Ertuğrul Özkök'ün yazısı
Başbakan'ın yanından çıkan kimdi
GEÇEN salı günü İstanbul’da Hilton Oteli’nde Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yanına girerken çok tanınmış bir kişi yanından çıkıyordu.
Erdoğan ona AKP’den milletvekilliği adaylığı teklif etmişti.
O günden beri çok sayıda telefon aldım.
Konuştuğum insanların çoğu, "Kimdi o tanınmış şahsiyet" diye soruyor.
Merak ettikleri asıl konu ise bu kişinin adaylık teklifini kabul edip etmediğiydi.
Şimdi Başbakan Erdoğan’ın yanından çıkan bu kişiyi ve verdiği cevabı açıklıyorum.
* * *
Erdoğan’dan adaylık teklifi alan tanınmış kişi Cem Kozlu’ydu.
Türk Hava Yolları’nın eski genel müdürü ve Coca Cola’da başarılı bir üst düzey yöneticiliği yapan Kozlu, siyasette hep aranan bir isim oldu.
Kozlu, hem karakteriyle hem de mesleki başarılarıyla "ismini en iyi yöneten" kişilerden biri oldu.
Önceki gün Moskova’da kendisiyle birlikteydim.
Kendisine ne cevap verdiğini sordum.
Erdoğan’dan teklif aldığını söyledi.
Ne cevap verdiğine gelince.
Kozlu, AKP’den aday olma teklifini kabul etmemiş.
Tabii gazetecilik tecessüsü ile "Neden" diye sordum.
Acaba AKP’yi kendine yakın mı bulmuyordu?
Yakın çevresi, "Sakın aday olma" mı diyordu?
* * *
Kozlu, "İkisi de değil" dedi ve devam etti:
"Şu sırada siyasete girmeyi düşünmüyorum. Yürümekte olan birçok projenin içindeyim. Bunları tamamlamak istiyorum."
Acaba "Bu, AKP’yi reddetmenin nazik bahanesi mi" diye düşündüm.
"Kesinlikle değil. Siyasete girmek isteseydim AK Parti’den aday olmakta tereddüt etmezdim. Çünkü şuna inanıyorum: AK Parti’de bir merkeze gelme çabası varsa buna yardımcı olmak gerekir. Türkiye’de makul düşünceyi temsil eden kişilerin bu çabaya destek vermesi gerektiğine inanıyorum. Bu sadece AK Parti için geçerli değil. CHP için de, MHP için de, DP için de aynı şeyi düşünüyorum. Türkiye, kitle partilerini marjinal etkilerden arındırıp merkeze çekmediği takdirde hepimizin işi zor olacak. O nedenle eğer siyasete girseydim bu teklifi kabul ederdim."
* * *
Son günlerde çevremde en çok tartışılan konulardan biri bu.
AKP’nin teklif götürdüğü liberal isimler bunu kabul etmeli mi, etmemeli mi?
Çevremdeki insanların çoğu, kabul etmemeleri gerektiğini düşünüyor.
Ben ise Cem Kozlu’yla aynı kanaatteyim.
Meral Gezgin Eriş, Cem Kozlu gibi isimler AKP’nin merkeze açılma gayretine destek vermeli diye düşünüyorum.
Ancak bunu yaparken dikkati çekmek istediğim çok önemli bir nokta daha var.
Başbakan ve çevresi, son zamanlarda "merkeze açılma" ve Türkiye’nin "makul insanlarına" güven verme politikasını sadece "yeni vitrin" anlayışı üzerine kuruyor.
Burada çok önemli bir psikolojik detay var.
Yeni vitrini sadece yeni isimler üzerine kurmaya kalktığınız zaman, zımnen şunu kabul ediyorsunuz:
"Eski isimler ve eski alışkanlıklar aynen duruyor."
Burada paradigmayı değiştirmek lazım.
Erdoğan ve arkadaşları eğer gerçekten Türkiye’de yaşayan herkese güven verecek, merkezde herkesi kucaklayacak bir açılımı arzu ediyorlarsa, bunu önce bizzat kendilerindeki değişimle göstermelidirler.
* * *
Oysa bu açıdan bakıldığında eski bazı alışkanlıktan vazgeçilmediğini gösteren örnekler var.
Alın İstanbul Belediyesi’nin uyguladığı saçma sapan mayo reklamı yasağını.
Aradan 4.5 yıl geçtiği halde belediyeye ait yerlerde içki yasağı hálá sürüyor.
Bence vitrin düzeltmeye önce bu eski alışkanlıklardan başlamalı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...