TURKTIME / Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), 9 Ağustos'ta 6'ıncı Değerlendirme Raporu'nu yayımladı. Raporun 12 Kasım 2021 tarihlerinde Glasgow'da 26. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı ( COP26 ) öncesi yayımlanmış olması önemli; raporda yer alan korkunç sonuçların tartışılması için bu önemli bir fırsat.
IPCC raporunda, dünyanın sıcaklık artışını 1,5°C'de tutmayı “olasılıksız” hale getirdiğimizi ve derhal büyük emisyon kesintileri yapmazsak gezegenin 2030 yılına kadar 2°C eşiğini aşacağını belirtiyor.
İKLİM KRİZİ DAHA DA DERİNLEŞECEK
Önümüzdeki dönem gezegenimizi “sadece” 1,5°C'lik bir artış içinde tutmaya çalışan politikalar uygulasak da uygulamasak da, sıcaklıklar en azından yüzyılın ortalarına kadar yükselmeye devam edecek. Bu da iklim krizinin daha da derinleşeceği anlamına geliyor.
Yaşanılabilir bir dünya için zamanın azalmakta olduğu vurgulanan IPCC'nin raporunu incelediğimizde, iklim krizinin suçlusunun kesinlikle insanlar olduğunu söyleyebiliriz. Rapor bu dakikadan itibaren hata yapma lüksümüzün olmadığını da ortaya koyuyor.
İklim krizinin sonucları arasında olan yüksek ısı dalgaları Türkiye, İtalya, Yunanistan, Tunus ve Cezayir'de büyük orman yangınlarına neden oldu. Bu orman yangınlarının Akdeniz bölgesindeki ormanlık alanları yok ettiğini gördük. Aynı zamanda yüksek deniz ısı dalgaları ve artan deniz asitliği nedeniyle istilacı türlerin Akdeniz'deki biyoçeşitliliğide yok ettiğine tanık olmaktayız.
DÜŞÜNMESİ BİLE KORKUNÇ
IPCC'nin yayınladığı rapora göre, aşırı sıcak dalgaları daha olası hale gelecek ve daha uzun sürecek, bu tür olayların meydana gelme olasılığı 1.5°C'lik bir dünyada dört kat, 2°C'lik bir dünyada ise yaklaşık 5.6 kat daha artacak. Düşünmesi bile korkunç.
Bu yaz birkaç sıcak dalgası yaşandı. Dünyanın sıcaklığı arttıkça, bu ısı dalgaları katlanarak artacak ve daha da sertleşecekler. Bu durum, doğal yaşam alanlarımızın hızla yok olacağı anlamına gelmektedir.
Keyif aldığımız hayat kelimenin tam anlamıyla tehlike altında. Yaşanılabilir bir ülke, yaşanılabilir bir bölge ve yaşanılabilir bir dünya için cesur ve acil eylemlere ihtiyaç var.
Türkiye'nin iklim krizindeki payı küresel ölçekte düşündüğümüzde küçük olsada sonuçlarını yaşamada eşit gibi görünüyor. Yine de hepimiz üzerimize düşeni yapmak zorundayız. Bu konuyu “başkasının sorunu” olarak görmeyiz. Hazırlanmak ve eyleme geçmek için çok geç değil.
GEREKLİ ADIMLAR ATILMADI
Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) son raporu 14.000'den fazla makalenin analiz edilerek hazırlandı.
IPCC, otuz yıldır küresel ısınmanın tehlikeleri konusunda uyarıda bulunuyor, ancak hükümetler henüz temiz enerji kaynaklarına geçiş yapmak ve sera gazı emisyonlarını durdurmak için gerekli adımları atmadı.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...