İsmail Kartal kurşunlanma olayını anlattı! 

Kulüp kanalına açıklamalarda bulunan İsmail Kartal, takım otobüsünün kurşunlanmasıyla ilgili şunları söyledi:

"UNUTMADIM, UNUTTURMAYACAĞIZ"

Bana göre o sezonun gerçek anlamda şampiyonu Fenerbahçe’dir. Çaykur Rizespor karşısında 5-1 galip geldik. Dönüşte Trabzon il sınırları içerisinde yapılan bir saldırı, suikast var. Kurşunlandık. Takımın, moral motivasyonu çöktü. Bazı oyuncular, ‘hiç bir şey bizim ailemizden, hayatımızdan önemli değil. Bu kabul edilebilir bir durum değil’ dediler.  Fenerbahçe ailesi olarak yemekler organize ettik. Lige bir hafta ara verildi. Sadece kurşunlanma değil o sezon saha içinde de hakkımız yenildi. Yapılan saldırılara ve saha içinde yapılanlara bakarsanız acaba biz şampiyonluğu mu kaybettik, yoksa şampiyonluk bizim elimizden alınıp başka bir ele mi verildi? Tüm Fenerbahçeliler buna dikkat etsin. Ben unutmadım, unutturmayacağız. Bir Fenerbahçeli olarak o sezon yaşadıklarımız gözümün önünden gitmiyor. Dilimin döndüğü sürece, yaşadığım müddetçe bunları anlatacağım. Hakkımız yenmiştir. O gün Fenerbahçe’ye yapılanların acısını Fenerbahçe halen çekmektedir. Maddi ve manevi bu sıkıntıları çekiyoruz. Şampiyonluğumuzu elimizden aldılar. Biz kaybetmedik, bizim şampiyonluğumuz elimizden alındı. Kimler aldı, nasıl aldı, her şey ortada. Bunun araştırmasını yapsınlar. Bizim vicdanımız rahat. Bu camia için var gücümüzle mücadele ettik.

"FRENE BAS DİYE BAĞIRDILAR" 

(Kurşunlanma anında) Şoförün arkasında oturuyordum. Yanlış hatırlamıyorsam Trabzon il sınırlarındaydık. Hafif bir yağış vardı. Kurşunlanma olayı oldu. Şoförün yanında doktor ve koruma vardı. Şoför devrilmesin diye şoförü tuttular. ‘Frene bas, frene bas’ diye bağırdılar. Otobüsün içinde herkes bağırıyor, çağırıyor. Bir infial oluştu. Havada yağışlı. Otobüs 100-150 metre yalpalaya yalpalaya gitti. Zor durduk. Benim silah ve av merakım vardır. Bize hangi kurşunun atıldığını anında anladım. 2 el bize ateş edildi. Birincisi, otobüsün önünde çift perdeli cam olduğu için camın birincisini deliyor, ikinci camda kalıyor. İkinci kurşun yan cama geliyor. Tek cam olduğu için camı deliyor ve şoförün kafasına isabet alıyor. Kanama oluyor. Herkes panik. Biz dışarı çıktık, o anda otobüsten. Şoförü hemen arabayla en yakın hastaneye gönderdik. Sayın Başkan Aziz Yıldırım, Cumhurbaşkanımız bizi aramıştı. Öncesinde polis, ‘bu taş’ dedi. Ben de ‘bunun neresi taş, görmüyor musun?’ dedim. Herhalde onlar da iş büyümesin diye mi öyle söylediler, bilemiyorum. Sonra zırhlı araçlarla havaalanına gittik. Lige bir hafta ara verildi. Bazı oyuncular moral motivasyon olarak etkilendiler. İzin isteyenlere izin verdik. Çeşitli organizasyonlar yaptık. Futbolcuların tabii kaygı ve endişeleri vardı. Gittiğimiz yerlerde tedbirler arttı ancak oyuncular bu yaşananları içlerinden atamadı. Tedirginlik ve donukluk vardı. Sadece suikastla değil saha içinde de haksızlıklara uğradık. Hakkımızın yenildiği, penaltılarımızın verilmediği maçlar... En çarpıcı örnekler ise Akhisar, Kayseri Erciyes ve Başakşehir maçlarıdır. Çoğu insan o maçlarda olanları hatırlamıyordur. Yine söylüyorum, biz o sene şampiyonluğu kaybetmedik, şampiyonluğu elimizden aldılar. O günlerde bize yapılanların acısını Fenerbahçe olarak maalesef halen çekmekteyiz. Bugün Sayın Başkanımız Ali Koç, Yöneticilerimiz bir mücadele veriyoruz. Hep birlikte kulübün başarısı için mücadele veriyoruz. 3 Temmuz ve kurşunlanma sürecinin halen Fenerbahçe acısını çekmektedir.

Kulübümüze yapılanlar ortada. 3 Temmuz’da bize bir çamur atıldı. Oradan Kulübümüz beraat eti. Camia olarak dünyaya örnek olacak bir duruş sergiledik. Hakkımızı aldık. Doğru olan kazandı. Saygılı ve saygın bir camia olduğumuzu herkese gösterdik. Başkanımız, yöneticilerimiz beraat etti. Yüce Türk adaleti bunu onayladı ama kurşunlanma olayı hala aydınlanmadı. Kimdir, kimlerdir, nelerdir, bilmiyoruz."