Fiistin'de milli mutabakat görüşmelerinin uzlaşı hükümetinin kurulmasıyla sonuçlandığı süreçte, Batı Şeria'da kaybolan 3 Yahudi yerleşimcinin ölü bulunması İsrail-Filistin arasındaki askeri ve diplomatik gerginliği arttırdı.
İsrailli yetkililer, ilk açıklamalarından itibaren yerleşimcilerin kaçırıldığını iddia ederek, bundan Filistin yönetimini sorumlu tuttu. Daha sonra bu kişilerin bulunması için İsrail Parlamentosu, orduya operasyon yapma dahil geniş yetkiler verdi.
İsrail Savunma Bakanı Moşe Yalon'un, "yerleşimcilerin hayatta olduğuna inandıkları" yönündeki açıklamalarına karşın Başbakan Binyamin Netanyahu, yerleşimcilerin "terör örgütü" tarafından kaçırıldığını ve Yahudi gençlerin Gazze'ye kaçırılmaması ve olabilecek her türlü senaryoya hazır olunması için güvenlik önlemlerinin artırılması talimatı verdiğini söyledi.
Yerleşimcileri bulmak için şehirde başlattığı askeri kuşatmayı sürdüren İsrail ordusu, 250 bin kişinin yaşadığı şehrin tüm giriş çıkışlarını süresiz olarak beton bloklarla kapattı. Kentteki birçok Filistinlinin evine baskın düzenleyen İsrail askerleri, aralarında eski bakan ve milletvekillleri ile Hamas mensuplarının da bulunduğu yüzlerce Filistinliyi gözaltına aldı.
Abbas'tan koordinasyon açıklaması
İsrail'in, Filistin tarafını suçlayıcı açıklamaları ve gözaltı operasyonlarının devam ettiği süreçte Devlet Başkanı Mahmud Abbas, "Filistin yönetiminin, yerleşimcilerin bulunması için İsrail'le koordinasyon halinde" olduğunu belirtti. Hamas hareketi ise Abbas'ın konuşmasını, "İsrail hapishanelerinde ağır ağır ölüme giden Filistinlilere yapılmış bir kötülük" olarak nitelendirdi.
Netanyahu, yerleşimcileri Hamas'ın kaçırdığına dair kesin delillerinin olduğunu iddia ederken, Ulaştırma Bakanı Yisrael Katz, bu çerçevede Batı Şeria'ya düzenlenen operasyonun hedeflerini, "yerleşimcilerin bulunması, Hamas'ın yok edilmesi ve Filistin uzlaşı hükümetinin kurulmasının engellenmesi" olduğunu ifade etti.
Suçlamalara karşın Hamas Siyasi Büro Şefi Halid Meşal, kaçırılanların orduda asker olduğunu savunarak, yaşananlar hakkında bilgilerinin olmadığını dile getirdi. Hareket de İsrail'in gözaltı ve baskınlarının arama operasyonları kapsamından çıktığına işaret etti.
Yerleşimciler bulundu
BM tarafından İsrail'e "Operasyonların boyutu ve etkilediği insan sayısı rahatsız edici boyutlarda" yönünde eleştirilerin geldiği zaman diliminde kayıp yerleşimciler, El-Halil kenti yakınlarında ölü bulundu. İsrail, cesetlerin bulunmasının ardından, yerleşimcileri kaçırdığını iddia ettiği iki Filistinlinin evine baskın düzenledi. Bununla da yetinmeyen İsrail, söz konusu kişilere ait evleri patlayıcılarla havaya uçurdu.
Cesetlerin bulunmasının ardından Kudüs sokaklarına gerginlik hakim olurken, Yahudiler yer yer Araplara saldırdı, baskın düzenleyen polis ile Filistinliler arasında çıkan çatışmalarda ölen ve yaralananlar oldu.
Bu aşamadan sonra İsrail Hava Kuvvetleri, Gazze'deki hedeflere saldırı düzenlemeye başladı, bölgeden de İsrail'e yönelik roket atışları yapıldı. Karşılıklı saldırıların ardından, açıklamalardaki gerginlik de tehdit boyutlarına ulaştı.
İsrailli bakanlar, olaydan sorumlu tuttukları Hamas'a ağır bir darbe indirilmesi gerektiği konusunda görüş beyan ederken, Dışişleri Bakanı Avigdor Liberman, daha önce Batı Şeria'ya yönelik Savunma Kalkanı Operasyonu'nun bu defa Gazze'ye düzenlenmesi gerektiği çağrısı yaptı. Netanyahu'nun, operasyonların devam edeceği açıklamaları karşısında ise Hamas, tehditlerden korkmadığını ve sabrının sınanmaması gerektiğini ifade etti.
Filistinli genç yakılarak öldürüldü
Yerleşimcilerin cesetlerinin bulunmasından sadece iki gün sonra 17 yaşındaki Filistinli Muhammed Ebu Hudayr'ın yerleşimciler tarafından kaçırıldıktan sonra öldürülmesi, taraflar arasındaki gerginliği farklı bir boyuta taşıdı. Bölgesel ve ulusalararası toplum tarafından kınanan cinayet, kısa sürede Filistinlileri sokağa dökmeyi başardı ve göstericilerle İsrail polisi arasında çıkan çatışmalarda yüze yakın gösterici yaralandı, onlarcası gözaltına alındı.
Filistin tarafında yaşanan öfke ve Yahudiler arasında sosyal medya üzerinden yürütülen intikam çağrıları, İsrail makamlarınca yapılan, "kimse kendi elleriyle hukuk aramaya kalkmasın, kışkırtmalardan kaçınarak hukuka saygılı olmalıyız" yönündeki uyarılarla bir nebze olsun yatıştırıldı.
Bu arada İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını arttırmasını, Filistinli araştırmacı ve akademisyenlerin ekseriyeti, "İsrail'in, Hamas'ın meşruiyetini sonlandırarak milli mutabakat sürecini başarısızlığa uğratma çabaları" şeklinde yorumladı.
Ancak İsrail'in hava saldırılarının devam etmesi, Filistinli protestocular ile polis arasındaki arbede ve gerginliğin birçok bölgeye sıçraması ile Muhammed Ebu Hudayr'ın otopsi sonuçlarına göre yakılarak öldürüldüğünün belirlenmesi tansiyonu yeniden yükseltti.
Yahudi yerleşimcilerin kaybolduğu 12 Haziran'dan bu yana İsrail askerleri, 639 kişiyi gözaltına aldı, düzenlediği baskınlarda 1 kişi hayatını kaybetti, onlarca kişi yaralandı. Filistinli gencin yakılarak katledilmesinin ardından, İsrail polisiyle Filistinli göstericiler arasında yaşanan çatışmalar ve İsrail'in Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 14 kişi öldürüldü, 100'den fazla kişi yaralandı.
İsrail son olarak, Gazze'ye yönelik "Koruyucu Hat" adı altında operasyon başlattığını açıkladı.
aa
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...