Habertürk yazarı usta gazeteci Fatih Altaylı, bugünkü "Li-ya-kat" başlıklı köşe yazısında, dün TRT'nin 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı haber yaparken, 19 Mayıs Cumhuriyet Bayramı diye yazmasını gündeme getirdi. Altaylı, "Bazıları dün yanlış yazılan bir KJ’yi görüyor. Ben o yazının altında çöküşü görüyorum!" dedi.
Fatih Altaylı, "Bir programda olsa yine iyi, iki ayrı programda aynı hata.Sonrasında özürler, sorumluların ortaya çıkarılması sözlerini içeren açıklamalar falan." diyerek, "Diyelim ki, gerçekten hata. Türkiye’nin bu köklü kurumu, geçmişte yayıncılıkta okul olmuş bir yayın kuruluşu, nasıl olur da böylesi vahim bir hatayı, aynı gün içinde iki kez tekrarlar. Yanıtı basit aslında. Yıllardır söylediğimiz bir şey, bir kelime. Lİ-YA-KAT" ifadelerini kullandı.
Ünlü gazeteci son günlerde medyaya yansıyan bazı olayları da hatırlatarak, "Üstelik bunlar göz önüne çıkanları, ortalığa açıkça düşenleri. Görmediklerimizi düşünün bir de" dedi.
İŞTE ALTAYLI'NIN YAZISI
Dün TRT’de televizyonculuk diliyle bir KJ rezaleti...
KJ dedikleri grafik ve ekranda izleyicinin gördüğü yazılar.
TRT, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı haber yaparken, 19 Mayıs Cumhuriyet Bayramı diye yazmış ekrana.
Bir programda olsa yine iyi, iki ayrı programda aynı hata.
Sonrasında özürler, sorumluların ortaya çıkarılması sözlerini içeren açıklamalar falan.
Diyelim ki, gerçekten hata.
Türkiye’nin bu köklü kurumu, geçmişte yayıncılıkta okul olmuş bir yayın kuruluşu, nasıl olur da böylesi vahim bir hatayı, aynı gün içinde iki kez tekrarlar.
Yanıtı basit aslında.
Yıllardır söylediğimiz bir şey, bir kelime.
Lİ-YA-KAT
Hatta daha büyük yazayım...
Lİ-YA-KAT.
Meselenin kilit noktası burası.
Sadece TRT mi?
Daha önce yazdım mesela.
Anadolu Üniversitesi Rektörü’nün kendi kendine sosyal medyaya koyduğu görüntüleri.
İzlerken ağladım diyorum. Yemin ederim ağladım.
Ya da kısa süre önce kız öğrencilerinin fotoğraflarından talebelerini dikizleyen Fen Fakültesi Dekanı.
Bunlar hep işte o liyakat meselesi.
Layık olmayanı bir koltuğa oturttuğun anda ortaya çıkan sonuç bu.
Üstelik bunlar göz önüne çıkanları, ortalığa açıkça düşenleri.
Ya görmediklerimizi düşünün bir de!
Ne bileyim bir yerlerde bizi temsil edenleri!
Ya da bir başka yeri düşünün, yasamayı...
Bazen yasalar çıkıyor, yasa içinde öyle hatalar yapıldığı görülüyor ki bir süre sonra o yasayı düzeltmek için 3 yasa daha çıkarılıyor.
Niye?
Aynı yanıt.
Liyakat.
Bir devleti içten içe çürütmek istiyorsanız bu liyakat denen kelimeyi o ülkenin sözlüğünden çıkarın.
Bakın sonunda neler oluyor!
Bazıları dün yanlış yazılan bir KJ’yi görüyor.
Ben o yazının altında çöküşü görüyorum!
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...