Fethullah Gülen… Bir zamanlar küçük bir azınlık dışında neredeyse herkesin saygıyla bahsettiği bir İslam alimi olarak bilinirdi. Başında bulunduğu Gülen Cemaati özellikle eğitim alanında gerçekleştirdiği faaliyetlerle, çoğu insanın ismini dahi duymadığı ülkelerde açtığı Türk okullarıyla muhafazakar olmayanların bile takdirini kazanmıştır.
Bu teveccüh ile Gülen Cemaati büyüdü, büyüdükçe güçlendi ve her ne olduysa o gücün en üst noktasında oldu.
Gülen Cemaati ve doğal olarak Fethullah Gülen ile ilgili ilk algı kırılması Ergenekon ile başlayan süreçte oldu. İddialar hala bitmiş değil. Cemaatin önce tüm kritik birimlere sızıp hükümetle birlikte orduya ve muhaliflere kumpas kurduğu, onlarca insanın hayatını karattığı, izlediği, dinlediği hala herkesin bildiği sır olarak konuşuldu. Bu süreç daha önce Cemaate şüphe ile yaklaşan bir kesimin şüphelerinin ispatı değerindeydi. Ve o kitle tamamen cephe aldı.
Sonra malum Hükümet Cemaat savaşı başladı. Ve malum süreç sonrası AKP tabanı Cemaati ve Fethullah Gülen’i çıkardıkları gönül tahtından alaşağı etti.
Buraya kadar bahsettiklerimizin değerlendirmesi nerede durduğunuza göre şekil alacak olaylar. Durduğunuz yere göre Ergenekon ve Balyoz sürecinde yaşananlarda Cemaat’e ve Gülen’e önemli bir pay da biçebilirsiniz veya masum da diyebilirsiniz. Yine aynı şekilde AKP-Cemaat savaşını yorumlarken de yorum farkı ortaya çıkması çok normal. Çünkü bu da bir güç mücadelesi ve o mücadelede her şey göründüğü gibi, net değil.
Dolayısıyla biz bu süreçlerden bağımsız son derece net bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Tüm dünyanın gözü önünde bir katliam yaşanıyor. İsrail, açıktan açığa ve büyük bir arsızlıkla çocuk kadın demeden katlediyor. Siyasi çıkarları vicdanına galebe çalmayan herkes bu vicdansızlığı tereddütsüz kınıyor. ABD eski başkanı Bill Clinton bile İsrail’in bu tavrını ahmakça bulduğunu söyleyebiliyor.
Ama…
İlgili ilgisiz pek çok konuda pek çok açıklama yapan Fethullah Gülen İsrail’in bu katliamına karşı günlerce tek bir ses çıkarmadı. En sonunda Filistin için bir taziye açıklaması yayınladı ama satırlar dolusu o açıklamada bırakın net bir şekilde İsrail’i kınamayı, ucundan bile İsrail ismini geçirmedi. Bunun yerine yine adresi hayli net siyasi giydirme cümlelerini yerleştirmekten kaçınmadı.
Şimdi…
Bu nedir? Ortada hiçbir soru işaretine yer bırakmayan bir katliam var ve siz bu katliamın kurbanlarına taziye dilerken katledene tek bir kelime edemiyor, ismini bile geçiremiyorsunuz. Bunun yerine amiyane tabirle Türkiye’deki hükümete ‘geçiriyorsunuz!’
Peki neden? Gerçekten neden?
Yoksa…