Şehir Hatları filosundan düşürülen tarihi Paşabahçe Vapuru’nun, İBB tarafından restore edilip tekrar hizmete alınması şerefine düzenlenen törende konuşan İmamoğlu basına eleştiriler getirdi.
Paşabahçe Vapuru’nun hizmete alınma töreninde konuşan İmamoğlu şunları söyledi:
"PAŞABAHÇE VAPURU ÇOK SEVİLMİŞTİ"
"12 yıl önce denizden koparılıp emekli edilmeye çalışılan denizden koparılan bir vapuru hayata döndürmenin bu güzel anında birlikteyiz. Paşabahçe Vapuru 1952 yılında bu şehrin hayatına girmiş ve çok sevilmişti. Hakkında şarkılar, türküler, yaşamın izleri az önce ekranda gördüğümüz bu vapurda doğan bir çocuk anılarıyla çok güçlü bir İstanbul hatırasından bahsediyoruz. İstanbul'da deniz sevgisinin belki de simgelerinden birisiydi. Yönetime geldiğimizde terk edilmiş, çürümeye bırakılmış bir tersanenin tekrar hayata dönmesini sağlamak da aslında yolculuğumuzun önemli bir bölümündeydi. Tabi burada şunu söyleyebilirim. Paşabahçe vapurunun süreçte olmadığını görmek ve aynı zamanda Haliç tersanesinde hiç kimsenin hiçbir harekette bulunmadığını görmek hepimizi üzmüştü. Her zaman bahsettiğim gibi bazen insanların neye proje dediğini ve İstanbul için neyin hayırlı olduğu noktasındaki düşüncelerin aslında ne kadar sığ ve ne kadar az insanın görüşü ve düşüncesi olduğunun da bugün bir ispatını size sunmak istiyoruz. Kamuya ait değerleri işe yaramaz eskimiş gibi göstereceksin. Hatta bir adım ileri gideceksin. Kamu şirketini zarar ettireceksin. Sonra da zarardan kurtulmak için de özelleştiriyoruz çatısı altında başka kişiler ya da faaliyetlerle süreci dönüştüreceksiniz. Ama kesinlikle bu sürecin bize hiçbir faydası yok kamuya da yok, topluma da yok, insanımıza da yok, geleceğimize de yok. Bu bağlamda bizler açıkçası farklı bir sürecin adımını attığımızın farkında olan bir yönetim, farklı bir anlayışın değerli yol arkadaşım Sinem Hanım'ın dediği gibi farklı bir anlayışın inşası gibi sürece baktığımızdan ötürü gerçekten İstanbul'da denizde ulaşımın payını arttırmak güçlü bir şehir hatları işletmemiz olsun, tarihin derinliklerinden gelen neredeyse 200 yıla yakın bir yaşama doğru yaklaşan şehir hatları ve vapur hikayesinin burada yine yüzyıllar boyu devam etmesini sağlama noktasında dinamik bir tersanemiz olsun diyebileceğimize herhalde gidenler düşünmemiştir.
"HALİÇ TERSANESİ ÖNEMLİ BİR İMAALTHANEYE DÖNÜŞTÜ"
Haliç Tersanesi devralındığında 2019 yılı sonunda cirosu bir milyon liraydı. 2021 yılında geçen yıl itibariyle bunun 132 milyona çıkarttık. Burası bir gemi inşa edemez hale gelmişti ama artık kendi deniz taksilerini üreten birçok kompozit yolcu gemisinden römorköre kılavuz tekne inşasına kadar geleceğe dönük fırsatlarını ortaya koyan önemli bir imalat yapan tersaneye döndü. Tabi şehir hatlarının elinde olan ya da büyükşehir belediyesine ait olan teknelerin dışında da sektöre hizmet veren bir tersaneye dönüştü burası. Tabi bugün bir başka özelliğini de ifade etmiş olayım. Şehir Hatlarının tarihinde ilk kez bir kadın genel müdürü oldu. Bu işletmenin o da ayrı bir gurur vesilesi. Sinem Dedetaş'a emanet ettik oda bizi hep gururlandırdı. Hem kendisine, ekibine ve tersanenin bütün çalışanlarına yürekten teşekkür ediyorum.
TÖRENDE BASINA ELEŞTİRİ
Bu marifet iltifata tabidir. Ben de bu marifetimizi gören ve neredeyse tam sayfa haber yapan bir gazeteye teşekkür etmek istiyorum. Tam sayfa haber yapan ve benim arkadaşlarım bana yolladığında ismini söylemekte sıkıntı görmüyorum. Bu gazeteyi Hürriyet Gazetesi'ni ben bir sayfayı altı yedi kez taradım genel başkanım. Ve ne yazık ki içinde ne İstanbul Büyükşehir Belediyesi var ne şehir hatlarının şirket adı var ne genel müdürü var ne bir şey var. Bir an acaba gemi uçarak gelip buraya kondu mu diye düşündüm. Kendi kendini restore etmiş mi diye düşündüm. Biraz gülmekte de fayda var ama çok önemli değil. Bu süreci tamamlayan, hayata geçiren kurumdan bahsetmemeyi bile başarabilen bir aklın gerçekten bu ülkeye verecek hiçbir faydası kalmamış demektir. Hiçbir değerine sahip çıkamazlar. Aynı şeyi Yerebatan Sarnıcı’nda da yaptılar. Çok tesadüftür genel başkanım. Yine bu sayfanın hemen yan sayfasında şöyle açtığınızda o bir sayfada her gün televizyonlarda görmeye alıştığımız ve her gün televizyonlarda, gazetelerde görüp dinlemeye alıştığımız birinin tek sayfada altı fotoğrafını da görebilirsiniz bu arada. Dolayısıyla gerçekten bu aklın, bu ülkeye, bu şehre, bu ülkenin insanlarına, çocuklarına, maneviyatına verecek tek bir şeyin aldığını artık düşünmüyorum.
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...