İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ'nün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı gerekçesiyle gözaltına alınan ve örgüte ilişkin verdiği bilgiler doğrultusunda adli kontrol şartıyla serbest bırakılan S.K, ABD'nin Pensilvanya eyaletine 2014'te yaptığı gezide, Gülen'in yaşadığı malikanede yaşananlara ilişkin gördüklerini anlattı.
İtirafçı, Gülen'in günlük kullandığı atlet ve takke gibi kişisel malzemelerin örgüt üyelerine armağan edilişine dair birçok gözlemini de paylaştı.
S.K, 17-25 Aralık 2013 sürecinin ardından gittikleri Pensilvanya'da, örgüt elebaşının yaşadığı malikaneye, üst araması yapılmasından sonra x-ray cihazından geçerek girdiklerini ifade ederek, kapıdaki güvenliği Antalyalı bir polisin sağladığını öğrendiğini belirtti.
LÜKS HAYAT, PAHALI OTOMOBİLLER
Örgüt elebaşı Gülen'in yaşadığı malikaneye ziyaretine ilişkin bilgiler veren itirafçı, şunları kaydetti:
"Gülen'in özel doktoru örgüt elebaşının hayatından kesitler anlatıyordu. Doktor, sorduğu sorulara doğru cevap verenlere Gülen'in 'mis kokulu atleti' verileceğini söylüyordu. Sohbetin ardından odadaki masaj koltuğunda oturdum. Bu esnada yanıma gelen 'molla' diye isimlendirilen biri bana, 'Sen orada ne yapıyorsun orası hoca efendimizin yeri, kalk oradan.' dedi.
ABD'ye giderken yanımızda hediye olarak götürdüğümüz baklavaların tadına öncelikle mollalar bakıyordu. 'İçinde bir şey var mı yok mu?' diye kontrol ettikten sonra Gülen'e ikram ediliyordu. 'Neden böyle bir şey yapılıyor?' diye sorduğumuzda, bize 'İçinde zehirli bir şey ya da büyü olabileceği' söylendi. Malikanede kaldığım sürede Gülen ve yakın çevresinin lüks bir hayat içerisinde olduğunu, pahalı otomobillere bindiğini gözlemledim."
HURMAYI ISIRIP FETÖ ÜYESİNE GÖNDERDİ
İtirafçı S.K, 17-25 Aralık sürecinin ardından örgütten kopmaların önlenmesi ve yeni katılan üyelerle çok sıkı bir şekilde irtibatın devam etmesi için Gülen'in bizzat talimat verdiğine dikkati çekti.
Ziyaretinin ramazana denk geldiğini belirten S.K, orada gördüklerini şöyle anlattı:
"Fetullah Gülen orucunu açmak için hurmadan bir miktar ısırdı. Kalanını ise Ankara'da kamu görevinden ihraç edildiği söylenen kişiye 'üzülmesin' diye ulaştırılmak üzere salonda bulunan birine verdiler. Buna çok şaşırdım. Gülen, teravih namazına kalmadı. Namazı 'uzun Cevdet' lakaplı Gülen'in sağ kolu olduğu söylenen kişi kıldırdı. Namazdan sonra, bizimle gelen bir örgüt mensubu yeni doğan çocuğuna isim konulması için Gülen'den isim almak istediğini belirtti. Uzun Cevdet, şahsa çocuğun anne ve babasının ismini sordu. Şahıs babasının isminin Mehmet, annesinin ise Ayşe olduğunu söyledi. Uzun Cevdet de 'Madem öyle, çocuğun adına da Hatice versinler.' dedi. O esnada Fetullah Gülen tarafından konulduğu söylenen çocuk isimlerinin ne kadar uydurmaca konulduğunu öğrendim."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...