IMF’nin St. Andrews’teki Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Guvernörleri Toplantısı sonucunda yayımladığı rapora göre Türkiye, bu yıl dördüncü çeyrek karşılaştırmalarında büyüme kaydedecek nadir G-20 ülkelerden biri konumunda bulunuyor.
“Küresel Ekonomik Olasılıklar ve Çıkış Politikalarının İlkeleri” raporunda, 2009 ve 2010 son çeyreklerine ilişkin büyüme tahminleri de yer aldı. Buna göre, Türkiye’nin 2009’un son çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 0.7, 2010 yılı dördüncü çeyreğinde ise bu yılın aynı dönemine göre yüzde 2.7 büyümesi bekleniyor. Türkiye böylece G-20 ülkeleri arasında dördüncü çeyrekler karşılaştırmasında büyüme gerçekleştiren 7 ülkeden biri durumuna geldi. Dördüncü çeyrekte büyüyecek diğer ülkeler Avustralya, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Güney Kore olacak. Çin son çeyrekte bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10.1 büyüyecek. Diğer ülkelerin büyüme rakamlarının Türkiye’den oldukça fazla gerçekleşmesi bekleniyor.
G-20 büyüme ortalaması 2009 4Ç - 2008 4Ç karşılaştırmasında yüzde 1.1, 2010 4Ç - 2009 4Ç karşılaştırmasında yüzde 3.5 olurken bu yıl en fazla küçülmenin yüzde 5.4 ile Arjantin’de ortaya çıkması bekleniyor. 2010 dördüncü çeyrek büyüme rakamları tüm G-20 ülkeleri için ise pozitif olacak.
Bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 14.3, ikinci çeyreğinde yüzde 7 küçülen Türkiye ekonomisinin yılın tamamında yüzde 6 daralması bekleniyor. Hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program’a (OVP) göre, Türkiye ekonomisinin 2010 yılında yüzde 3.5, 2011 yılında yüzde 4, 2012 yılında ise yüzde 5 oranında büyümesi hedefleniyor.
Ancak 2012 yılına kadar hedeflenen tüm büyüme rakamlarına ulaşılması durumunda dahi Türkiye’nin 2008 yılındaki 742 milyar dolarlık milli gelir rakamına ulaşamayacak.
KRİZDEN ÇIKIŞIN 7 İLKESİ
UluslararasI Para Fonu, küresel ekonominin dramatik düşüşün ardından pozitif büyümeye döndüğünü açıkladı. IMF, ülkelerin krizde aldığı olağanüstü destek önlemlerinden çıkış sırasında uygulanacak ekonomik politikaların tasarlanması ve uygulanması için ortak bir zemin oluşturmayı amaçlayan 7 ilkeyi açıkladı.
1- Talebin artırılması için daha büyük destek verilmeli. Doğru iletişim stratejileriyle umutların sağlam bir altyapı üzerinde yeşermesi, beklenmedik durumlarda ise piyasadaki korkuların yatışması sağlanmalı.
2- Bazı istisnalar dışında, ekonomi politikasının en önemli önceliği mali konsolidasyon olmalı. Para politikası, genel teşviğin arzu edilen düzeye ulaşmasını sağlamak için daha kolay ayarlanabilir.
3- Mali çıkış stratejileri, kamu borcunun belli bir zaman dilimi içinde, ihtiyatlı düzeylere düşürülmesi hedefiyle birlikte saydam, etraflı ve açıkça tebliğ edilmeye hazır olmalı.
4- Daha güçlü bir faiz dışı denge, mali ayarlamalar için anahtar sürükleyici güç olmalı.
5- Yeniden faiz artırımlarına başlamadan önce ekonomideki toparlanmanın netleşmesi beklenmeli.
6- Ülkelerin verdiği finansal desteklerin ne zaman ve nasıl ortadan kaldırılacağına ekonomik koşullar, finansal piyasaların istikrarı ve piyasa bazlı mekanizmalar karar vermelidir.
7- Çıkış politikalarının uyumlu hale getirilmesi tüm ülkelerin hâsılalarında iyileşmelere yol açacaktır. Eşgüdüm ’senkronizasyon’ olmak zorunda değildir ancak ekonomi politikaları arasında eşgüdüm eksikliği toparlanmada negatif etki yaratabilir.(vatan)