Kaftancıoğlu’nun ardından mikrofonu alan Ekrem İmamoğlu, konuşmasına, “İstanbul'un sesini dinlemek istiyorsanız, 16 milyon İstanbullunun seçilmiş kişilerini dinlemek zorundasınız. Kadın muhtarların ağırlanması fikri çok değerli. Demokrasi, yerel demokrasi olmadan bir şehre huzurun gelmesi mümkün değil. Demokrasiyi bir nefes gibi görüyorum. Demokrasinin, özgürlüğün olmadığı bir ortamda ben yaşayamam diye düşünüyorum” sözleriyle başladı.
Muhtarları, yerel demokrasinin en öncü kavramları olduğunu kaydeden İmamoğlu, Türkiye’nin kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanınmasında dünyanın öncü ülkelerinden biri olduğunu vurguladı. İmamoğlu, “1933’te atılan bu adımların sonucunu elde edememiş durumdayız. Gerideyiz. O adımları atan Cumhuriyet’in kurucu anlayışı, Mustafa Kemal Atatürk’ün ortaya koyduğu iradeye dönük borcumuzu ödeyemediğimizi düşünüyorum. Ülkemizde sadece 50 muhtardan 1'i kadın. Çok düşük bir oran. Bütünüyle bu alanlarda, kadına hak ettiği idari yetkiyi vermediğimiz takdirde dünyanın hiçbir ülkesiyle rekabet edebilme şansımız yok. Bu tabloyu değiştirmeliyiz. Mahalle yönetiminde kadınların olmaması demek, gömleğin düğmesini yanlış bağlamak demek. Sonrasını düzeltmek mümkün olmuyor. İşin başı mahalleler. Mahallelerde kadınlar yönetme yetkisini elde ederse, sorunu baştan çözmüş ve çözümün devamını elde etmiş olacağız” diye konuştu.
İMAMOĞLU: “DAHA İŞİN BAŞINDAYIZ”
Belediye-muhtarlık iş birliğini de üst seviyeye taşımaları gerektiğini vurgulayan İmamoğlu, “Bu konuda deneyimim bana yol gösteriyor. Daha işin başındayız. Çok güçlü hale getirmenin çalışmalarını yapıyoruz. Birebir içinde olduğunuz bir ortamla size hizmet etmenin hazırlığını yapıyoruz. Direkt iletişimle ve konu kısıtlaması yapmaksızın, muhtarlığın rutin bazı ihtiyaçlarını değil, tümüyle muhtarın ortaya koyduğu talebin çözüme kavuşturulup size bilgi vermesi, sizin de vatandaşa bilgi vermeniz şeklinde bir zinciri hazırlıyoruz. Muhtarlık yapmaktan keyif alacağınız bir hale getireceğiz. Mekansal desteğimiz olacak. Hem ilçe belediyelerini teşvik edeceğiz hem de biz onların müdahale edemedikleri yerlere müdahale ederek bir kampanya başlayacağız” dedi. Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde muhtarlara yönelik çalışmalarından söz eden İmamoğlu, “Mekansal desteğin yanı sıra oraya belediyenin de şikayet alan bi birimini oturtarak, aslında entegre bir çalışma düzeni kurmuştuk. Bundan çok faydalanmıştık ilçe belediyesi olarak. Muhtarlarımızın da rahatlamasını sağlamıştık. İnşallah bu pozitif ayrımcılığı muhtarlarımızı sağlamak istiyoruz. İBB'de de kadın temsili konusunda ciddi adımlar atıyoruz” diye konuştu.
İMAMOĞLU: “BU BİR LÜTUF DEĞİL, EKSİKLİĞİ TAMAMLAMA ÇABASI”
İBB bünyesinde ilk kez 2 kadın genel sekreter yardımcısı atadıklarını ifade eden İmamoğlu, bazı iştiraklerde de pozitif ayrımcılık yaparak sadece kadın personel alımı gerçekleştirdiklerini belirtti. İmamoğlu, “Bir iştirakimizde sıfır kadın çalışan olduğunu duymak beni çok üzmüştü. Son 6 aydaki çalışan ihtiyaçlarımızı temin ederken, hiç olmadığı kadar, yüzde 35'ler civarında kadın tercihinde bulunduk. Bu bir lütuf değil, eksikliği tamamlama çabası. Takdir edilmek anlamında da demiyorum. Takdir ne zaman ediliriz? Eşitliği sağladığımızda ediliriz. Sizlerle çok yakın çalışmak istiyoruz. Ortak çalışma kültürünü geliştirip kurumsallaştıracağız. Kurumsallaşmış bir modele dönüştürüp, kim gelirse gelsin aynı şeyi devam ettirmek zorunda olacağı bir biçime dönüştürmek istiyoruz. Kendinizi, bu şehrin çok değerli yöneticileri olduğunuzu hissederek görevleriniz ortaya koyun. Vatandaşla en iç içe olan yöneticiler sizlersiniz. Bu talebimiz ciddidir, samimidir, kurumsallaşmanın gereğidir. Sizlerle birlikte çok güzel işler yapacağız. Her şeyin çok güzel olduğu bir İstanbul'u var edeceğiz” dedi.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...