IMF BAŞKAN YARDIMCISI UMUTLU KONUŞTU: TÜRKİYE ETKİLEYİCİ ŞEKİLDE BÜYÜMEYE DÖNECEK! 

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısı Bodrum'da yapıldı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın katıldığı toplantıda Patronlar Kulübü, Uluslararası Para Fonu (IMF) Birinci Başkan Yardımcısı John Lipsky ve Dünya Bankası Başkan Yardım- cısı Ngozi Okonjo-Iwea-la'yı ağırladı. Olumlu konuşan Lipsky, Türkiye ekonomisinin toparlanma sinyalleri verdiğini söyledi. Türkiye'nin geleceğine ümitle baktıklarını kaydeden IMF yöneticisi, tüm olumsuzluklara rağmen ekonomik olarak iyi bir gelecek gördüklerini, etkileyici şekilde bir büyümeye dönüleceğini vurguladı. Orta vadeli program ile ekonomide yangın söndürme aşamasına geçileceğine dikkat çeken Babacan da reel sektöre 'kumar oynamayın' uyarısında bulundu.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK)'nde konuşan IMF Birinci Başkan Yardımcısı Lipsky, Türkiye'nin geleceğine ümitle baktıklarını ifade ederken, "İyileşmenin eşiğindesiniz ama mali açık artıyor." uyarısını da yaptı. Türkiye'nin dünya pazarlarına entegre olduğunu, tüm dünyada yaşanan sorunlarla karşılaştığını anlatan IMF yöneticisi, "IMF'nin tahminlerine bakıldığında en azından yüzde 5 daralma göstereceğini görüyoruz." dedi.

Tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye'de ekonomik olarak iyi bir gelecek gördüklerini, etkileyici şekilde bir büyümeye dönüleceğini vurgulayan John Lipsky, şöyle konuştu: "Türk hükümetinin tahvil bono oranları 2008 Eylül'ünden önceki dönemlere dönecek. İmalat ve işsizlik te iyileşmeler var. Özel sektöre verilen kredilerde artış var." Dünya ekonomilerinde ne zaman iyileşme olacağını tam olarak göremediklerini anlatan Lipsky, uluslararası işbirliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğunu ifade etti. Lipsky, "Global anlamda ekonomide büyüme var ama henüz çok yavaş. Gelişmekte olan ekonomilere bakıldığında 2010'da daha fazla büyüme olacak." görüşünü aktardı. Lipsky, çok güçlü bir büyümenin finansal sektördeki sorunlar tümüyle çözülmeden geri gelmeyeceğini söyledi. Ekimde İstanbul'da yapılacak IMF-Dünya Bankası toplantılarına da değinen Lipsky, "Türkiye yıllık toplantıya iki kere ev sahipliği yapmış tek ülke olacak. 2009 toplantısı kriz nedeniyle daha da önem kazandı. Türkiye'de atılacak adımlar dünyayı etkileyecektir." dedi.

BABACAN: KUR RİSKİ ALMAK KUMAR GİBİ

TÜSİAD YİK'in açılışında konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ise reel sektöre kur uyarısı yaptı. "Kur bir risktir. Yatırım kararı alırken, 'kur şöyle böyle olacak' demek kumar oynamaktır. Bu kumarı oynayanlar her şeylerini bir gecede kaybedebilir." ifadelerini kullanan Babacan, reel sektöre "Hesabımızı kitabımızı iyi yapalım" uyarısında bulundu. Patronlar Kulübü'nün bütçe açıklarına yönelik uyarılarına "Orta Vadeli Program'da göreceksiniz." şeklinde cevap veren Babacan, "Yangın söndürmeden bir sonraki aşamaya geçilecek. Faiz dışı açık var, bu ilelebet devam etmeyecek. Ne kadar zamanda ne kadarı kapatılıp tekrar faiz dışı fazlaya dönüleceğinin sinyallerini orta vadeli programda vermemiz gerekiyor. Ekonomiyi aşırı daraltacak politikalardan uzak durmak gerekiyor. İkisi arasındaki dengeyi kurmak gerek." şeklinde konuştu.

Krizle mücadele ederken küresel bir işbirliği yapmak gerektiğine işaret eden Babacan, şunları aktardı: "Küresel bir ortak vizyon ve ortak eylem planı şart. Krizin sürecinin hızla ve mümkün olan en az hasarla atlatılabilmesi ancak bu şekilde olacak. Kimse 'Ben bu çerçevelerin içine sığamam, çok büyüğüm' dememeli."

'Kürt sorununda yeşeren

ümitleri boşa çıkarmayın'

TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Türkiye'de iç barışın sağlanmasının önemine işaret etti. Terör örgütünün silahlarını bırakmasını şart koşan Yalçındağ, "Teröre yol açan meselelerin özüne inilmeli, diyalog yolları açık tutulmalı, ekonomik, sosyal ve kültürel açılımlar mutlaka devam ettirilmelidir. Hükümetimizin de, ülkede yeşeren umutları boşa çıkarmayacak bir vizyonla buna yaklaşmasını bekliyoruz." dedi.

Kutuplaşmayı artırıcı, ifade özgürlüğünün alanını daraltan tutumların Türkiye'ye zarar verdiğini kaydeden Yalçındağ, "Birbirimizi dinlememiz, karşıt görüşleri değerlendirmemiz gerekir. Ülkemizin kutuplaşmanın şiddetini düşürecek, tahammülsüzlüğü dışlayan bir siyasi iklime ihtiyacı var. Her eleştiriyi, düşmanca yaklaşımın bir parçası olarak görmekten vazgeçmeliyiz." değerlendirmesi yaptı. Türkiye'de zihniyet devrimi yaşanması gerektiğini dile getiren TÜSİAD Başkanı, şunları aktardı: "Korkulara esir olmadan, hak ve özgürlük alanlarını genişleterek ve hepsinden önemlisi birbirimizi dinleyerek konuştuğumuz, yeni bir başlangıç yapalım. Yeni bir sayfa açalım. Bunun belgesi anayasa olsun."

Ekonomi hakkında da açıklamalar yapan Arzuhan Doğan Yalçındağ, gelişmiş ekonomilerde bir daralma olsa da dış talebin kriz öncesi düzeye gelmesinin 18 ay alacağını savundu. Türkiye ekonomisinin en olumlu beklentiyle bu yıl yüzde 4 civarında küçülmesini beklediklerini söyleyen Yalçındağ, ekonominin bir süre daha düşük büyüme hızıyla yaşayacağını öngördü. Bütçe açıklarının nasıl kapanacağını soran Yalçındağ, "2010 yılı ve sonrasında, büyümenin iç-dış tasarruf kompozisyonunu belirleyecek ve kamu kesimi dengelerini kalıcı istikrara kavuşturacak orta vadeli bir uyum programına ihtiyacı olduğu ortaya çıkmaktadır. Uluslararası ölçütlerde kabul görmüş bir 'mali kuralı' da içeren böyle bir uyum programının varlığı, uzun dönem büyümenin gerçek unsurlarına eğilmemize fırsat tanıyacak." diye konuştu.