’da İl Genel Meclisi’nde aldığı oy ise yüzde 49. Yani arada yüzde 6 kadar fark var; bu az çok MHP adayı ile MHP’ye verilen oylar kadar bir fark. MHP’nin bu seçimdeki Ankara Büyükşehir adayı, Beypazarı’nın birkaç yılda unutulmuş bir kasabadan bir iç turizm merkezine çeviren başarılı belediyeci Mansur Yavaş. 2009 seçimine ‘Biz kaç kişiyiz?’ ruh haliyle giren MHP’nin Ankara’da 2004’deki yüzde 10 barajını aşacağı konusunda isteyen bahse girebilir.
Yüzde 4.6’nın üzerinde MHP’nin alacağı oylar çoğunlulka AK Parti’den eksilecek.
Bunları alt alta koyup topladığınızda, Gökçek’in AK Parti’yi Ankara’da nasıl rehin aldığı, daha incitmeden söylersek Erdoğan’ı nasıl kendisine mecbur bıraktığı anlaşılabiliyor. Yavaş ve Altınok etkenleri, Gökçek’in belediyenin maddi imkânlarının da yardımıyla kendisine bağladığı seçmen kitlesiyle dengelenebilir AK Parti açısından bakıldığında.
Belki o durumda bile dengelenemez, ama Erdoğan’ın Gökçek’i aday göstermeme riskini göze alması bu seçimin en büyük sürprizlerinden biri olur.
CHP adayı Murat Karayalçın bile artık ‘Melih’i isterim’ demekten, ‘Kim olursa fark etmez, zafer benimdir’ deme noktasına geldi.
Öte yandan Erdoğan’ın dün Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in DSP’de kalacağı haberiyle bir nebze rahatladığını söylemek mümkün. CHP lideri Deniz Baykal önceden ilan ettiği gibi aday çıkarırsa ve o aday ciddiyetle CHP için çalışırsa, DSP’nin tek başına Büyükerşen ile de Eskişehir’i alması zor; AK Parti adayı aradan sıyrılabilir.
Baykal dün İzmir için mevcut belediye başkanı Aziz Kocaoğlu’nu kesinleştirerek omuzlarındaki bir yükten daha kurtuldu; göstergeler Kocaoğlu ile CHP’nin İzmir’deki şansının yüksek olduğu yönünde.
Baykal’ın asıl derdi İstanbul. CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’in adaylığı giderek daha çok konuşulur oldu. Baykal’ın aklındaki modelin sol partizan kimliği olmayan ve tercihen doğu kökenli bir aday olduğu anlaşılıyor. Fazla gün kalmadı, yakında belli olur.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |