Suriye’de başlayan iç savaşın yarattığı çatışma bölgelerinde filizlenen radikal dinci terör örgütü IŞİD, bir süredir sessizliğe bürünmüş durumda.
Bu sessizliğin sebebi, IŞİD’in Türkiye sınırları dışındaki faaliyet bölgelerine yoğunlaşması. Suriye ve Irak’taki silahlı mücadelesi örgütün uzunca bir süre boyunca Türkiye’yi ikinci plana atmasına neden olmuştu.
Ancak, yakın dönemde yakıp yıktığı kuzey Suriye ve Irak’taki hakimiyet alanlarının büyük bölümünü ABD destekli silahlı Kürt gruplarına bırakmak zorunda kalan IŞİD, mayıstan itibaren Türkiye’yi bir kez daha hedef tahtasına koydu.
Örgüt lideri El Bağdadi’nin geçen mayısta yayımlanan videosunda, elinde “Türkiye Vilayeti” yazan bir belgeyle yaptığı açıklamasında Türkiye’ye yönelik eylem mesajlarını verdi.
Her ne kadar son iki yıl içinde güvenlik güçleri örgüte yönelik çok ciddi operasyonlar gerçekleştiriyor olsa da IŞİD, Türkiye’yi merkezine aldığı faaliyetlerine revize edip suskunluğunu bozacak eylem hazırlıklarına yeniden başladı.
Kilis – Gaziantep – Şanlıurfa hattında gerek MİT gerekse polis, IŞİD kadrolarına nefes aldırmıyor. Daha geçtiğimiz günlerde Adana, Şanlıurfa ve Konya’da arka arkaya yapılan canlı bomba ve eylem gruplarına yönelik yakalamalar yapıldı. Her üç kentte yapılan operasyonlar, istihbarat bilgileri ve takiplerle gerçekleştiriliyor.
Örneğin, Konya’da bir araçta ele geçirilen ve içinde patlayıcı düzeneği gizlenmiş oyuncak bebekle ilgili operasyonun bilgisi Şanlıurfa’dan geldi. Şanlıurfa’nın verdiği istihbarat üzerine yol kontrolü gerekçesiyle durdurulan araçtaki bomba düzeneği ve eylem hücresi ortaya çıkarıldı.
Keza, Şanlıurfa’da canlı bomba eylemcilerinin sağ olarak yakalanmasının kaynağında sahadan gelen bilgiler var.
* * *
Temmuz başında IŞİD’le ilgili çok önemli bir gelişme daha yaşandı.
Örgütün Türkiye’de ilk kez “mezar evi” ortaya çıkarıldı.
Türkiye bu duruma yabancı değil. 2000’li yılların başında farklı kentlerde Hizbullah’ın mezar evleri dehşetiyle tanışmıştık.
Hatırlatmak gerekirse, radikal dinci terör örgütü Hizbullah’ın hedef alıp kaçırdığı kişileri önce sorguladığı, ardından da “domuz bağı” yöntemiyle bağlayıp gömdüğü mezar evler tek tek gün ışığına çıkmıştı.
İşte şimdi aynı yöntemi Türkiye’de IŞİD’in kullandığı anlaşıldı.
Olayın yaşandığı yer Kırıkkale.
IŞİD’le bağlantısı olduğu gerekçesiyle bir grup Suriyeli takibe alan istihbarat birimleri, örgüt içinde yer alan Irak uyruklu Abu Kasım kod isimli Ali Şıho ile Ahmet kod adlı Fethi Tahsin Taymiş’in, Kırıkkale’de bir evde görüşme yapacağını tespit etti.
Öğle saatlerindeki buluşmanın adresi kent merkezindeki Selim Özer mahallesindeki evin sahibinin Türkiye’den yabancı kimlik hakkı elde eden yine Irak uyruklu Nuha Şeyho olduğunu belirleyen istihbarat birimleri, evde altı kişinin bir araya geldiğini belirledi.
Evdeki isimlerin, Ali Şıho, Fethi Tahsin Taymiş, Iraklı Eyed Cemil Mater, Mater’in bir arkadaşı, ev sahibi Nuha Şeyho ve 18 yaşında bir kadın olduğu tespit edildi.
Eve yönelik devam eden takip çalışmaları sırasında akşam saatlerinde eve giren 6 kişiden beşinin evden ayrıldığı, Ahmet kod adlı Fethi Tahsin Taymiş’in çıkmadığı görüldü. Takip altındaki kişilerin evin kapısını kilitleyerek evden ayrılmalarıyla birlikte istihbarat birimleri farklı bir çalışma başlattı.
Aynı gün Kırıkkale’de mahkemeden alınan kararla gece yarısından sonra polis eve girip arama yaptı, ancak herhangi bir suç unsuru bulamadı.
Buna karşın çalışmalarına devam eden polis, 6 Temmuz günü Abu Kasım kod adlı Ali Şıho’yu, 9 Temmuz günü ise Kırıkkale’deki evi kiralayan Nuha Şeyho ile beraberindeki genç kadını Ankara’da gözaltına aldı.
Şüpheliler, gizlice Kırıkkale’ye getirildi. Polis tarafından sorguya alınan şüpheliler, daha sonra “örgütsel buluşma”nın yapıldığı eve götürüldü. Yer gösterme yapıldığında polisi de şoke eden durum ortaya çıktı.
4 Temmuz günü evdeki buluşmada yer alan Eyde Cemal Matar’ın, ilk etapta kimliği belirlenemeyen ancak daha sonra IŞİD içinde Azzo kod adını kullanan örgüt üyesi Abdülaziz İbrahim Süleyman Fariş ile birlikte, Ahmet kod isimli Fethi Tahsin Taymiş’e önce işkence yaptığı, ardından öldürüp evin bahçesine gömdüğü anlaşıldı.
İki IŞİD’çinin iz kalmaması için Taymiş’in kıyafetlerini yakarak yok ettikleri belirlendi. Evin bahçesini kazan polis, Taymiş’in cesedini buldu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada, şüpheliler Ali Şıho, Nuh Şeyho ve genç kadın tutuklandı. Taymiş’i öldürdükleri belirlenen Matar ile Fariş ise kayıplara karıştı. Haklarında yakalama kararı çıkartıldı. Cinayetin “örgüt içi hesaplaşma” olduğu kanısı hakim.
Soruşturma sırasında polis ve istihbarat birimleri önemli bilgiler elde etti.
Eldeki bilgilere göre, cinayeti planlayan ve işlediği iddiasıyla aranan Matar, IŞİD bünyesinde Irak’ın Telafer bölgesinde askeri emir. Örgüt tarafından Türkiye’de “üst düzey faaliyet göstermesi” için görevlendirildi. Şimdilik Türkiye’ye girişiyle ilgili bir tespit yok. Kaçak yollardan giriş yaptığı değerlendiriliyor. Matar’ın ayrıca, örgüt adına “askeri emir” konumunda Türkiye’de kırsal alan çalışmalarına hazırlık yaptığı, örgüte adam kazandırmaya çalıştığı ve örgüt adına infazlar yaptığı bilgileri mevcut.
Olay kamuoyuna aşk cinayeti olarak yansımıştı. Ancak altından IŞİD’in mezar evi çıktı.
* * *
IŞİD’e yönelik son dönemde elde edilen bilgilerle, daha önceleri “Türkiye’deki farklı toplum kesimlerini” hedef alan örgütün artık doğrudan “Türkiye Cumhuriyeti”ni hedef alan bir eylem sürecini başlattığı değerlendiriliyor. IŞİD, bir süre daha Türkiye için ciddi tehdit konumunda olacaktır.
(T24)
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...