Hükümet, MHP ve CHP ile görüşecek 

Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Anadolu Ajansı Editör Masasında soruları yanıtladı. Çocuk istismarıyla ilgili açıklama yapan Akdağ, "Ben bugün CHP ve MHP gruplarını da ziyaret edeceğim. Bu konuların iktidar ve muhalefetle beraber görüşülmesi lazım." diye konuştu.


Akdağ'ın açıklamalaranının satır başları:



ÇOCUK İSTİSMARI DÜZENLEMESİ

Bu konular konuşulurken hep yasa konusuna odaklanıyoruz. Yasaların dışında yapılacak uygulamalar var. Ailelerin, çocukla temas halinde olan insanların eğitilmesi... Öğretmenlerin, sağlık çalışanlarının, benzeri çocukla temas eden kişilerin çalıştırılması ile ilgili tedbirlerin alınması... Olay vuku bulduktan sonra çocuğun ve ailenin korunması, bu gerçekten başından sonuna kadar değerlendirilmesi gereken bir konu. Birkaç bakan bir arada çalışınca bürokratlarla da sık bir araya geliyoruz ve takım ruhu oluşuyor.



"CHP VE MHP GRUPLARINI ZİYARET EDECEĞİM"

Bugün bakanlarımızla bir kez daha toplanacaktık, onu yarına erteledik. Ben bugün CHP ve MHP gruplarını da ziyaret edeceğim. Bu konuların iktidar ve muhalefetle beraber görüşülmesi lazım.



"ÇOCUĞUN KARAKOLA, ADLİYEYE GİTMEMESİNİN TEMİNİNE ÇALIŞACAĞIZ"

Çocuğun karakola, adliyeye gitmemesinin teminine çalışacağız. Bir önemli husus da gizlilik meselesi. Basınımızdan, muhalefetimizden gerekli desteği almamız lazım. Cezayı artırdık, çocuğu da koruyamadık, ifşa oldular. İstediğin cezayı ver, hayatı gidiyor, mahvoluyor. İşin ilk dakikalarından başlayarak bu yavrularımızın ve ailelerinin ifşa edilmemesi için gerekli tedbirleri almamız lazım. Hangi yasal düzenlemeyi yaparsak yapalım, yayını yapan kuruluşlarımızın yüksek hassasiyeti olmazsa istediğimiz kadar başarılı olamayız. Çocuğun baş harfleri yazıyor, mahallesi belli, kasabası belli, herkes öğreniyor bunu.

Mağdur hakları ile ilgili tasarı da hazırlanmış durumda. Birlikte getirebiliriz. Ben bunları da muhalefetle görüşeceğim.



KİMYASAL HADIM KONUSU: MUHTEMELEN UYGULAMAYA KOYACAĞIZ

Konu sadece cezaları ardı ardına dizme konusu değil. Failin cinsel arzusunun baskılanması toplumda çok konuşuluyor. Buna bir ceza tedbiri olarak bakmamak lazım. Bu riskin azaltılması için... Bu kişilerin daha sonra hayatlarında aynı fiili tekrarlama risklerinin büyük olduğunu biliyoruz. Bu isteğin o kişi toplum içine çıktığında azaltılması bir tedbir. Bu tedbiri de muhtemelen uygulamaya koyacağız. 2014'te cezaları ciddi ölçüde ağırlaştırmıştık. İstismarın çeşitleri var. Taciz diyebileceğimiz sözlü istismar. Sarkıntılık diyebileceğimiz kısa süreli istismar. Bir de bildiğimiz tecavüz var. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası üzerinde duruyoruz.

Birçok ülkede basın bu hususta kendine düşeni yapıyor. Bir otokontrol var. Biz basınımızla ciddi ciddi oturup konuşacağız. Muhabirlerden tutup, sayfa editörlerine varıncaya kadar bu hususta eğitimin yapılması gerekiyor. Kötü niyetle yayın elbette yapılmıyor. Burada ciddi bir paydaşlık oluşturmamız lazım. Ensest dediğimiz, aile için ilişkiler de çok yüksek. Bunlar sadece ceza ile olmuyor.



"BU MESELEDEN DOLAYI 'AĞIR CEZA HAKİMLİĞİNDEN VAZGEÇTİM' DİYENLER OLDU"

Cezaları artırdık, vicdanen yargıcın önüne bir şey geldiğinde delil yetersizliği varsa yargıç çok sıkıntı içine düşüyor. Yüksek ceza vereceksiniz, vermesiniz sizin ve toplumun vicdanını yaralıyor, verseniz yeterli delil olmuyor. Yargıçları da yargılamamız lazım. Konuştukça ben onların işlerinin zorluğunu anladım. Bu meseleden dolayı ağır ceza hakimliğinden vazgeçtim diyenler oldu.