İkinci El Oto Satışında Yeni Beklenti 

Manheim Türkiye Genel Müdürü Cengiz Temel, bu yıl ikinci el otomobil pazarında çok fazla bir büyüme beklemediklerini belirterek, ''2011 yılından itibaren ikinci el otomobil pazarının, sıfır otomobil satışlarına bağlı olarak, bir yükselme eğilimine gireceğini düşünüyoruz'' dedi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Temel, açık artırma şirketi Manheim Auctions ile Borusan'ın 2008 yılında kurduğu ortaklık sonucu faaliyete geçen Manheim Türkiye'nin, her hafta İstanbul-Tuzla, İstanbul-İstoç ve Ankara'daki tesislerinde, üye galeri ve yetkili satıcıların araç alabildikleri düzenli özel artırmalar düzenlediklerini belirtti.

Temel, açık artırmaya katılan araçların, ağırlıklı olarak filo sahibi şirketlerden, kiralama şirketlerinden, finans kuruluşlarından ve sigorta şirketlerinden sağlandığını kaydetti.

Yaptıkları işin tüketiciye ve nihai kullanıcıya açık bir iş olmadığını ifade eden Temel, ''Sadece profesyoneller arasında, alıcı ile satıcı arasında bir pazar platformu oluşturmak ve bu platformu yönetmek. Aslında tam yaptığımız bir otomobil borsası...'' diye konuştu.

Cengiz Temel, özel artırma sisteminde yerli veya ithal 2. el motorlu araçlar için ekspertiz, fiyatlandırma, araçların özel artırma seanslarına katılımı için lojistik destek, alıcı satıcı arasındaki alım satım işlemleri için ödeme ve transfer hizmetlerini sunduklarını belirtti.

''3 BİN BAYİYE ULAŞMAYI HEDEFLİYORUZ''
Sistemlerine üye şu anda Türkiye çapında binin üzerinde yetkili satıcı ve galeri olduğunu bildiren Temel, hedeflerinin bu yıl bin 500 bayiye, yakın gelecekte ise 3 bin bayiye ulaşmak olduğunu dile getirdi.

Temel, ilk lokasyonlarını 2008 yılında Tuzla'da açtıklarını, Tuzla'da iki hatları olduğunu ve çarşamba günleri orada açık artırma düzenlediklerini ifade ederek, ikinci alanlarını ise İstoç'da açtıklarını ve İstoç'dan üyelerin online olarak Tuzla ve Ankara'daki açık artırmalara katılabildiklerini anlattı.

Haftada ortalama 500'e yakın aracın açık artırmaya çıkarıldığını ve yaklaşık 350 aracın satışının yapıldığını belirten Temel, ''Geçen yıl açık artırma ile 7 bin araç satışı gerçekleştirdik. Bu yıl 12 bin araç satışını hedefliyoruz. 2011 yılında ise bu sayıyı 20 binin üzerine çıkarmayı amaçlıyoruz'' diye konuştu.

Cengiz Temel, her hafta açık artırmaya 350-400 bayinin girdiğini kaydederek, haftada bin aracı açık artırmaya çıkarmayı ve bunların 500-600'ünü satmayı hedeflediklerini bildirdi.

Temel, yaptıkları uygulamayla herkesin istediği aracı seçebildiğini ve o aracı almak için teklif verdiğini dile getirerek, aracın satışından sonraki sürecin de kendilerinin garantisi altında olduğunu belirtti.

2011 yılında tamamıyla online satış sistemini hayata geçireceklerini anlatan Temel, bu uygulama ile üyelerin bulundukları yerden tüm lokasyonlarındaki açık artırımları online olarak bilgisayardan izleyebileceklerini ve online teklif verebileceklerini ifade etti.

''PAZARDA BU YIL YÜZDE 5 DARALMA BEKLİYORUZ''
Cengiz Temel, 2009 yılında ikinci el otomobil pazarında çok büyük bir daralma olmadığını ifade ederek, şunları söyledi:

''Pazarda, yaşanan kriz nedeniyle, 2009 yılının başında biraz tereddütler oldu. Yılın başında pazarda talep daralması da oldu. Fakat sonuçta sıfır araçlarda yapılan ÖTV-KDV indirimleri ile otomobil firmalarının bireysel kampanyaları, sıfır araç satışını desteklediği için, ikinci el satışına da katkısı oldu. 2009 yılında ikinci el araç satışının yüzde 7 civarında küçüldüğünü tahmin ediyoruz. Bu da çok büyük bir küçülme değil. Türkiye'nin ekonomisinin küçülmesiyle hemen hemen eşdeğerde bir küçülme...

Bu yıl ikinci el otomobil pazarında çok fazla bir büyüme beklemiyoruz. Bu yıl ikinci el otomobil pazarında geçen yıldan bir parça daha küçülmeyi bekliyoruz. İkinci elin satışı, sıfır otomobil satışına çok bağlı. Sıfır araç satışları artarsa ikinci el otomobil satışlarını artırıyor. 2010 yılıyla ilgili sıfır araç üretici ve distribütörlerin tahminleri de 2009 yılından daha iyi bir tahmin değil. Biz de bu yıl geçen yıla göre pazarda bir parça daha küçülme bekliyoruz. Bu küçülme yine de pazarı çok fazla sarsacak bir ölçüde olmaz diye tahmin ediyoruz.''

2011 yılından itibaren ikinci el otomobil pazarının, sıfır otomobil satışlarına bağlı olarak, bir yükselme eğilimine gireceğini ifade eden Temel, geçen yıl uygulanan teşvikler ve otomobil firmalarının kampanyaları ile otomobil alım taleplerinin öne çekildiğini belirti.

Temel, Türkiye'de ikinci el otomobil satış adetleriyle ilgili bir data problemi olduğunu vurgulayarak, ikinci el araç satış adetleriyle ilgili birçok tahmin olduğunu, ancak Türkiye'de 1 milyon 200 bin civarında ikinci el otomobil pazarının bulunduğunu tahmin ettiklerini kaydetti.

Bu yıl ikinci el otomobil pazarında yüzde 5 oranında bir daralma beklediklerini ifade eden Temel, pazarın yaklaşık 1 milyon 150 bin adet civarında olmasının beklendiğini kaydetti.

''KİLOMETREYLE İLGİLİ ÇOK FAZLA MANİPÜLASYON YAPILIYOR''
Cengiz Temel, Türkiye'de ikinci el araç alınırken en önemli dikkat edilmesi gereken şeyin aracın kilometresi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Türkiye'de ikinci el araçların kilometresiyle ilgili çok fazla manipülasyon yapılıyor. Dünyadaki bazı ülkelerde bunun hapis cezasına varan örnekleri var ve çok basit bir sistemle bunu kontrol altına almışlar. Her aracın bir ruhsatı var bizdeki ruhsatı gibi.

Ruhsatın arkasında da bir kayıt sayfası var. Oraya aracın satıldığı anda kilometresi yazılıyor ve araç bir kaç el değiştirdiğinde kilometreyi takip etmek kolay oluyor. Araç ruhsatı ile aracın kilometresi arasında fark varsa bunun çok ciddi yaptırımları var. Ama maalesef Türkiye'de böyle yaptırım ve ceza yok. Dolayısıyla Türkiye'de hala kilometre düşürme gibi şeyler var. Bu konu tüketicinin ikinci el araçlara güvenini sarsan bir konu...''

Geçen yıl ikinci el otomobil fiyatlarında 2009 yılında çok ciddi bir fiyat yükselmesi veya fiyat düşmesi olmadığını dile getiren Temel, ikinci el araçların modellerine ve yaşlarına göre fiyatların farklılık gösterdiğini söyledi.

Temel, ''Türkiye'de sıfır araç satışını destekleyecek her şey ikinci el otomobil pazarını da destekler. Buna hurda indirimi ve ÖTV-KDV teşvikleri de dahil. Bu indirimlerin direkt bize katkısı yok. Ama dolaylı olarak bize katkısı oluyor. Çünkü bunlar hep piyasayı canlandırmaya yönelik uygulamalar. Piyasayı canlandıran her şey de esnafa bir kaynak olarak geri dönüyor'' diye konuştu.