AKP bir yandan her seçimde oy oranını artırırken bir yandan da kendisine destek olan kesimleri sanki özenle ve bilinçli bir şekilde küstürüyor. Bu anlaşılmaz ve açıklanamaz bir paradoks belki.
Kısa bir hafıza turu yapalım.
Önce liberaller terk etti AKP’yi. Kuruluş ve ilk yıllarında açıkça destek veren liberal kanadın ileri gelen isimleri birer birer “kandırıldık” dedi ve desteğini kesti AKP’den.
Liberal kopuşla birlikte Kürtleri de küstürüyordu AKP. Başbakan Erdoğan’ın zaman zaman MHP’yi bile solda sıfır bırakan milliyetçi çıkışları liberal cephe ile birlikte Kürtleri de küstürüyordu.
Derken cemaatle kavga patlak verdi. Her ne kadar “yok öyle bir şey” dense de öyle bir şeyin olduğu açıktı. O kırılma cemaatin etkili kalemlerinin açıkça düne kadar yere göğe koyamadıkları AKP ve Erdoğan’ı yerden yere vurmaya başlamasıyla iyice su üstüne çıktı.
Ve şimdi… Özellikle AKP döneminde üye sayısını inanılmaz bir şekilde artıran ve bu artışla yetkili sendika bayrağını eline alan Memur-Sen AKP’ye isyan bayrağı açtı. O Memur-Sen ki tüm AKP iktidarı boyunca hükümete destek vermiş ve ismi açıkça “AKP’nin sarı sendikası”na çıkmıştı.
Konuştuğumuz bir sendika yetkilisi o isyanın nedenini şöyle açıklıyor: “Biz referandum dahil tüm kritik konularda iktidara destek verdik, icraatlarının yanında olduk. Ama toplu görüşmelerde öyle üstten bir tavır sergileniyor ki, adeta biz hiç yokuz ve ne dersek itirazsız o olur. Bizimi asıl taleplerimiz dikkate bile alınmıyor.” O yetkili sendikadan istifaların başladığını da ekliyor sözlerine.
Aslında yukarıda saydığımız kopuşların hepsinin temelinde iktidarın az önce verdiğimiz ruh hali etkili. AKP hükümeti iktidarının onuncu yılında ve benzeri görülmemiş bir güce sahip. Bu; doğal olarak güç sarhoşluğuna sebep oluyor. Ve belki de anlaşılır bir şekilde o gücü ona basıp üzerinde yükseldiği tabanın verdiğini unutuyor.
O taban kayar mı? Ve kayan taban AKP’yi bulunduğu zeminden çekip alır mı? Normal koşullarda beklenti budur.
Ama en başta da dediğimiz gibi, anlaşılmaz ve açıklanamaz bir durumla da karşı karşıyayız. Kaybolan taban bir şekilde artan yüzde olarak geri de dönüyor AKP’ye. Daha önce olmuş olması bir kez daha olma olasılığını güçlendiriyor.
Peki, AKP bunu nasıl başarıyor? O da başka bir analizin konusu.